8- Yangın Yeri

722 91 127
                                    

Keyifli okumalar Minik Kelebeklerimm sizin için normale göre iki kat daha uzun bir bölüm yazdım yorumlarınızı bekliyorumm

8. Bölüm • Yangın Yeri

Gryffindor kulesindeki gürültülü parti ortamına cama sertçe çarpan yağmur damlaları eşlik ediyordu. Gryffindorlar galibiyetlerini Ateş Viskisi'yle kutluyordu.

Portrenin ardından içeriye James'in girmesiyle beraber kadehler James için kalktı. Omuzlarda taşınmaya alışkın olan James muzipçe sırıtarak galibiyetinin tadını çıkardı. Bugün hiçbir şey düşünmek yoktu, sadece eğlenmek vardı. Sirius elindeki diğer kadehi James'e uzatarak "Kaptanın şerefine!" diye bağırdı. James de ortak salonu dolduran kahkahalara eşlik ederek Sirius'la beraber güldü.

Lily yudumladığı kaymak birasını masanın üzerine bırakarak adımlarını James'e yöneltti. "İyi iş çıkardın, James. Harika bir oyundu." James gülümseyerek Lily'e teşekkür etti. Remus ve Lily'nin bir şeyler konuştuğunu görebiliyordu. Ancak duyması mümkün değildi. Kulağı uğulduyordu, tek duyduğu ses zihninde durmaksızın konuşan içsesine aitti. O nerede?

Julia James'i izlemeye daha ne kadar devam edeceğini bilemiyordu. Ona bir adım atamazdı, bu zamana kadar hiç yapmamıştı. Şimdi de yapması mümkün değildi. Belki de James'ten kaçması en iyi seçenekti ama unuttuğu bir şey vardı. James Potter'dan kaçmak imkansızdı.

James köşeden kendisine bakan Julia'yla göz göze gelince midesinin kasıldığını hissetti. Yanına gitmeli miydi? Kesinlikle yanına gidecekti.

James'in attığı her adımda Julia kalbinin ne kadar hızlandığının farkındaydı. Ellerini kalbine bastırmak zorunda kaldı. Kalbinin kaçıp bir yerlere gitmediğinden emin olmak zorundaydı. Julia James'i ilk gördüğü günden beri kalbini bir kafese tıkmıştı. Kuş misali çırpınan, ona gitmek için fırsat kollayan kalbini kafese tıkamaktan başka şansı yoktu. Çünkü o Julia Malfoy'du. Seçimlerini kendisi yapamazdı, sadece onun için bunu babası yapardı. Sonuçlarına da kendisi katlanırdı.

James'i sevmek yaptığı en büyük hataydı. Aynı zamanda yapmaktan pişman olmadığı tek hata.

James Julia'nın kendisinden kaçtığının farkındaydı. Şu an tek düşündüğü şey Julia'nın o beyaz elbisenin içinde melek gibi göründüğünden haberinin olup olmadığıydı. "Çok güzel görünüyorsun." Julia'nın gülümsemesi giderek büyürken kendisine büyülenmiş gibi bakan James'e teşekkür etti. "Ben sana şeyi sormak için gelmiştim, şeyi... benimle dans etmeye ne dersin?"

Julia kalbinin çırpınmaya bıraktığına emindi artık. İkisi de olacakları bekliyordu. Bazen bazı şeylerin olması gerekirdi. O kadar önüne geçmeye de çalışsan engel olamazdın. Julia'nın eli onun iradesini yıkarak James'in eline uzandı. James ikisinin arasında gerçekleşen bu küçük temas karşısında heyecanlanmadan edemedi. İkisinin de avuç içi yangın yerine dönmüştü. Julia ağlamak istedi. Gözyaşları yüreğindeki yangını söndürmeye yeter miydi?

James'in elini sıkıca kavrayan Julia onu salonun ortasına çekti. Bunu yapmaması gerekiyordu, muhtemelen bunun sonu hiç de iyi bitmeyecekti. Ama her şeye rağmen değerdi. James itiraz etmeden sarışın cadının peşinden koştu. Elini bir an olsun bırakmasını istemiyordu.

Julia iki kadeh Ateş Viskisi alarak birini James'e uzattı. Kadehini kaldırarak "Sana..." diye mırıldandı. James'in yüzündeki gülümseme dondu. Kafasını olumsuz anlamda sallayarak "Bize..." diye fısıldadı. Etrafa saçılan ışıklar Julia'nın gözüne yansıma yapıyordu. James buna hayran kalmadan edemedi. Daha önce de defalarca kez gökyüzüne bakmıştı. Ama Julia'nın gözleri bambaşkaydı. James Julia'nın gözlerinde bir yıldız kaydığını gördü ve o gözlerin sonsuza kadar kendisine bakmasını diledi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 10, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Süt Reçeli • 𝐉𝐚𝐦𝐞𝐬 𝐏𝐨𝐭𝐭𝐞𝐫Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin