30.

3.1K 134 104
                                    

"jungkook, gerçekten deli olduğumu düşünecek ve ben maalesef ki bu yalanın arkasına sığınarak..."

jimin geriye doğru yaslanıp sözünü kesti.

"taehyung! jungkook'u ne kadar sevmesemde artık ona yalan söyleme. son 2 haftadır halinin farkında değilsin herhalde."

taehyung ikna edici bir şekilde konuşuyordu.

"hapse mi gireyim jimin? ona bir daha mümkün olduğunca karışmayacağım ve özür dileyeceğim zaten. hem belki gerçekten deliyimdir, orada o an sadece taklit yapmışımdır ve ilaçlar davranışlarımı etkilemiştir?"

"seni nasıl affedecek peki? özürle affedilecek bir şeyler değil ona göre bunlar."

"sen jungkook'u çağır gerisi bende."

jimin iç çekti ve taehyung konuşmaya devam etti.

"gitmedi değil mi?"

"hayır gitmedi, burada olduğun her bir gün hepimiz yanındaydık taehyung."

taehyung güldü.

"teşekkür ederim jimin."

jimin'de güldü ve dışarı çıkıp jungkook'u çağırdı.

"seni çağırıyor."

jungkook tam kapıyı açıp içeri girecekken, jimin onu omzundan tutup kendisine doğru döndürdü. üzgün bir şekilde konuştu.

"2. şansları haketmeyen insanlar olur bazen, hep bir şans daha isteyip seni yaralayanlar. fakat taehyung bir konuda söz veriyorsa, onu yerine getirir. zor bir karar olduğunu biliyorum fakat, yinede onu bir dinle. hatta şans verdiğinde bir daha böyle bir şey yaparsa, mahkemeye şahitin olarak bizzat ben geleceğim."

ardından tuttuğu omuza bir kaç kere destekleme amacıyla hafifçe vurarak merdivenlerden indi. kantine gidiyordu büyük ihtimalle.

jungkook kapının önünde hala durmuş, onun dediklerini düşünürken gözleri dolmuştu. şu an burada olsa her şeyi unutup sıkı sıkı sarılırdı ona. güvenini iliklerine kadar hissediyordu.

içeri girdiğinde ise taehyung'un hala kelepçeli olduğunu gördü uzaktan. kapının biraz uzağında bekleyen güvenliğe, şikayetçi olan kişinin kendisi olduğunu söyledi. güvenlik ise hyunjin'in emir ve anlaşmaları üzerine onu dinleyip anahtarları verdi.

jungkook içeri girdi. kapıyı kapadı ve sedyeye doğru yaklaştı. hiçbir şey demeden çözdü kelepçeleri.

"jeon.."

taehyung, jungkook son kelepçeyi çözerken ellerini rahatça haraket ettirebilmeyi bile özlemiş. ona minnettar olmuştu.

ardından jungkook, sedyenin yanındaki koltuğa oturdu. taehyung ise sedyede oturur bir pozisyona geldi. ikiside birbirine dönüktü.

"yemin ederim çok özür dilerim. senin güzel gözlerini yaşarttığım her bir an, bağırmak zorunda bıraktığım güzel sesin ve tellerin uğruna özür dilerim. lütfen affet beni."

jungkook'un gözleri doldu. jimin'in kapıda söyledikleri üzerine bu konuşma içini güvenle kaplamıştı.

"taehyung... bir daha yapmayacaksın değil mi?"

taehyung hafifçe güldü. elini jungkook'un yanağına koyup okşadı. konuşmaya devam etti.

"akli dengem yerinde değildi. eğer olsaydı sana asla böyle bir şey yapmayacağımı biliyorsun sevgilim. hem bak iyileştim artık."

jungkook güldü. yanağındaki eli tuttu. geri onun elini sedyeye koydu. arada pek boşluk olmayan koltuk ve sedyenin üzerinde oturan adamlar, çok özledikleri dudaklara baktılar.

taehyung, bir anda jeon'un alt dudağına yapışmıştı. taehyung ise bir yandan ona sarılmaya çalışıyordu.

dudakları ayrıldığında taehyung konuştu.

"seni çok özledim."

"bende seni, bende seni çok özledim."

ikiside birbirinin dudaklarına dayanamayıp bir daha birleştirmişlerdi. taehyung dilinide devreye sokmuştu bu sefer. bir yandan jeon'un boynunu okşuyordu. hala o iz var mı diye bakıyordu.

tam kazıdığı yerde hissettiği pürüzü farkedince çekildi dudaklarından. onu kendisine yaklaştırıp t-shirt'ünün omuz kısmını aşağı indirip yaktığı ve bıçakla kazıdığı yerleri öpmeye başladı.

"çok özür dilerim sevgilim."

jungkook'un oradaki yaraları zaten kabuk yapmıştı ve artık acımıyordu. fakat kalbindeki yaralar? taehyung onları birbir sarmıştı. kendi yaptığı yaralara kabuk bağlamıştı.

"canını bir daha isteyerek yapmayacağıma ant içerim jeon."

"senden şikayetçi olmayacağıma ant içerim taehyung."

taehyung, kısa bir süre daha öptü dudağını.

"neler yaptın bakalım ben yokken?"

ikiside güldü ve konuşmaya başladılar.

—————

yoğun istek üzerine mutlu sonla biten bir kitap okuduğunuzu tam olarak söyleyebiliriz artık.

herkes bana hasta olma demiş ben üşüttüm bu arada HAFAJDHUX

ama çok eğlenceliydi yaa ben napayım
(kafama bir sürü kar topu yedim)

ya size duygusal müzik koydum ama ben bunu enes batır - dolunay dinlerken yazdım oooffffff

birisi başarılarımı sorduğunda onlara verdiğim cevap 7 yıllık enes batur fanı olmam diyorum, bence büyük bir başarı???

angst isteyenlerde unutmasın ki onlarıda çok seviyorum fakat çoğunluğa göre haraket ettim :(

kim bilir, bir gün bir angst kitapla gelirim belki :))?

düzenleme: arkadaşlar final olmadı böyle final yapmam ben kzncofneoc sadece artık mutlu olarak biteceğini öğrenmiş oldunuz çoğu kişi angst mı diye soruyordu ya o yüzden öyle yazmıştımm

obsession -tkWhere stories live. Discover now