8: "Sahte Yüzler"

4.1K 232 375
                                    



Hellö canlarım!

Uzun bir aradan sonra, tekrar burada birlikteyiz. Birkaç aylık gecikme için özür dilerim, ancak arka planda nelerle uğraştığıma dair sadece ufak bir fikriniz var, Duyuru bölümünde bahsettiğim kadarını biliyorsunuz. Ancak emin olun, hepsi o kadar değildi. Neyseki artık buradayız.

Bu bölüm, kitaptaki dönüm noktası bölümlerden biri. Çok şey olacak. Geçen bölümün sonunda bahsettiğim gibi, çoğunda Sancak yok. Sadece bölümün en başında geçmişten bir kesit okuyacaksınız, kalanı Hilâl'den olacak. Hilâl'i en iyi tanıyacağınız bölüm bu diyebilirim, ilerideki hiçbir bölümde Hilâl kendisiyle ilgili bu kadar açık vermeyecek. Bu bölümde dolayısıyla kurgunun önemli düğümleriyle ilgili çok mühim ipuçları yer alıyor. O yüzden dikkatli okuyun, olur mu canlarım?

Not: Geçmişten kesitteki karakterlere dikkat edin. Onlardan birisi sonra tekrar karşınıza çıkabilir.

Bu hikâyeyle ilgili bilmeniz gereken en önemli şey, hiçbir şeyin boşa olmadığı. Dikkatli okursanız, bazı şeyleri çözebilirsiniz.

Keyifli okumalar :)








BU KURGU, HER SANİYE VE DAKİKA KENDİNİ TEHLİKEYE ATARAK BİZİM GECE YATAĞIMIZDA RAHAT UYUMAMIZI SAĞLAYAN KAHRAMAN TÜRK ASKERİ VE VATANI HER ŞEY PAHASINA KORUYAN ŞANLI TÜRK ORDUSUNUN ŞEREFİNE YAZILMIŞTIR. KURGUDA GEÇEN OLAY, KİŞİ VE YERLER GERÇEK HAYATTAN BAĞIMSIZDIR. BU BAĞLAMDA KURGU GERÇEĞİ BÜTÜNÜYLE YANSITMAMAKTA, SADECE GERÇEKLE BAĞLANTILI ÖĞELER KULLANMAKTADIR. YAZIDA KONU GEÇEN HER ŞEY KURGU AMAÇLIDIR, AKSİ HİÇBİR AMAÇ GÜDÜLMEMEKTEDİR.















🌙🌟






8. BÖLÜM
"Yalancı Yüzler"

ZEMHERİ, Yağız Yeniay
Keskin, Cem Adrian





Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini, yok mudur kurtaracak baht-ı kara maderini?-Namık Kemâl

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini, yok mudur kurtaracak baht-ı kara maderini?
-Namık Kemâl






Silopi/Şırnak, 2016

Tek bir parmak hareketiyle kulaklığını aktifleştirirken, dudaklarında karanlık vaatler sırtlanmış keyifli bir tebessüm asılıydı. Güneş daha yeni doğmuştu, gök hâlâ kızıl pelerinini üzerinden atamamıştı ama onun için gün çoktan aymıştı. Saatlerdir bu anı beklediğini söylemek, çok da yanlış olmazdı. Bir şerefsizi daha ortadan kaldıracağını bilmek, onu öyle bir canlandırıyor ve o kadar tatlı bir heyecanı ekiyordu ki ruhuna, gece boyunca tek bir an bile gözünü kırpmamıştı.

İZMİHLÂLWhere stories live. Discover now