otuz altıncı bölüm

31.7K 2K 330
                                    

Yıldız (***) koyulmuş kısımdan sonrası 3. kişi anlatımıyla olacak.

"Çektiğin fotoğraflarla bir albüm dolar herhalde, Müge."

Müge, kuzeni Fatih'e gülerken artık yettiğini düşünmüş olacak ki havada tuttuğu telefonu indirip tekli koltuğa oturdu. Yanımdaki Fatih de poz vermeyi bırakmanın rahatlığıyla çayından içti.

"Bu kızın fotoğraf sevdası beni çok yoruyor," diye söylendiğinde ona hak vermiştim. Nerede olursak olalım, Müge kesinlikle bir tane bile olsa o anı çekerdi. Tabii bu güzel de bir şeydi çünkü bu sayede her anımız, ileride dönüp bakabileceğimiz kadar yakınımızda oluyordu.

Annem elindeki tepsiyle içeriye girdiğinde Fatih dudaklarını birbirine bastırıp yayıldığı yerde toplandı. "Gül Abla, niye zahmet ediyorsun?" dedi mahcup bir sesle.

Annem tepsiyi orta sehpaya bırakıp doğruluğunda gülüyordu. "Yok oğlum, ne zahmeti?" Sonra dargın gibi baktı. "Ayda yılda bir geliyorsun, üzüyorsun zaten beni. Bari şimdi güzelce ye iç, aklımız sende kalmasın."

Fatih, Müge'nin kuzeniydi ve Müge'yi tanıdığım zamandan beri onu da tanıyordum. Okulunu burada bitirdikten sonra üniversiteden hocasının yönlendirmesiyle yine burada iş bulmuştu. Annem ikisini de çocuğu olarak gördüğü için Fatih'i de sürekli davet ediyordu ama kendisi pek de davete icabet eden birisi değildi.

Cebimdeki telefondan bildirim sesi yükseldiğinde üçünün de bakışları bana dönmüştü ama ikisininki meraklı bir bakışken Müge sırıtıyordu. "İştendir," dediğimde hepsi önüne döndü. Hızla telefonu açtığımda umduğum kişi olmadığını görmem kısa sürdü.

Sina; Abla

Arada bir gördüğüm kardeşim, iki sene önce annemleri zorlayarak bir mahallenin futbol takımına yazılmıştı ve iki senedir alt sokakta olan toprak sahadan eve dönmüyordu. Okuldan sonra koşarak oraya gidiyor, akşam geç saatlerde eve dönüyordu. Bazen annemlerin, sahadan yalvara yalvara eve getirdiği bile oluyordu ve Sina, daha on altı yaşındaydı.

Işık; Buyurun?

Sina; Abla dur şimdi bir şey soracağım sana

Sina; Asaf kim?

Okuduğum mesajla gözlerim büyürken birkaç kez öksürdüm. İnterneti sadece futbol maçı izlemek veya sonucu öğrenmek için kullanan kardeşimin Asaf'ı tanıması mümkün olamazdı.

Işık; Asaf kim?

Sina; Rüveyda'nın, ablan hayallerine ulaşmış, en zenginini bulmuş diye anlattığı enayi

Sina; Ciddi mi bu yoksa dalga mı geçiyor benimle?

Sina; Hayır internette de arattım cidden seninle beraber adı da çıktı

Sina; Umarım yalandır valla

Sina; Yoksa

Işık; Yoksa ne?

Yazıp sildi. Sonra biraz durdu ve tekrar yazmaya başladı.

Sina; Başlarım Asaf'ına abla, yaşın kaç senin?

Sina; Annem duyarsa kalbine iner haberin olsun

Işık; Annem kaçmama bile izin verdi Sina, ağlama

Sina; Ne

Işık; Hem asıl senin yaşın kaç? 15 yaşındaki yerden bitme ablasına hesap sorar mı olmuş?

Sina; 16

Işık; 16 yaşındaki yerden bitme ablasına hesap sorar mı olmuş?

Sina; 1.83

Tazminat Ortağı | texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin