eight

267 41 3
                                    

Yazarın anlatımından

Baekhyun sırtını yastığa yaslamış oturuyordu hastane odasında. Chanyeol hastane polisine ifadesini verirken gelmişti Sunmi hastaneye.

Hızlı adımlarla çıktı üst kata. Tao onu aramış ve Chanyeol'un kaza yaptığını söylemişti. Çarptığı kişi ile ilgilenilmesini de eklemişti sonuna.

Tao'yu gördüğünde yanında durdu hızla. "Tanıyor muyuz çarptığı kişiyi?" Tao başını olumsuzca salladı. "Hayır tanımıyorum. Ama patron tanıyor gibiydi."

Sunmi derin bir nefes verdi. Her şeyin üstüne bir de bu çıkmıştı. Yüzündeki sıkıntılı ifadeyi hızla sildi çaldı kapıyı. Bir kaç saniye sonra açtığında yatakta oturan bedende gezdirdi bakışlarını hızla.

Basit bir gençti. Hissettiği rahatlama ile gülümsedi. "Merhaba, geçmiş olsun." Hızla elini uzattı Sunmi. "Adım Sunmi. Chanyeol'un isteği ile geldim." Baekhyun duraksadı. "Ah buna gerek yoktu. Birazdan çıkışım yapılacak zaten."

Sunmi gülümsedi büyükçe. "Ne kadar güzel önemli bir şeyinizin olmaması. Ben sizi eve bırakabilirim." Baekhyun yutkundu. "Hiç gerek yok buna." Sunmi bir kaç adım daha yaklaştı yanına. "lütfen ısrar ediyorum."

Baekhyun derin bir nefesle salladı başını. "Pekala, teşekkür ederim." Yavaşça kalktı ve ağır adımlarla çıktı odadan. "İşi neden uzun sürdü? Ben daha ifade vermedim diye mi?"

Sunmi başını olumsuzca salladı. "Chanyeol halledecektir. Büyük bir şey değil." Baekhyun ücreti ödemek adına resepsiyona ilerleyecekken durdurdu Sunmi onu. "Bay Park ödemeyi yaptı."

Baekhyun iç çekti. "Anladım, tamam." Birlikte hastaneden çıktılar. Sunmi'nin kırmızı aracına bindiler. Yol hızla geçip giderken Baekhyun'a verdikleri ağrı kesiciler nedeniyle uykusu geliyordu.

Evinin önünde durduğunda zorlukla gülümsedi Baekhyun. "Teşekkür ederim yeniden. İyi günler." Arabadan indi ve derin bir nefes verdi. Sunmi den hoşlandığı söylenemezdi.

Onun yanında dururken içi sıkılmıştı. Üstelik tavırları gerçekten samimi değildi. Kapıyı açtı ve yavaşça kapadı. Yalnız yaşıyordu ve alçıdaki kolu ile bu biraz zor olacaktı.

Telefonunu çıkarttı ve kötü gün dostunu aradı. Luhan telaşla evden çıkacağını söylerken Baekhyun onun bu haline gülmüş ve iyi olduğunu söylemişti.

Koltuğa oturup başını arkaya yasladı ve derin bir nefes verdi Baekhyun. O sırada hastaneye geri dönen Chanyeol hızlı adımlarla çıkıyordu merdivenleri.

Merdiven bittiğinde aşağıya inmek üzere olan Tao ile karşılaştı. "Ah patron bende seni karşılamaya geliyordum şimdi." Chanyeol "gerek yok, Sunmi geldi mi?" Diye sordu Baekhyun'un kaldığı odaya ilerlerken.

"Evet geldi, birlikte çıkış yaptılar on dakika önce." Chanyeol kapıyı açarken söylemişti Tao bunları. Chanyeol hissettiği sinirle kapattı gözlerini. Sunmi'nin onun dediklerinin dışına sürekli çıkıyor olması Chanyeol'u çok sinirlendirmeye başlamıştı.

"Ben size böyle bir şey yapın dedim mi?" Tao yutkundu. Patronunun böyle bir şeye sinirleneceğini düşünmemişti. "Bayan Sunmi onu götürünce ben-" "seni buraya korkuluk ol diye dikmedim ben. Bana haber vermen gerekiyordu Tao."

Hızlı adımlarla ilerledi ve çıktı hastaneden. Derin bir nefes aldı. Onunla doğru düzgün konuşamamıştı bile. Eve bırakırken bir şeyler konuşabiliriz diye düşünüyordu Chanyeol.

Belki de Baekhyun onu evine kahve içmeye davet ederdi? Sunmi her şeyi sikip atmıştı. Derin bir nefes aldı. Tao'ya dönmeden konuştu. "Bana Byun Baekhyun'un ev adresini ve iletişim bilgilerini bul."

Another life/ChanbaekWhere stories live. Discover now