5

249 24 1
                                    

Jimin uyandığında Tae' nin odasında olduğunu farketmişti. Hemen yatağın diğer tarafına döndüğünde ise Tae' yi görememişti. Yataktan kalkıp banyoya gitti ama Tae orada yoktu. Odanın içinde birkaç tur atarken aklına gelen şeyle telefona sarılmıştı.
"Asistanım nerede acaba?"
"Efendim sabah asistanınız otelden ayrıldı. Kendi odasının ödemesini de yaptı" dedi.
Jimin hayretle kapattı telefonu. Cep telefonunun çalmasıyla hemen ona sarıldı.
"Jimin Tae' nin evindeki alfa vardı ya."
"Eee" dedi Jimin kalbimde büyük bir sızı vardı.
"Dün gece ben o alfayla yattım. Hyung adam Tae' nin kuzeniymiş."
Yatağa çöktü Jimin. "Bu arada biz sekeydik." dedi kahkaha atarak Jimin onu dinlemiyordu. "Bu arada belki Tae' nin ilki olabilirsin. Daha önce kimse olmamış hayatında Seokjin' in kıyafetleriyle yuva yapıyormuş." dedi Jungkook. Jimin duyduğu şeylerle kendine sövmeye başladı. Tam kalkacakken komodinin üzerindeki mektuba gözü takılmıştı. "İstifa ediyorum."
...

Tae o sabah uyandıktan sonra acıdan banyoya girmişti. Kendini iyice temizleyip hemen bur istifa mektubu yazmıştı. Otel parasını ödeyip son parasıyla uçak bileti almış ve Kore' ye dönmüştü. Şapka ve  gözlük takmıştı. Onlar Tae' nin ağlamasını kesmese de saklıyordu.
Uzun saatler süren yolculuktan sonra eve gidince hemen duşa tekrar attı kendini. Tekrar yıkanmaya başladı. Banyodayken boy aynasından kendine bakmıştı. Her tarafı morarmış morartılar ağrıyordu. Nefes almak bile yoruyordu onu Jimin aşık olduğu adam onu mahvetmişti. Tae giyinip yatağına geçti. Yorganını kafasına kadar çekip ağlamaya başlamıştı.

Jimin' in Koreye gelmesinin üzerinden neredeyse 3 gün olmuştu. Olanları Jungkook'a anlatmıştı. Seviştikleri gece aklından çıkmıyordu Tae onu ilk başta istemişti taaki Jimin konuşuncaya kadar. Jimin onun sürtük olduğunu ifade edince ona engel olmaya çalışmıştı. Ama Jimin alfaydı. Ne kadar ona sinirlense de Jimin Tae' yi seviyordu ve o an gücünün doruk noktasındaydı. Jimin o gece kaç tur yaptığını bile hatırlamıyordu. Onu çok zorlamıştı.
"Hyung" diyerek içeri girdi Jungkook.
"Tae' ye gidiyorum." dedi. Jimin kafasını kaldırdı.
"Neden?"
"Çünkü şirket kurallarına göre istifa etse ve biz kabul etsek bile 15 gün içerisinde çıkamaz." Jimin derin bir nefes almıştı.
"Jungkook" dedi gözleri dolmuştu "Geri gelsin."
"Tamam hyung ama sen de ona bir şekilde kendini affettir."
"Tamam"

Jungkook Tae' nin evine geldiğinde kapıyı çalmıştı. Tae 3 günde çökmüştü adeta Jungkook Tae' yi bu şekilde  görünce çok üzülmüştü ama bencil olmak zorundaydı. Tae onu içeri davet ederken Jungkook elindeki belgeyi daha da sıkmışti. Sadece Jin' in şu an burada olmamasını umuyordu.
"Taehyung" deyip mektubu ona uzattı.
"İstifa etsen bile bu bizim yasal hakkımız 15 gün daha en azından yeni bir asistan bulana kadar bizimle çalışmak zorundasın."  dedi. Gözleri dolmuştu Tae'  nin.
"Hyung" dedi titrek bir sesle.
Jungkook hemen ayağa kalkıp onun yanına geldi. Ellerini tuttu.
"İntikam Tae, intikam almak istemez misin?"

Tae günler sonra şirketteydi. Kendi odası hemen Jimin' in odasının yanındaydı. Odaya girmiş masanın üzerindeki notları kontrol etmişti. Bugün bir diğer Park şirketi ile toplantı olduğunu görmüştü.
Jimin hızlıca odasına girmiş kravatını gevşetmisti. Üstten birkaç düğmesini de açmıştı. Jungkook Tae" ye gideli birkaç gün olmuş ama o dönmemişti. Bu düşüncelerle kendi odasından çıkıp asistanının odasına girmişti. Karşısında Tae' yi görünce gözlerini ovaladı.
"Buyrun bay Park" dedi Tae. Sesi kontrollü ve soğuktu. Jimin irkilmisti.

"Sabah niye evime gelmedin?" dedi Jimin. Tae kontrolü kaybetmek istemiyordu. "İhbar süresinde çalışanlar çok az çalışırlar çünkü.. Sekiz saat yerine altı saat çalışırlar."

Bir Aşk HikayesiWhere stories live. Discover now