2- His Taşı

933 114 190
                                    

Julia yanağında hissettiği hareketlilikte gözlerini açtı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Julia yanağında hissettiği hareketlilikte gözlerini açtı. "Ow, tamam Snitch. Sadece biraz fazla uyumuşum." Julia köpeği Snitch'i yüzünden uzaklaştırdıktan sonra yataktan doğruldu. Üzerini değiştirmek için banyoya girdi. Her sabah erkenden köpeğini dolaştırmak için bahçeye çıkardı. Kesinlikle bunun James Dehşet Derecede Yakışıklı Potter'la ilgisi yoktu. Veya bunun James'in Quidditch Forması giymiş ateşli haliyle en ufak bir ilgisi yoktu. Ne olmuş yani o lanet Quidditch Forması ona bu kadar çok yakışıyorsa?

Snitch güne enerjik başlamıştı. Onun tüyleri de tıpkı Julia'nın saçları gibi altın sarısıydı. Julia'nın Altın Snitch'iydi o.

Snitch Hogwarts koridorlarında hızla koşarken Julia da ona yetişmeyi denedi. "Snitch dur!" Snitch sanki Julia'ya inat daha hızlı koşuyordu. Karşısında birini görünce birkaç mırıltı çıkardı ve saniyeler içinde kucağa alındı. Julia Snitch'in sesinin kesildiğini duyunca telaşlandı ve daha hızlı koştu.

Bu iki olmuştu. Julia ikinci kez en beklenmedik yerde James'le karşılaşıyordu. James kucağındaki Snitch'e sıkıca sarılmış kafasını kaşıyordu. "Snitch'i ben yakaladım, her zaman yakalıyorum." Julia James'in yanağındaki bariz gamzelere bakmadan edemedi. Bazen çok tatlı oluyordu. Ama sadece bazen.

Snitch Julia'yı görünce James'in yüzünü yalamayı keserek onun kucağından atladı. Patilerini Julia'nın dizlerine yaslayarak havlamaya başladı. Julia onu kucağına aldığı esnada James gülümseyerek "Senin köpeğin mi?" diye sordu.

"Evet, köpekleri severim." diye kısaca cevapladı onu Julia. James'in aklına aniden Sirius geldi. "Ben de severim, benim de bir köpeğim var." Julia bunu ilk defa duyuyordu. Oysaki James hakkında her şeyi bildiğini düşünüyordu. Daha fazla gözlerini kaçıramayacağını anladığında gözlerini James'e çevirerek onun o dehşet derecede yakışıklı yüzüne baktı. Gülümseyince o kadar sevimli görünüyordu ki! Elleriyle saçlarını dağıtınca da. Julia ellerini onun saçları arasında gezdirdiğini her zaman hayal etmişti. Kafasının içinde bu düşünceler dolanırken James'in zihin okuyamıyor oluşuna sevindi.

Sessizliği bozmak isteyen James "Bugün erkencisin anlaşılan." dedi. Julia James'in ciddi olup olmadığına baktı. Asıl sorun ise James'in neden onunla muhatap olduğuydu. "Ben her sabah bu saatte Snitch'i yürüyüşe çıkarırım, Potter."

James yüzünde bariz bir şaşkınlıkla Julia'ya baktı. Nasıl olabilirdi, onu daha önce hiç fark etmemiş olması mümkün müydü? "Ben..." Julia kalbinin kırıldığını hissetmişti. İçinde büyüyen öfke James'e karşı tavır almasına sebep oldu.

"Her neyse." Julia James'in ne hissedeceğini umursamadan arkasını döndü ve yoluna devam etti. Sinir bütün bedenine yayılmaya başlamıştı. Snitch'in havlayışları yerini mırıltıya bıraktı. Julia'nın sinirlendiğini gören Snitch kafasını onun çenesinin altına yasladı.

James pot kırdığının hâlâ farkında olmayarak Julia'nın arkasından ona seslendi. "Neden Muggle şarkıları dinliyorsun, Malfoy?" Julia burnundan soluyarak arkasına döndü ve yüzünde anlamlandıramadığı, James'in asla takınmayı bırakmadığı o James'e has çarpık sırıtmayla karşılaştı.

Süt Reçeli • 𝐉𝐚𝐦𝐞𝐬 𝐏𝐨𝐭𝐭𝐞𝐫Where stories live. Discover now