Düşman Aşıklar -Hyunlix

4. Bölüm

~Birkaç gün önce~

Hyunjin, odasındaki devasa aynanın önünde durmuş, yansımasına hayran hayran bakıyordu. İnci beyazı gömleğinin üzerine giydiği şık siyah ceket ve pantolonu tanrısal fiziğiyle kaplıydı ve onu tek kelimeyle çekici gösteriyordu. Takım elbise Channel tarafından tasarlandı. Hwang Corporation'ın CEO'su Bay Hwang için özel olarak tasarlanmıştı. Aynada kendine gülümsedi ve yanında duran tasarımcıya baktı.

Hyunjin mükemmel görünüyordu ama bir şeyler ters gidiyordu.

"Sıradaki" dedi ve bir sürü hizmetçi ve tasarımcı yanına koşarak onu soydu. Bir sonraki takım elbiseyi giymişti. Gucci olanı. Tasarımı farklıydı ve çok resmi ve zarif görünüyordu. Hyunjin'ni içinde daha Tanrısal gösteriyordu. Arkasını döndü ve yansımasına hayran kaldı. Channel'in tasarımcısının yerini artık Gucci'nin tasarımcısı almıştı.

Hyunjin, Güney Kore cumhurbaşkanı ile bir toplantı için fazla göz kamaştırıcı görünüp görünmediğini kendi kendine tartışmakla meşgulken, odasının kapısı hızla açıldı ve içeri sarı saçlı, kısa boylu bir adam girdi. En azından Hyunjin'den daha kısaydı. Tombul yanakları vardı ama yan profiline bakarsanız yüz hatlarının ne kadar keskin olduğunu kesinlikle görebilirsiniz. Dolgun pembe dudakları vardı ve şimdi, aceleyle Hyunjin'nin odasına girerken, Hyunjin daha kısa adamın ne kadar sevimli göründüğüne gülümsemeden edemedi.

"Hyunjin! Geç kalacağız. Acele et" dedi Hyunjin'ne yaklaşırken.

"Sakin ol, Jisung. Geç kalmadık"

"Evet, şimdi gitmezsek kalacağız"

Hyunjin yenilgiyle iç çekti. Han jisung haklıydı. Hyunjin takım elbise üstüne takım elbise denemekle meşguldü ve zamanlarının tükendiğini fark ederek kendi kendine hayran kaldı.

Han Jisung onun asistanı ve aynı zamanda çocukluğundaki en iyi arkadaşıydı. Temelde birlikte büyüdüler. Hyunjin'den sadece iki ay büyüktü ama Hyunjin ile her zaman abisi gibi oynardı. Ve Hyunjin kendini bildi bileli Jisung'un söylediği bir şey hakkında yanıldığı tek bir an bile olmadı.

"Bunun yeterince iyi göründüğünü düşünüyor musun?" Hyunjin, Jisung'a aynada kendisine bakan yansımasına bakarak sordu.

Jisung'da bir takım elbise giymişti, Hyunjin'ninkine oldukça benziyordu ama bu başka bir marka olan Gucci değildi. Jisung de çok zengindi, Hyunjin'nin kendisine söyleyeceği gibi, o da Hyunjin kadar pahalı giyinmişti.

"Evet. Hatta fazla mükemmel görünüyorsun." Jisung'un sesi sabırsızdı.

"Ne? O zaman ben..."

"Hyunjin!" Jisung uyararak söyledi.

"Tamam tamam hadi gidelim" dedi Hyunjin ve daha kısa olan adamla birlikte dışarı çıktı.

Sonunda Güney Kore cumhurbaşkanının ikametgahı olan mavi eve vardıklarında, birkaç kişi daha gelmişti. Hyunjin hemen söz konusu işadamları ve kadınlar tarafından karşılandı.

Onunla tokalaşmak için sıraya girdiler.
Hwang Hyunjin oldukça ünlü biriydi ayrıca Güney Kore'de en çok kar eden şirketin sahibiydi. (Eh, en azından geçen yıl oydu. Önceki yıl Lee şirketiydi)

Toplantıda Güney Kore'nin yıllık en çok kâr eden şirketlerinin sahipleri bir araya geldi. Teknik olarak Güney Kore ekonomisini yönetiyorlardı. Bu da toplantıya sadece on kişinin katıldığı anlamına geliyordu. Bu, Lee Corporation'ın CEO'su Lee Felix'in de orada olacağı anlamına geliyordu.

Ah, ne baş ağrısı. Hyunjin diğer insanlarla el sıkışırken düşündü, insanlar onu selamladı ve nasıl olduğunu, ailesinin nasıl olduğunu, bunun gibi şeyleri, gerçekten umursamadıkları şeyleri ve ailelerini korumaya katkıda bulunacağını umdukları şeyleri sordu.