onuncu bölüm

51.7K 2.7K 384
                                    

Mandalinayı ağzıma atarken gülümsedim. Bu meyveyi gerçekten çok seviyordum. Hem ucuzdu da. Ucuz olan her şeyi severdim.

"Ayda bir böyle geceleri oturuyoruz ya..." Müge'ye döndüm. Heyecanlı görünüyordu, buluştuğumuz her gece böyle heyecanlı olurdu. Kolay hayatlarımız yoktu, zorluklarla yaşarken de eğlenebildiğimiz günler bünyemize mutluluğu basıyorduk. "Çok seviniyorum."

"Ben de," dedim ona gülümserken.

"Bir de aldıklarımızdan yesen tam olacak ama yok, sen ancak mandalina yersin."

Omuz silktim mandalinadan bir tane daha yerken. Müge abur cubur tarzı şeyler yemeye bayılıyordu ama benim hoşuma giden şeyler değildi. Tatlarını sevmiyordum. Sanki yiyince midem alt üst oluyormuş gibi hissederdim her zaman. Çok yağlı olan şeylerden nefret ediyordum.

"Neyse neyse," diye konuştu. Bugün onun evindeydik, tek yaşıyordu Müge. Bursa'ya okumak için geldiğinde tanışmıştık. Kumandaya uzandı. "Bugün dizi gecesi yapıyoruz."

Sırtımı arkamdaki koltuğa yasladım. İkimiz de yere oturmuştuk. Müge, elindeki kumandadan kanalları gezerken yüzüm buruşmaya başlamıştı. Bir insan neden oturup bu saçmalıklara zaman ayırırdı, asla anlamıyordum. Hepsi zaman kaybıydı ama arkadaşım için katlanabilirdi.

Müge, kabusum olan Btv'de durduğunda bir şey dememek için dudaklarımı ısırdım. Bu kanalda Beyoğlu Çıkmazı dizisinden başka program veya dizi yok muydu, bilmiyordum ama yine aynı dizi vardı.

"Bu adam aşırı yakışıklı ya," dedi Müge, dirseğini orta sehpaya yaslayıp öne doğru eğilirken. "Yani sadece onun için izliyorum şu diziyi, o kadar beğeniyorum."

Bakışlarım umursamazca televizyona kayarken yine gördüm Kerem denen adamı. Sıkıntıyla nefeslenirken güldüm. "Öpüşmesi de bayağı iyiydi."

Müge sırıtarak omzuma vurdu. "Sosyal medyada her sayfada gezdi öpüşme videoları. Oradan gördün, değil mi? Cidden aşırı iyiydi, takdir ettim şahsen."

Burnum kırıştı. "Saçmalama be, annem izlerken gördüm. Gittim kustum, neresi iyiydi? Yediler birbirlerine dizi ayağına."

"Yok yok," dedi Müge cıklarken. "Onlar arkadaşlar, hatta sanırım o kızın gerçekte sevgilisi var."

Televizyona döndüm tekrar. "Hakimsin her şeye de maşallah."

"Ee tabii kızım, eğleniyorum ünlülerin hayatlarını takip ederken." Bana göre boştu. Gereksiz ve saçma.

"Mesela Asaf var ya..." diye devam etti. "Kerem yani, dizideki adıyla. Adamın geçen gün numarası yayılmış." Bakışlarımı televizyondan çekmeden Müge'nin, dikkatimi çeken sözlerine kulak verdim. "Onur Hisar var, yan rollerden birisi, o da bayağı tanınıyor. Telefonuna Asaf'ı Kerem diye kaydetmiş. Dizi içinde araması gerekmiş, gitmiş Asaf'ın kendi numarasını aramış, çekerken telefonu da çekmişler. Yayılmış numarası, sonra değiştirmiş zaten. Hiç duymadın mı ya, her yerde yazdılar."

Şaşkınlık içinde olduğum yerde kalakalırken Müge kendi kendine başını salladı. "Hiç sosyal medyayla ilgilenmiyorsun sen."

"Bu..." dedim, sesim içime kaçmış gibi hissederken. Bakışlarım hala televizyondaydı. "Asaf mı ne, kaç yaşında?"

"23," diye yanıtladı hemen Müge.

Gözlerimi kapattım. "İstanbul'da yaşıyor, değil mi?"

"Evet," dedi Müge. "Ne oluyor kızım sana, iyi misin?"

Başımı çevirip ona baktım, yanağımın içini ısırırken konuştum. "Emin misin o numaranın, bu adama ait olduğundan?"

"Tabii eminim ben," dedi kıkırdarken. "Yayıldığında ben de yazdım, cevap vermedi ama ilk yazan birkaç kişiye görüldü atmış. Hem menajeri de açıklama yaptı. Doğru yani."

Başımı salladım dikkat çekmemek için, Müge tekrar televizyona dönüp yorumlayarak izlemeye devam etti. Cebimden çıkardığım telefona bakarken dudaklarımı birbirine bastırdım. Mesaj uygulamasına girip Tazminat Ortağı diye kayıtlı olan, belli ki ülkede tanınan, annem tarafından bile sevilen kişinin ismine dokundum. Parmaklarım klavyede gezerken ne yazacağımı bilemiyordum.

Işık; Sen osun, değil mi?

Işık; O dizinin başrolü sensin ve haftalardır beni kandırıyorsun

Görüldü.

Tazminat Ortağı | texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin