27.

2.8K 156 82
                                    

1 hafta sonra

"doktor lütfen bugün görebileyim onu.."

doktor ona baktı. çıktığı odanın kapısının önünde duruyordu.

"tamam, fakat görüşmenizden sonra alacağı ilaç ile ilk haftayı tamamlamış olacağız. belki sizi bir kaç günlüğüne unutabilir."

doktor bunu söyleyince jungkook'un daha da üzüldüğünü görünce morali yerine gelsin diye şaka tarzı bir şey söyledi.

"eğer unutulmayacak birisiyseniz, sizi unutmaz belki."

jungkook, mırıldandı kendi kendine.

"beni unutur."

doktor gidince odaya girdi. aldığı ilaçlar nedeniyle sakin olan taehyung'un serumu yenileniyordu. serum yenilendikten sonra hemşire dışarı çıktı. yalnız kalmışlardı.

taehyung kafasını yastıktan hafifçe kaldırıp jungkook'a baktı ve tekrardan kafasını yastığa koydu. sakin bir şekilde konuşmaya başladı.

"ne istiyorsun?"

jungkook sedyenin yanındaki sandalyeye oturdu. kalkmaya bile hali olmayacağı için kelepçeler çıkarılmıştı. yinede her türlü kapıda jandarma bekliyordu.

"konuşalım istiyorum."

jungkook, ona bakıyordu ve sevdiği adamın bu halde olmasına dayanamıyordu. yaşanmış kötü olaylara rağmen.

"konuş o zaman."

taehyung'un konuşmaya bile hali yoktu. gözlerini kapadı ve bir iç çekip kulaklarını ona odakladı.

jungkook ise geçen hafta tutmasına izin vermediği elleri tuttu. tuttuğunda daha çok ağlamaya başladı. ama sessizce ağlıyordu, rahatsız olmasın diye.

"bugün aldığın ilaçtan sonra birkaç günlüğüne unutacakmışsın bizi..."

taehyung gözleri kapalı onu dinlemeye devam ediyordu. fakat bir tepki vermiyordu.
jungkook ise boşta kalan eliyle taehyung'un saçlarıyla oynamaya başlamıştı.

"tüm ülke bizi konuşuyor biliyor musun?"

taehyung sinirli bir şekilde nefes verdi. hala gözleri kapalıydı.

"tedavinin ilk başladığı gün iğnenin etkisiyle uyumuştun hatırlıyor musun? o günden sonra 2 gün daha uyanmadın. bende 2 gün boyunca hep yanındaydım, hepimiz yanındaydık. her zaman hemde. hatta biliyor musun? jimin'le arkadaş olduk. bana çok sinirli fakat dertleşirken birbirimize ihtiyacımız olduğunu farkedip bir anlaşma yaptık. o bana senin hakkındaki her şeyi söyledi. iğneden korkuyormuşsun öyle mi?"

bunu sorduktan sonra gözyaşlarının arasında güldü. öptü onun ellerini.

"taehyung.. gerçekten sevmiş miydin beni?"

taehyung, saçlarının okşanıp ellerinin tutulması sebebi, aynı zamanda ilaçlar nedeniyle sakindi. doğruları söylemeye karar verdi fakat hala konuşmuyordu.

taehyung, kafasını salladı.

jeon güldü bir daha. saçlarını okşarken bir anda bukle bukle parmaklarıyla kıvırmaya başladı.

"ayık olduğun zamanlar iğne yapılınca attığın her bağırışında kapıya vurup, tekmeleyip açmaları için yalvarıyordum. ne kadar canımı yaksanda ben dayanamıyordum senin canının yanmasına. hala da dayanamam."

jungkook'un göz yaşı taehyung'un yanağına gelmişti. taehyung gözyaşını hissetti ve göz açıp kapamaya bile yorulmasını sağlayan ilaçları unutup açtı gözlerini, jungkook'a baktı.

ne kadar ona kötü davransada seviyordu işte.

"jungkook..."

konuşacak güç bulamıyordu.

"ben seni o şekilde seviyorum sanıyordum."

tek nefeste bu söyledikleri onu yormuştu. fakat gördüğü parlayan gözler ona enerji veriyordu. jungkook'u ona enerji veriyordu.

ona ağır ilaçlar, sakinleştiriciler yerine sadece jungkook'u verseler, her şey çözülürdü.

jungkook, elleriyle gözlerini silip güldü.

"babamda beni böyle seviyordu, canımı yakarak."

taehyung onun bu cümlesine kırılmıştı, derin bir iç çekip gözlerini kapamıştı.

ardından gelen doktor yine elinde bir iğneyle gelmişti. taehyung ne kadar alışsada korkuyordu işte, travmasıydı.

"jungkook bey, çıkar mısınız?"

jungkook, taehyung'un saçını öpüp sandalyeden kalktı. tam kapıyı açacakken gelen ses onu durdurdu.

"gitme!"

jungkook ona doğru yaklaştı. doktora baktı ve doktor onlara dayanamayıp onaylama anlamında başını salladı.

taehyung o giderken açtığı gözlerini iğneye çevirmişti. çocuk gibi korkuyordu iğneden. masumca bakıyordu.

jungkook bunu gördü ve onun üzerine doğru biraz yattı. kolunu boynuna dolayıp diğer eliyle gözlerini kapadı taehyung'un.

doktor iğneyi yaptı ve taehyung, gözünü bile açamazken o acıyla bağırmaya başladı.

taehyung onun çığlıklarında, canı yanışında mutlu olurken, jungkook ise onun iyiliği için olan bir şeyin canını yakmasına bile dayanamıyordu.

iğne bittikten sonra öptü taehyung'un saçlarını ve çıkıp gitti odadan. tekrardan uykuya dalmıştı çünkü taehyung.

dışarı çıktığında ağladığını gören jimin ona gelip hemen sarıldı.

"nasıldı?"

ikiside geri çekildi ve jungkook cevap verdi.

"iyiydi..."

———————

yazarken çok kötü oldum ya

obsession -tkWhere stories live. Discover now