21.

3.5K 175 139
                                    

ertesi gün 09:42

hyunjin - jungkook

jungkook:
hyunjin
nerdesin

hyunjin:
bodrumdayım
yanımda korumalar var merak etme
güvenlik önlemlerini de arttırdım zaten
hala ağlamıyorsun değil mi?

jungkook:
ya hyunjin
çok korkuyorum
öldürücek beni kesin

hyunjin:
hayır hayır böyle düşünme
bak ben varım
aşağı merdivenlerden gel

jungkook:
tamam

hyunjin:
taehyung'un diğer ev ve arabalarından haberi var mı?

jungkook:
hayır yok

hyunjin:
tamam
söylediğim şeyleri giyidin mi

jungkook:
evet

hyunjin:
merdivenlerden bodruma gel

jungkook:
hyunjin
ya beni öldürürse

hyunjin:
jungkook konuştuk bunları
ne kadar psikopat olsada seni öldürmez
sana takıntılı olduğu kadar aşık

jungkook:
ama ben
sete gidemem
sen yukarı gel lütfen
korkuyorum

hyunjin:
dün ona bugün setin olmadığını söyledik
sete gelmez, gelirsede hallederim ben

jungkook:
o yüzden değil

hyunjin:
noldu başka?

jungkook:
boynum çok acıyor
ellemeyi geç biraz oynatsam bile her yerimi acı kaplıyor

hyunjin:
doktor ilgilenmedi mi?

jungkook:
ilgilendi ama yanık olduğu için bir anda geçmez dedi, bir de fazla ısıtmış

hyunjin:
hm
bekle bir dakika
çevrimdışı

——

olabilecek her şeye karşı bodrum katta bir de doktor vardı. dışarı çıkarken tüm güvenlik önlemlerini almak zorundalardı.

aslında hyunjin, olayları duyduğu an polise gitmek istedi fakat jungkook'un ağlarken gitmemesi için ettiği ısrar onu durdurdu.

doktora bir soru yöneltti hyunjin.

"yanığı haraket ettirdiğinde bile acır bir durumda mı?"

doktor şaşırmıştı.

"ne? yanığı çoktan geçmişti."

——

hyunjin - jungkook

hyunjin:
bana neden yalan söylüyorsun?

jungkook:
ne yalanı

hyunjin:
doktorla konuştum ve yanığının geçtiğini söyledi

jungkook:
şey
sadece korkuyorum o yüzden

hyunjin:
hm
tamam ben yukarı çıkıyorum şimdi

jungkook:
peki

———

"şu yanığına bir bakabilir miyim jeon?"

jungkook, oturdukları yatakta bakmaması için geriye doğru gidiyordu. aynı zamanda eliyle boğazlı kazağının boğaz yerini tutuyordu.

"sadece bakacağım. dur bir yerinde!"

en sonunda jungkook'un kaçacak yeri kalmamıştı. eliyle kapatıyordu. hyunjin'se ani bir şekilde göğüsünün üst kısımı görünebilecek kadar kazağı çekmişti.

ve o yazan yazıyı gördü.

KTH

hala kazağı elinden bırakamamış yazıya odaklanıp şok olmuş hyunjin'in yanında, jungkook kazağı normal haline getirdi. bir yandanda ağlıyordu.

"hyunjin.."

hyunjin yataktan kalktı ve bağırmaya başladı.

"bana nasıl söylemezsin?! nasıl söylemezsin jeon!?"

jungkook ağlıyordu. sevdiği adamın yaptıklarının hiç normal olmadığının farkındaydı. ama seviyordu işte. tam bir aptal gibi.

"ben polise gidiyorum."

tam kapıya doğru giderken, jungkook ani bir şekilde yataktan kalktı, hyunjin'i engelledi.

"hayır hyunjin hayır.."

o ağlarken istemediği bir şeyi kimse yapamazdı. o yüzden hyunjin dolu gözleriyle onu kollarının arasına alıp saçlarını okşadı.

"geçecek jeongguk."

tam o sırada yatağın üzerinde duran jeon'un telefonuna bir bildirim sesi geldi.

————

hikayeyi bırakıcam diyenler olmuş😞

intikam alacağım zaten arkadaşlar ya ama siz niye beni üzdünüz ki😞😞😞

NEYSE ŞEYDA ELENSİN ARTIK BE ÜF

VIRVIRVIR KONUŞUYOR HER GELENE YÜRÜYOR SİNİRİMİ BOZDU

bi de ben artık aytol aysed bi de tolsedciyim tek aytol değil

HANİ DEMİŞTİM YA AYTOL SMUT YAZICAM DİYE

AYSEDTOL SMUT YAZICAM ÜÇLÜ OLSUN 😱😱🔥🔥🔥

obsession -tkWhere stories live. Discover now