❝KURDUN DİŞİNE KAN DEĞERSE; BAŞ ÜSTÜNDE BAŞ, TAŞ ÜSTÜNDE TAŞ BIRAKMAZ. BİR KURTLA BAŞA ÇIKILMAZ.❞
🌙
Bir yıl önce atandığı timle birlikte tüm hayatını adadığı operasyona başlayan Yüzbaşı, bizzat kendi üstleri tarafından tüm planlarının sekteye uğrat...
BU KURGU, HER SANİYE VE DAKİKA KENDİNİ TEHLİKEYE ATARAK BİZİM GECE YATAĞIMIZDA RAHAT UYUMAMIZI SAĞLAYAN KAHRAMAN TÜRK ASKERİ VE VATANI HER ŞEY PAHASINA KORUYAN ŞANLI TÜRK ORDUSUNUN ŞEREFİNE YAZILMIŞTIR. KURGUDA GEÇEN OLAY, KİŞİ VE YERLER GERÇEK HAYATTAN BAĞIMSIZDIR. BU BAĞLAMDA KURGU GERÇEĞİ BÜTÜNÜYLE YANSITMAMAKTA, SADECE GERÇEKLE BAĞLANTILI ÖĞELER KULLANMAKTADIR. YAZIDA KONU GEÇEN HER ŞEY KURGU AMAÇLIDIR, AKSİ HİÇBİR AMAÇ GÜDÜLMEMEKTEDİR.
🌙🌟
2. BÖLÜM: "Fevza Çanları"
Savaşım Kendimle, Kaldı 8 Cambaz, mor ve ötesi İnce Buz Üstünde Yürüyorum, Cem Adrian/Şebnem Ferah
Deze afbeelding leeft onze inhoudsrichtlijnen niet na. Verwijder de afbeelding of upload een andere om verder te gaan met publiceren.
Vatan aşkı maya gibidir, sütü bozuklarda tutmaz. Muhsin Yazıcıoğlu
Böyle bir şey olamazdı, kesinlikle kabul edilemezdi.
Yüzbaşı Atakanlı'nın gözlerinden buz gibi bir alev çıkıyor ve hedefi tam on ikiden vuruyordu; amacı öldürmek olan o bakışlar o denli keskindi ki, karşısındaki esmer kadın onunla göz göze kalmanın ağırlığına dayanamamış, bakışlarını önüne eğmiş ve önündeki metal masaya dalıp gitmişti. Kim bilir ne düşünüyordu.
Yüzbaşı'nın kaşları sanki mümkünmüş gibi daha da çatıldı, masmavi gözlerinin içinde saltanat kurmuş nefretin yanına bir de kanatları kırık bir şüphe kuşu kondu.
Şimdi bir yırtıcı, tüm dikkatiyle kilitlenmiş hâlde avına bakıyordu. Elbet pusuya düşürme zamanı da gelecekti, elbet bir açık verecekti.
Çünkü her av bir noktada avlanmayı içselleştirir ve avlanmamaya çalışırken en büyük hataları yapardı.
Şu an Buz'un bütün dikkatiyle kilitlenmiş hâldeki bakışları, sanki elle tutulsa insanı çarpacaktı. Masanın sol ucu, kimsenin yaklaşmaması gereken yüksek gerilimli bir elektrik hattına dönmüştü ve o gerilimden dolayı odadadaki kalan herkeste de soğuk rüzgârlar esmekteydi.
Yüzbaşı'yı tanıyanlar, bu çok anî olan Qeşa'ya geçiş sebebini biliyorlardı; ancak bu nedenden bir haber olanlar bir anda karşılarında neden o meşhur Buz'u bulduklarını anlayamamış, yarı afallamış yarı korkmuş bir hâlde bakıyorlardı odadaki gerilimin üç kaynağı arasında mekik dokuyarak. Özellikle de de General ve Albay ne olup bittiğini asla anlayamamış vaziyette, hem şaşkın hem kuşkucu bir hâlde bakıyorlardı Yüzbaşı'ya.
Oysa tam yanındaki silah arkadaşı, olayın özünü çok iyi bildiği için koltuğuna sinmiş, tehlike çanları her yerinden yankılanan bir hâlde Yüzbaşı'ya bakıyordu.
