AHTER

"Bölüm 4"

Sıkıcı ve bı o kadar da eğlenceli günden sonra Emir'e iyi akşamlar dileyip arabama doğru yol aldım. Dingil gibi gidip park yerine değil de yol kenarına park ettiğim arabama yani 🥲.

Araba'nın yanına geldiğimde kafamı merdivenlere çevirdim. Emir merdivenlerden iniyordu. Bir insanın vücudu nasıl bu kadar yapılı olabilirdi ki? Üzerindeki ceketten bile kaslarını belli edebiliyordu. Yürüyüşü bile o kadar harikaydı ki, resmen kusursuz yaratılmıştı. Çenemi arabanın kapısına dayamış onu izliyordum. İzlemeyi bırak doğum haritasını çıkarmıştım hatta.

Arabasının yanına gelince arkasını dönüp bana doğru baktı. Hafif gülümsedikten sonra arabasına bindi. Ben de anında kendimi toplayıp arabama bindim. Emir yanımdan geçerken camını indirip "yarın görüşürüz" dedi. Ben ise sadece başımı sallayıp tebessüm ettim.

Çok geçmeden eve geldim. Demir bahçede oturuyordu, yanına gidersem sorguya çekileceğimi bildiğim için direk odama çıktım. Duş alıp kendime gelmem lazımdı. Bütün eşyalarımı bir yana fırlatarak soyundum. Sonrasında sıcacık suyun altına soktum kendimi. Hararetimi attıktan sonra suyu kapatıp bornozuma sarıldım ve banyodan çıktım.

Yatağın yanına geldiğimde telefonuma bildirim geldi. Elime alıp baktığımda tanımadığım bir numara gördüm.

0534 *** ****

Uyudun mu?

Profiline girince karşıma Emir çıktı. Ayrılmadan önce numaramı almıştı.

Hayır,tavuk değilim:)

Yazıyor...

Erken uyuyan tavuk mu oluyormuş:)

Yani,belki:)

Pekii, yarın akşam bı planın var mı?

Yok, neden?

Yemeğe çıkalım mı?

Hmm bı düşüneyim

Olur düşün:D

Çıkalım

Çok uzun sürdü yiğidim

E tabi aslan parçası ne sandın alsdndn

Aslan parçası he,sevdim bunu.

Bende bende...

Okey, yarın görüşürüz o zaman.

Görüşelim

Görüşücez:)

Telefonu yatağa fırlatıp giyinmeye başladım. Dolabımdan gri eşofmanım ve t-shirtimi aldım. Giyindikten sonra saçlarımı kurulamak için makyaj masama oturdum. Kurutma makinesinin fişini taktiğim anda kapı çaldı.

"Gel"

"Prenses, yüzünü gören cennetlik" gelen Demirdi.

"Abartma alt tarafı bir gün yoktum"

"Nerdeydin bakalım"

"Güllaçla gezdik"

"Onu geç yemezler"

"Onla gezdik Demir"

"Güllaç bugün benimleydi"

Sıçtın.

"He öyle mi?"

"Öyle yavru ceylan"

"Ne yaptınız siz Güllaçla?"

"Cafeye gittik, sahilde yürüdük falan ama yine açılamadım."

"Çapkınlığını bi ona yapamıyosun" diyerek tebessüm ettim.

"Öyle ya,neyse konuyu değiştirme de söyle nerdeydin?"

"Tek başımaydım ya gezdim işte öyle,kafa dinledim"

"Emin misin "

"Eminim Demir " sesim sinirli çıkmıştı.

"Pekii relax"

"Çık da saçımı kurulayayım"

"Ben olunca kurulayamıyor musun?"

"Ayy Demir yaa" diyerek makineyi çalıştırdım.

Bu sırada Demir'in telefonu çaldı ve odadan çıktı. Benimse aklım Emirdeydi. Acaba bana karşı bir şey mi hissetmişti yoksa kafa dengi olduğumu düşündüğü için mi böyle davranıyordu?

Peki ben? Bana ne oluyordu?

Saçımı kuruladıktan sonra yatağıma geçtim. Telefonumu alıp instagramda Emir'in hesabıni stalklamaya koyuldum. Takip etmeyi de ihmal etmedim. Ben onu stalklarken ondan da bana istek gelmişti. Gurursuz olduğum için hemen anında onayladım. Azıcık durayım onu beklediğimi düşünmesin falan demedim yani. Bir süre sonra göz kapaklarımın ağırlaştığını hissettim. Telefonu komidinin üzerine koyup önce ışığı sonra gözlerimi kapattım.