34.Bölüm "Bazı son anlar"

24 4 1
                                    

Fredin gönderdiği adam dün gece Victorun kızını evden alıp öldürmüştü.Victor o gece eve geldiğinde adamlarınin vurulduğunu evdeki bakiçının da baygın olduğunu görmüştü.
Küçük kızında kaçırıldığını anlamıştı.Her yerde arasada bulamamıştı.Birkaç gün sonrada öldürüldüğünü öğrenmişti.

Mezarlığın başında ifadesizce oturuyordu Victor, hayatında ki en değer verdiği şeyde gitmişti artık.

Pişmandı

kızını koruyamamistı.İntikam hırsı yüzünden düşmanı yanı başında olduğunu bilmeden yanlış yapmıştı.Sonuc olarak çocuğu yok olmuştu.

Lee de yanındaydı ve sessizdi.Ona baktı ardından tekrar kızının adının olduğu mezar taşına.

"Sanırım yaptıklarımin bedelini sevdiklerimle ödüyorum Lee....... Önce karım....sonra kızım.... sırada ki kim bilmiyorum..İkiside benim yüzümden öldüler.."dedi yorgun sesiyle.

"İş işten geçtikten sonra pişmanlığın bir faydası var mı sence?"

Victor hayır anlamında kafasını salladı.

"Keşke bir telafisi mümkün olsa ama sanmıyorum...Lee beni affet ben oğlunu öldürmeye kalktım seni evlat acısı yaşatacaktım ama asıl acı bana geldi... özür dilerim...(Ardından mezarlığa döndü) Senden de özür dilerim kızım koruyamadim seni benim yüzümden oldu herşey babanı affet!"dedi ve ağladı için için.

Lee yanına gitti ve elini omzuna koydu.

"Victor.... asıl şuan bir intikamın var, elbette ağlayacaksin , üzüleceksin hatta bu acının keskin bir şekilde iliklerine kadar işlediğini anladığın an fikrin hiç değişmeden kızının ölümüne sebep olan insanlari bir bir öldüreceksin.Asil intikam bu."

Lee'nin söylediği sözler Victorun her bir hücresine yerleşti.Artik sadece gerçek düşmanıyla yuzlesecekti.

***

Victorun yanından ayrılıp arabasına gitti bir süre bekledi ardından mezarlıktan çıktı.
Ara sokaklardan geçerken beyaz bir aracın onu takip ettiğini fark etmişti.Durdu ve arabadan indi bir süre yürüdü ve duvarın arkasına geçti.

Onu takip eden adam adım adım yaklaşıyordu.Elinde silah olduğu kesindi.
Fark etmeden yanından geçerken arkasından ağrı tutup kolunu boynuna geçirdi duvara yasladı sertçe ve kafasına silahı dayadı.
Adamın elinde ki silah düşmüştü.

"Kimsin sen? beni niye takip ediyorsun?"

Adam güldü.

"Şuan bu pozisyonda olduğumuz için sebebini bile unuttum açıkçası"dedi.

Lee silahı atıp hızlı bir hareketle belinden bıçak çıkarıp boynuna bastırdı.Adamin gülen suratı ciddilesti.

"Bu nasıl iyimi ha!"

"Bana zarar veremezsin Lee buna gücün yetmez!"

Lee kulağına yaklaştı adamın ve fısıldadı.

"Emin ol gücümün yetmeyeceği şeyleri bile yaptım çocuk!....Seni şuan öldürmekten asla korkmam alışık olduğum şey çünkü anladın mı?....o yüzden aptal s*pık düşüncelerini kenara koyup beni niye takip ettiğini söyle yoksa o kafasını gövdenden ayırırım!"

Adam yutkundu belki de korkmuştu.

"Tamam soylicem önce şu bıçağı çek"

Lee biraz durduktan sonra bıçağı çekti ve cebine koydu.Adamin az evvel ki düşen silahı da ayağı ile uzaklaştırdi.Kendi silahını da eline aldı.

ŞEHRİN KATİLLERİ - X11Where stories live. Discover now