7.BÖLÜM-PİŞMANLIK

11.4K 678 191
                                    

video: T-ara(티아라) _ Cry Cry

Bana verilen ve göstermelik gibi duran birkaç basit işi yaparak mutfağa geçip kendime çay doldurdum. Kimse bana Kerem'e bakmak dışında ev işleri vermiyordu. Tamam işim sadece Kerem'e bakmaktı, bunu iyice aklıma kazımışlardı ama Kerem evde olmadığında da boş oturuyordum, bu durum her ne kadar işime gelse de şüpheli duruyordu ve canımı sıkmaya başlamıştı.

Zilin çalmasıyla düşüncelerime ara verip elimde olan bardağımı masaya bıraktım. Evde boşta kalan tek kişi olarak kapıya yöneldim. Kapıyı açmamla aynı saniye de Kerem'in kucağıma bırakılması bir oldu. Şok olmuş bir şekilde kucağımda tuttuğum Kerem'e bakıyordum. Ben daha ne olduğunu anlayamadan, Kerem'i kucağıma bırakan kadın;"Asuman Hanım dün öğleden beri evde değil." Dedi. Sesi sinir bozucuydu. "Bu yüzden Kerem beyle ben ilgilendim. Akşam ateşi yükseldi ben de ne yapacağımı bilemeyerek Asuman hanımı aradım ama telefonu kapalıydı.Benim işim çocuk bakmak değil, bu yüzden ne yapacağımı bilemedim. Ateşini düşürmek için sabaha kadar havluyu ıslatıp alnına koydum, başında bekledim. Ateşi biraz düştü ama sabah tekrar yükseldi. Tekrar Asuman hanımı aradım,"müsait olmadığını, gelmeyeceğini, eve götür, babası baksın dedi. Bende aldım buraya getirdim. Bu arada ben Asuman hanımın çalışanıyım. İyi günler."

Uzun bir açıklama yaptı ve açıklamayı yapar yapmaz aynı sinir bozuculukla arkasını dönüp gitti. Belli mi olay anlattığı kadar sade ve sakin değildi.Sanki çocuktan kurtulmak istiyorlar gibiydi.

Kucağımda yüzü kızarmış Kerem'e çevirdim gözlerimi, arkamdan gelen seslere bakılırsa sadece ben değil evde ki herkes konuşmayı dinlemişti. Arkamı döndüğümde hepsi bana bakıyordu ama kimse de benim kadar şaşkınlık yoktu. Benim tanık olmadığım ama biraz bildiğim Asumanın çocuğunu istememe vakasının herkes canlı şahidi olmuş gibi acıyarak Kerem'e bakıyorlardı.

Şaşkınlığı üzerinden atan Cemile hanım Kerem'i aceleyle odasına çıkarmamı söylerken hala endişeliydi. Elinde ki telefonun tuşlarına telaşla basarken yanımızdan ayrıldı. Çalışanların arasından geçerek, merdivenlerden çıkıp Kerem'in odasına girdim. Kerem'i yatağına yatırarak karşısına geçmiş öylece bakıyordum. İçimde kilitli kapılar ardına koyarak sakladığım şefkat kırıntılarım kapıyı zorlamaya başladı. Bir anne çocuğuna karşı nasıl bu kadar duyarsız olabiliyordu anlamıyordum.

Ailenin başına bela olduğu için Asuman'a beslediğim sevgim, yaptıkları karşısında yok olup gitmişti. Bu kadın gerçekten sevgiden ve şefkatten yoksundu. Magazin dünyasının "kötü anne" diye yapıştırdığı sıfatı sonuna kadar hak ediyordu.

İçimden bir ses Asuman'ın bu haliyle tam da Kemal Arıkan'a göre olduğunu söylüyordu. Ayrılmasalarmış bu duygusuzlukla adiler zirvesine yerleşirlermiş. Çünkü ikisinin de birbirinden aşağı kalır yanı yoktu.

İntikam alacaktım ama bir çocuğu bu halde bırakacak kadar da kalbim kararmamıştı. Belki de çaresiz çocuğa yardım etmek için bu bahaneye sığınıyordum, bilmiyorum. Ama benim hesabım Kemal ve onun gibi katillerdi bu muhtaç çocukla değil.

Sığındığım bahanenin verdiği cesaretle elimi alnına koydum ateş gibiydi, yanıyordu. Sadece alt çamaşırı kalacak şekilde üzerinde ki tüm giysileri çıkardım. Çekmecelerden bulduğum birkaç küçük havluyu banyoda ıslatarak birini başına, diğerini de koltuk altına koydum. Ateşi o kadar yüksekti ki koyduğum havluların ısınması uzun sürmüyordu.

Yatağının kenarına oturarak havlu alırken çekmecede gördüğüm dijital ateş ölçeri elime alarak ateşini ölçtüm. 39.7 yi gösteriyordu. Çok tanıdıktı sayı, geçmişte yaşadığım acı dolu bir olayı hatırlatması uzun sürmedi.  Kaza sonrası kimlik tespiti için ailemin cansız kanlı yüzlerine bakarken o zaman bende aynen böyleydim, yanıyordum. Bu benim yangınımın yanında çok basit kalıyordu. İçimde taşıyamadığım yangın yanardağ gibi patlamış tüm organlarımı eritmişti. Yaşadığım şoktan dolayı vücudumun verdiği yüksek ateş tepkisinden dolayı 3 gün hastanede yatmıştım. Üç günün sonunda ateşim fiziksel olarak düşmüştü ama ben hala o günki ateşle yanıyordum ruhum acıyordu. Nefesimi kesiyordu.

TEHLİKEWhere stories live. Discover now