seven

247 35 2
                                    

Chanyeol'un anlatımından

Gözlerim insanların akıp gittiği caddede geziniyordu. Bu atmosferi hatırlıyordum. Zevkle gülümsedim. Uzun zamandır rüya görememiştim. Kafamı tam anlamıyla iyi ettiğimin işaretiydi bu.

Çalınan kapı ile bakışlarımı içeri çevirdim. Tahmin ettiğim ahşapla dizili oda karşıladı beni. Bir kaç adım attım ve yaklaştım masaya.

Kalçamı masaya yasladığımda "gel." Diye seslendim. İçeri kafasını uzatan beden ile hızla dudaklarımda büyük bir gülümseme oluştu.

"Müsait miydin?" Başımı salladım hafifçe. Ah o sevimli yüzü, güzel gözleri. Onu görmemiş olsaydım bir insanın gözlerinin bu kadar anlamlı bakabileceğine inanmazdım asla.

Kapıyı kapadı ve iki adımla yaklaştı yanıma. Onu bacaklarımın arasına çektim ve belinde sıkıştırdım kollarımı. "Erkencisin bugün." Yutkundu ve parmaklarını ağırca gezdirdi kolumda.

"Ben senden bugün için izin istemeye geldim." Duraksadım. "Ne izni?" Diye sordum yüzüne bakarken. Bakışlarını kaldırdı hafifçe gülümsedi.

"Biliyorsun ailem burada değil. Ablam beni görmeye gelecekmiş bugün. Geç haberim oldu, bilseydim iznimi bugüne alırdım." Yaklaştım ve öptüm yanağını. "Zarar yapacağım." Kolumu okşadığında güldüm. "Ama sorun değil. Senin suçun değil. Bir gecelik az izleyici beni batırmaz."

Büyükçe gülümsedi. "teşekkür ederim Chan." Yaklaştı ve dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Küçücük bir öpücük vermiş olsa da gözlerim kapandı hissettiklerimle.

Hızla bir kaç adım geriledi. "Ben hemen gideyim o zaman. Görüşürüz, seni seviyorum!" Bir şey dememi beklemeden odadan çıktığında yavaşça ilerledim ve oturdum koltuğuma.

"Jongdae!" Seslendim ve içeri giren adam ile yasladım sırtımı koltuğa. "Diğer sanatçıya haber gönder, bu gece o çıkacak."

Sıkıntılı bir nefes verdiğimde şaşırmıştım. Bir anda ne olmuştu ki? "Konuştuğumuz gibi mi ilerliyoruz ağabey?" Jongade'nin sorusuyla salladım başımı.

"Bir şeyler çeviriyor. Gizlediği her ne ise bu gece öğreneceğim." Ellerimi sıkıca kenetledim birbirine ve çenemin altına yasladım.

"Artık tüm gerçekler ortaya çıkacak."

/////////////////////////

Baekhyun evine dönerken ağır adımlarla ilerliyordu. Yorgundu, canı çok sıkkındı. O adama istemsiz bir şekilde inanıyordu.

Ölmek istemiyordu. Bu nasıl bir kaderdi böyle? Neden böyle olmak zorundaydı ki?

Kafasında binlerce cevapsız soru vardı. Her gece böyle mi olacaktı? Her gece o adam ile geçirdiği zamanları mı görecekti? İstemiyordu. Bunu da istemiyordu Baekhyun. Yalnızca eski hayatına devam etmek istiyordu.

Kalbine ağır bir yüktü bu gördükleri. Değişiyordu Baekhyun. Henüz fark etmese bile eskisinden daha az gülüyordu yüzü.

Böyle olmak zorunda mıydı? Kader, değiştirilemez miydi?

Chanyeol ise mekandan yeni çıkmıştı. Gece yine evine gitmemiş orada kalmıştı. Gördüğü rüya tüm kafasını karıştırmışken ayık uyanmıştı.

Bu onu rahatsız ediyordu. Arabaya bindi ve titrek bir nefesle çalıştırdı aracı. Yanında birileri ile seyahat etmeyi sevmezdi. Genellikle biri arkadan takip ederdi onu.

Fazla insan sevmiyordu.

Evine yol aldığı sırada yeni uyanmış olmasına rağmen kapanan gözleri ona pek de kolaylık sağlamıyordu. Uyuşturucunun tek sevmediği yanıydı ayıldıktan sonra oluşan bu hal durumu.

Another life/ChanbaekWhere stories live. Discover now