2

264 24 4
                                    

Yorucu geçen saatlerden sonra Jimin odasına ulaştı. Bir kahve yorgunluğunu alabilirdi. Telefonuna uzanıp numarayı tuşladı.  İlk çalışta açılmasına alışıkken telefonun açılmamasına şaşırdı. Gözlerini kapatarak kafasını sandalyeden geriye attı. Biraz sonra telefon çalınca açtı. "Buy-runn efendim." dedi. Jimin derin sesin kesik kesik konuşmasını duyunca ayağa kalktı. "Neredesin sert bir Amerikano istiyorum."
"Ta-mam hemen ohh" birden kaşığını bir acı saplanmıştı.
"Tae neler oluyor?" dedi Jimin.
"Bay Park ben sanırım kızgınlığım başladı." Kesik kesik soluyordu. Tekrar konuşmaya çalıştı. Jimin sakince odadan çıkıp karşıdaki tuvalete baktı. Tuvaletin kapısının önünde bir sürü alfa vardı. "Odamın karşısındaki lanet tuvalette misin?" Diye adeta kükredi Jimin.

"Ihhh evet" dedi Tae. Jimin telefonu sıkıca tutup kapattı. "Güvenlik" diye seslendi. Tuvaletin önüne geldiğinde içeriden sakura kokusu alıyordu. Elindeki telefondan şoförünün numarasını tuşladı. Kapıyı tıklattı.
"Benim." dedi ve kapının açılmasını bekledi. Kapı açılınca içeriye yavaşça adımladı. Koku Park Jimin' i çok fazla etkilemişti. Tae ayakta zor duruyordu. Jimin ona yaklaşıp sarıldı. Kokusuyla işaretledi.
"Yanlış anlama sakın buradan kazasız çıkmak istiyorum ondan işaretliyorum" dedi. Tae konuşmadı yanlış anlamıyordu zaten Park Jimin kim o kimdi. Jimin okyanus kokuyordu. Tae' nin gözleri dolmuştu. Jimin çekilecekken. "Efendim bir dakika sadece bir dakika daha"  dedi Tae. Jimin gevşettiği kollarını sıklaştırdi. Tae' ye arkadan sarılmıştı. Tae hareket edip yüzyüze geldi. Jimin bu güzelliği uzun süre unutamayacaktı. Gözleri masmaviydi sarıldığı omega şu an öl dese ölürdü onun için Jimin. Daha önce hiç bu kadar güzel bir şey görmemişti. Tae biraz daha yaklaştı. Boynuna gömüldü. Yarın kendisine küfür edecekti. Jimin zorlukla toparlandı. "Bir dakika doldu" dedi. Tae ayrılmak zorunda kalmıştı. Jimin onu sorunsuzca şirketten çıkarmıştı. Araca yaklaşıp bindiler. Önce onu eve bıraktı. Sonra arkadaşlarının yanına uğradı.

"Selam soju" diyerek barmene seslendi. Jungkook yanına gelen arkadaşının iyi olmadığını farketti. "Sana da selam bu halin ne?" diyerek kıkırdadı. Jimin tek dikişte bitirdi önüne konulan sojuyu. Yanlarına Namjoon ' da gelmişti. "Neyi var?" dedi. Jungkook kıkırdadı. "Lanet asistanım yine kızgınlığa girdi." diyerek ikinci bardağı da içti.
"Her ay ki terane?" dedi Namjonn.
"Jiminshi git onun yanına ne olacak ki herkesle yatıyorsun zaten." dedi Jungkook. Jimin derin bir nefes aldı. "Ona gitmemeliyim. Birilerini sikmem lazım." deyip etrafa göz gezdirmeye başladı.
"Neden neden Jimin." Namjoon artık arkadaşının bu saçmalığına dayanamıyordu. "Şirketteki herkesi beceriyorsun zaten onu da kullanabilirsin." dedi Jungkook. Jimin elindeki bardağı sıkıyordu.

"Onunla yatarsam" diye yutkundu. "Çünkü o lanet asistanla yaşarsam onu terk edemem ve onu mühürlerim." dedi.

Bir Aşk HikayesiWhere stories live. Discover now