"Bölüm 7"

15 11 0
                                    

Gözlerim hafifçe aralanıp tavanı buldu. Başka nereyi bulacaktı ki zaten? Yo belki başka bir yeri de bulabilirdi?Ama bulmadı?  Tamam yeto iç ses.

Yatakta doğrulup etrafıma bakındım. Sade, hoş ve tahtaların hakim olduğu bir odadaydım. O kadar çok kitap vardı ki odanın duvarları kitaptan yapılmış diyebilirdim. İnsanın bu odadan çıkası gelmezdi. Sağ tarafıma döndüğümde Emir sedir koltukta ayak ayak üzerine atmış gayet nayif bir şekilde kitap okuyor ve kahvesini yudumluyordu.

Her yudumdan sonra dudağını emiyor ve kemiklerini ortaya çıkarıyordu. Yüz hatları o kadar kusursuzdu ki...

Yine kahveyi yudumladığı bir sırada gözleri beni buldu. Bardağını kenara bırakıp bakışlarını yeniden bana çevirdi.

"Günaydın uyuyan güzel" dedi  sırıtarak.

"Günaydın" dedim uyku sersemliğiyle. Ufak bir kahkaha attı.

"Sen daha ayılamamışsın ne günaydını?" Tebessüm ederek yüzüne baktım. Ayağa kalkıp kitabı oturduğu sedire bıraktı. Bardağını da aldıktan sonra bana bakmadan konuşarak yürüdü.

"Hadi gel,elini yüzünü yıka açıl biraz"

Kalkıp hiçbir şey söylemeden arkasından gittim. Merdivenlerden indikten sonra olduğu yerde durdu. Duruşunu hesap edemediğim için uyku sersemliğiyle ona çarpıp yavaşça merdivenlere otururcasına düştüm. Kafasını çevirdiğinde tüm ciddiyeti kaybolmuştu. Kahkaha atmaya başladığında onunla birlikte ben de gülmeye başladım. Gülmem geçtiğinde hala gülüyordu. Suratımı ciddi bir hale getirip "Tamam yeter gülmem geçti" dedim. Durup suratıma baktıktan sonra tekrar gülmeye başladı. Bir süre tebessümle onun gülmesini izledim. Gülmesi geçince kendine çeki düzen verip elini bana uzattı. Ayağa kalktığımda gözleri gözlerimdeydi. Kahve bardağı tutan eli belimi sarmıştı. Nefeslerimiz birbirine çarpıyordu,nefeslerimiz bile öpüşürken ben neden duruyordum? Çenesine bir öpücük kondurdum ve kollarından ayrıldım. Her ne kadar hesap ettiğim bu olmasa da daha çarpıcı gelmişti.Tuvaleti ararken afallamış olan adam konuştu:

"Tuvalet sağında"

Dediği yöne gidip tuvaleti buldum. Vaaay canına büyük başarı he? Elimi yüzümü yıkayıp yanına gittim. Mutfakta kahve yapıyordu. Geçip tezgahın üstüne oturdum.

"Acıktın mı?" Diye sordu. Hayır anlamında başımı salladım.

"Peki kahve?" Dedi elindeki fincanı göstererek. "O olur" dedim tebessümle.

Bulunduğum yere doğru yaklaşıp yine göz göze gelmemizi sağladı. Elini arkamda duran dolaba doğru uzatıp bardak aldı. Ardından hiç beklemediğim bir anda tıpkı benimki gibi bir öpücük kondurdu çeneme. Sonra hemen uzaklaşıp bana kahve yapmaya koyuldu. Ben ise hala aynı yere bakıyor,tepki vermiyordum.

Bu adam harikaydı! Hatta o bir denizdi ben ise onun içinde boğulan bir balık....

AHTERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin