24.

3.1K 174 93
                                    

jungkook, bir kapının önünde, taehyung'a yapılan teste göre uzmanların diyeceği şeyi beklerken hyunjin elindeki telefonla telaşla jungkook'un yanına geldi.

"jungkook biliyorum zaten yeterince sorunumuz var ama..birisi evin önünde yaşananları çekip youtube'a koymuş."

jungkook şok olmuştu.

"ne?!"

"evet.. ve şu an aşağıda bir sürü gazeteci bekliyor. herkes senden bir açıklama bekliyor."

jungkook, kapının yanına yaslanmış artık dayanamayacak bir hale gelmişti.

"sen konuşsan olmaz mı?"

"ne diyeceğim sanki?"

jungkook'ta delirmiş bir şekilde hyunjin'e doğru yaklaştı.

"abi ben senin yüzünden taehyung'u ellerimle polislere teslim ettim!"

"polisleri ben bile aramadım jeon! felix aramıştı."

jungkook daha da sinirlendi.

"ona işareti veren sendin!"

hyunjin ellerini kafasına koydu.

"en doğrusunu yaptın! bu adam bildiğin deli! sana yaptıklarını hatırlatmam gerekmiyor diye düşünüyorum, ha?!"

jungkook, her şeyin farkındaydı.

"biliyorum. ama yemin ederim çok sevmiştim onu.. bir anda her şey üzerime gelince sana patladım. özür dilerim."

bir yandanda gözünden yaşlar düşüyordu. hyunjin'se ona sarıldı.

"hepsi geçecek. o olmayınca sen mutlu olacaksın."

"peki o olduğunda olduğum mutlu zamanlar?"

bu cümleden sonra daha çok ağlamaya başlamış, her zamanki gibi abisine sığınmıştı.

jungkook güldü ve geriye çekilip sarılmayı bıraktı.

"babam beni döverken, yine böyle sarılıyordum sana."

hyunjin, bu konu hakkında hiç konuşmak istemesede jungkook'u biraz olsun aydınlatabilecek bir örnek olduğunu düşünüp konuşmaya başladı.

"belki babamda böyle olduğu için, taehyung gibi bir adamı sevmişsindir."

jungkook kırgın bir şekilde güldü. ardından önünde durdukları kapı açıldı. içeriden 3 tane doktor, ayrıca taehyung'u kollarından tutup götüren 2 jandarma vardı.

"doktor! durumu ne?"

arkadan doktorun geldiğini gören namjoon, diğerlerini sakinleştirmeye çalışırken hemen kapıya doğru geldi. diğerleri de arkasından.

yoongi jimin'in saçlarını öperek onu sakinleştirmeye çalışıyordu. hoseok'un ise gözleri kıpkırmızıydı. seokjin'se olayları takip etmeye çalışıp, sosyal medyada gündem olan o videoyu izleyip taehyung'un nasıl böyle bir şey yaptığını çözmeye çalışıyordu.

"akli dengesi yerinde değil. raporları mahkemeye ileteceğiz. suçun böylesine bir bozuklukta hafifletileceğini düşünüyorum. şu an ise onu tedavi etmek için üst kattaki odalara götürüyoruz."

jimin her cümlede daha çok yaralanıyordu. en sevdiği arkadaşıydı taehyung. zaten jungkook, heba olmuş bir durumdaydı.

"çok sıkı bir tedaviye başlayacağız. 15 günlük bu süreçte her gün testler yapılıp ilerlemesi kaydedilecek. ayrıca çok ağır ilaçlar alacak. ilk hafta sonunda aldığı ilaçlar nedeniyle 2-3 günlüğüne hepinizi unutacak. 15 gün sonunda ise mahkeme kararıyla cezası belli olup, hastaneden çıkacak. geçmiş olsun."

hepsi perişan olmuştu. namjoon elindeki doktorun elindeki raporu alıp incelediğinde gerçekten nasıl olduğuna hala aklı ermiyordu.

jungkook duvara yaslanıp yere doğru kaydı ve oturup ağlamaya başladı. hyunjin'se doktoru dinleyip avukatları aramaya başladı.

"peki onu şimdi görebilir miyiz?"

soruyu soran jimin'di. onunla konuşmak istiyordu.

"tabi, yukarıdaki jandarmaların kapının önünde durduğu odada. fakat sonrasında her gün göremeyecek veya konuşamayacaksınız."

"tamam doktor bey, teşekkür ederiz."

namjoon, raporları inceleyip doktora verdi. doktor oradan uzaklaştı. ardından o anı bozmamak için gelmemiş fakat her şeyi duyup oraya gelen felix'i gördü jimin.

felix'e saldırmaya çalıştı, üzerine yürümeye çalıştı fakat yoongi onu belinden çekip engelledi. saçlarını okşuyordu sakinleşmesi için.

"sevgilim, yapma."

"o benim kardeşimin hayatını kararttı! o orospu çoçuğunu öldüreceğim!"

bir yandan saldırmak istesede gücü yoktu. saatlerdir ağlıyordu. su bile içmemişti bugün. en sonunda yoongi'nin boynuna girip ağlamaya devam etti.

—————

fici yazmaya hevesim kalmadı gerçekten, umarım beğenmişsinizdir.

obsession -tkजहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें