Film'in yarısına doğru gençlerin uykusu gelmeye başladı.Saat gece yarısını geçmişti.Mark Nikolayin omzunda yarı uykulu şekildeydi.Nikolay da kafasını koltuğun başlığına yaşamıştı.
Lucas sigara paketinden bir dal sigara çıkarti ve cakmak aradı.Fakat yoktu.
"Jackson çakmağını versene"
"Çeketimin cebinde git al"
Gözlerin devirip ayağa kalktı ve kapının yanında asılı olan ceketlerin cebini yokladı.Aradiginj en son bulunca sigarayı yaktı.Camdan dışarı bakınca bu saate yoldan geçen araçların far ışığı gördü.
Tekrar salona geçince filmin bittiğini gördü.Ayakta bekledi bir süre..
***
Yarın sabah evde sessizlik vardı.Gece geç yattıkları için sabah uyanamamislardi.
Dışarıda rüzgar esiyordu.Ormanin sık ağaçları sallanıyor du.
"Mark uyan kahvaltı hazırla"dedi Jackson uykulu sesiyle.Ama Mark onu duymazlıktan gelip yan döndü uykusuna devam etti.Jackson koltuktan kalkıp Markin yanına gitti ve onu sarstı.
"Yaaaa git başımdan Jackii uykum var!!"
"Uyansana aptal!"
Homurdanip tekrar uykuya daldı.Jackson ayağa kalkıp salona gitti.Camdan gelen tıkırtılardan Yağmur yağdığını anladı.Mutfaga gitti iş başa düşmüştü.
Kahvaltılıklari masaya koydu ve hazırladığı masaya bakıp gülümsedi.Mutfak işinden iyi anlıyordu.
"Ooo Jackii bana kahvaltimj hazırladın dostum?"
Mark peynirden birini alıp ağzına attı.Digerleri de gelince masaya oturdular.
Kahvaltidan sonra kendi hallerinde oyalanmaya başladılar.Yagmur sebebiyle dışarı cikamamislardi.
"Lucas şu yaraya baksana ağrıdı ya bu" dedi Nikolay yüzünü buruşturup.
Lucas yaranın üzerini açtı ve morarmış olan dikiş izlerine baktı.
"Nikolay sen şu kolunu çok kullanma dikiş patlarsa işin iş"
"Bişey olmaz"
"Söz dinlemezsin dimi?"
"Tabiki de dinlemem"
Lucas yaraya birkaç işlem uygulayıp tekrar kapattı.
"Dışarı çıkıyorum ben gelen varmı?"
"Yağmur yağıyor napicaksin dışarıda"
"Birazdan durur ya"
Mark gidince Nikolay da odasına uyumaya gitti.Jackson telefonuyla ilgileniyordu.Lucas ise yerden tavana kadar olan camdan dışarı bakıyor ve sigara içiyordu.Aklina çok şey geliyordu geçmişiyle ilgili.Ama ne çare dile getirmiyordu işte.
Dışarı bakarken ormanın girişinde olan yolda birjni gördü.
Yağmurun altında öylece bekliyordu.Burayi gözlüyodu.Kaslarini catip dikkatle bakmaya devap etti.
Nedensizce kim olduğunu merak etmişti.
Bu yöne doğru geldiğini görünce dahada kaşlarını çattı ve sigarasindan bir nefes daha alıp kapıya yürüdü.
"Nereye Lucas?"
"Gelicem şimdi"
Montunu giyip çıktı.İslanmasina aldırış etmeden yürüdü.Yola çıkınca bir ağacın önünde durdu.Gelen kişinin adımlarını takip ediyordu.Ani hamle ile elini gelen kişinin ağzına kapattı arkasına geçip silahıni beline bastırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞEHRİN KATİLLERİ - X11
ActionKanlı bir katil olan Lee Cooper dört tane evlatlık aldığı çocuğu yetiştirmeye başlar.Bu çocuklar hırs ve kin ile büyürler ve Lee gibi birer katil zanlısı olurlar.iclerinde sadece ikisi tetikçi olarak yetiştirilir. Yıllar geçtikten sonra 24 yaşına ge...
