ch-37

650 110 76
                                    

avustralya'dan geleli yaklaşık bir ayı geçmişti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

avustralya'dan geleli yaklaşık bir ayı geçmişti. ikili bu süreçte arkadaşlarıyla tekrar bir araya gelmiş ve deli gibi eğlenip vakit geçirmişlerdi.

şu anda ise tekrar bir araya gelecek olmalarına sebebiyet veren şey hyunjin'in doğum günü partisiydi.

felix bir günlüğüne işinden izin almış ve organizasyon işi için birilerini ayarlamıştı. hyunjin de eve erken bir saatte geldiğinde sevgilisine yardım edip arada da sırnaşıp işini yapmasına engel oluyordu.

"hyun, şu balonları düzeltir misin?"

dediğini yapıp düzelttiğinde mızmızlanmak için yanına ilerledi. "ikimiz baş başa olsaydık ya aşkım." omuzlarını düşürmüş bir şekilde felix'in yanında durdu.

"senin için buraya kadar geliyorlar, biz her gün birlikteyiz zaten." küçük çocuklar gibi küsmüşçesine omuzlarını silkiyordu. felix bu haline gülüp ellerini sevgilisinin yanağına çıkardı. "onlar gittikten sonra birlikte bir şeyler yaparız."

hyunjin aldığı cevapla hınzırca gülümserken burunlarını birbirine değecek kadar yakınlaştırmıştı. "ne gibi şeyler, hm?"

"onu da sonra öğrenirsin, şimdi gidip kostümünü giy." geri çekilip mutfaktaki yiyecekleri salona taşımaya başladı. hyunjin de şaşkınlıkla eşinin peşinden gidiyordu. "neden kostüm giyiyorum ki?"

felix elinde tuttuğu tabakla arkasındaki bedene döndü. "ikimiz giyelim istedim. ben deadpool sen spider man, böyle kostümlü kutlamak daha iyi olur diye düşündüm. hem bizimkileri şaşırtıp eğlendiririz ama istemiyorsan giyme, sorun değil."

"hayır hayır! istiyorum. giyip geleceğim hemen."

"tamam hayatım, şunları halledince ben de geleceğim." masayı tamamen hazır hale getirdiğinde kostümü giymek için eşinin peşinden yatak odasına girdi. hyunjin üstünü giymiş, arkasındaki fermuarı çekmeye çalışıyordu.

"dön bakalım." felix arkasını dönmesi için hyunjin'in bedenini çevirdikten sonra kostümün fermuarını çekti ve öpmeye doyamadığı omuza dudaklarını bastırıp geri çekildi. kendisi de kostümünü hızlıca giydikten sonra kapı zilinin çalması ile hızlıca aşağı indiler.

hyunjin kapıyı açtığı an karşısında beliren doktor strange kostümüyle chan ve wanda kostümü giymiş olan jeongin'i görmesiyle ağzı aralandı.  kahkahasına engel olamazken içeri girmeleri için kapıyı iyice araladı.

"aman tanrım! harika olmuşsunuz." hâlâ bakıp gülmeye devam ediyordu. bunun kostüm partisine dönüşmesi daha eğlenceli bir hal almıştı.

kapı tekrar çaldığında hızlıca açmış, bu sefer batman kostümüyle gelen changbin'i görmüştü. "tanrım dc karakteri giymeye nasıl cüret edersin?!" hem sesini kızgın çıkarmaya çalışıyor hem de kostümün içinde asla sırıtmayan changbin'e gülmemeye çalışıyordu.

"beni taşıyabilecek tek karakter buydu ne yapayım." pelerinini sallaya sallaya içeri girdiğinde kapıyı kapatmasına gerek kalmadan çifte kumrular da gelmişti. minho harley quinn, jisung ise joker olmuştu. hyunjin ve felix ikiliyi hayran hayran süzdüler.

hepsi salonda oturmuş gülüp eğlenirken zil tekrar çaldı. hyunjin şimdiden güzel geçen doğum günüyle gülümsemesini dudaklarından ayıramıyordu. kapıya ilerleyip açtığında, iron man kostümü giymiş seobyul ve thor kostümü giymiş seungmin'i tartışırken gördü.

"oynatamıyorum diyorum kolumu çekip durmasana!" seobyul seungmin'e bağırırken onu tınlamayan seungmin ise hâlâ çekiştiriyordu kolundan. "sana zırh giyip gel diyen ben miydim sanki, yardım etmeye çalışıyorum hadi."

felix'de girişe geldiğinde "byul sen o zırhı nasıl taşıyorsun?" dedi hayretle.

seungmin tek ayağından tutup seobyul'un adım atmasını sağladığında, "iron woman geldi, açılın." dedi.

robot gibi salona doğru ilerlemeye çalışan byul ve onun adım atmasına yardımcı olan seungmin sonunda salona ulaştıklarında onları gören arkadaşları kahkahayı patlatmıştı.

"buraya kadar nasıl geldiğinizi düşündükçe gülesim geliyor."

birlikte bol kahkahalı bir şekilde sohbet etmeye devam ettikten sonra pastayı kesmeleri için hyunjin ve felix'i masanın ortasına doğru aldılar. birbirlerine baktıklarında felix hyunjin'e doğru parmak ucunda yükselip kostümün kapattığı dudaklarının üstüne buse kondurdu.

hyunjin pastayı üfledikten sonra felix ile birlikte kesmiş ve eğlence tekrar başlamıştı. ilerleyen saatlerde hepsi kostümlerinin baş kısmını çoktan çıkarmış bulunuyordu. sarhoş olmayı umursamadan ardı ardına içerlerken felix kalabalığın içinden hyunjin'i çekip çıkartmış ve boş koltuğa doğru sürüklemişti. yatırıp yüzüne doğru eğildiğinde, dolgun dudakları kendi dudakları arasına almış hyunjin ise hiç bekletmeden karşılık vermişti.

felix içki tadının öpüşmelerine karışması ile susuz kalmışçasına dolgun dudakları emmeye başladı. altındaki bedene iyice baskı yaparken aynı zamanda ensesindeki saçları çekiştiren ellerle daha çok kendinden geçiyordu. felix doyumsuzlukla kendini altındaki bedene sürterken daha fazla dayanamayacağını hissetmiş ve sevgilisinin üstünden hışımla kalkıp hyunjin'i de kendisiyle birlikte kaldırdı.

"bu böyle olmayacak." kalın ve tahrik olmuş sesine karşı hyunjin gülmeden edemedi. "yatak odamıza gidelim." elini tuttuğu bedeni kendisiyle birlikte üst kata doğru ilerletti.

ay noluyor noluyorbunları yazarken benim libido tavan (ciddili diğer ficlerde asla yükselip yazdığım olmadı) unawares çiçeğim bu aralar beni delirtiyor onun da smut bölümü yakındırutandım gidiyorum bb

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


ay noluyor noluyor
bunları yazarken benim libido tavan (ciddili diğer ficlerde asla yükselip yazdığım olmadı) unawares çiçeğim bu aralar beni delirtiyor onun da smut bölümü yakındır
utandım gidiyorum bb

non-fiction, hyunlix ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin