7- Quidditch Maçı

574 97 120
                                    

Keyifli okumalar Minik Kelebeklerimm bol bolll yorum yapmayı unutmayınn

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Keyifli okumalar Minik Kelebeklerimm bol bolll yorum yapmayı unutmayınn

7. Bölüm • Quidditch Maçı

Sirius Quidditch sahasında birçok imkansızın gerçekleştirildiğine şahit olmuştu ama ilk defa böyle bir şey görüyordu. Şaşkınlıkla Julia'ya baktı.

"Seni buraya hangi fırtına attı?" Julia Sirius'a göz devirerek Jenna'nın yanında durdu. Uzun bir süredir sadece gidip gitmemek arasında bir seçim yapmaya çalışıyordu. James o kadar tatlı görünüyordu ki sorarken onu reddetmesi mümkün değildi.

James Julia'nın geldiğini görünce kafasını öne eğerek ensesini kaşıdı. Kalbi her adımda daha da hızlanırken yere düşmemek için attığı adımlara dikkat ediyordu.

Aynı etki Julia'da da olmuştu. James'in attığı her adım, Julia'nın kalbini heyecandan çılgına çeviriyordu. Midesinde kelebekler uçuşuyordu sanki. Özellikle James gülümseyerek ona göz kırptığında bir şey fark etti: James onun kabini hızlandırmıyordu, direkt durduruyordu.

"Gelmene sevindim." Sirius kafasındaki çarklar yeni dönmeye başlıyordu. James neden bunu söylemişti ki şimdi?

Julia sadece gülümseyerek cevap verdi James'e. Hastalansa bile umurunda değildi, James'in ona gülümsemesi için değerdi.

James elini boynuna götürerek kendi atkısını çıkardı ve Julia'nın başının arkasından geçirdi. Atkının iki ucundan tutup çektiğinde Julia James'e doğru yaklaştı. Nefes almak için dudaklarını araladı. Kalbi öylesine hızlanmıştı ki burnundan nefes almak onun için yetersiz kalıyordu.

James atkıyı gevşekçe sıktıktan sonra atkının uçlarını geriye attı. Ellerini Julia'nın atkısının içine sokarak atkının altında kalan sarı saçlarını serbest bıraktı. James Julia'nın saçlarının kendi teninde oluşturduğu etkiyi sevmişti. Bir daha dokunmak için her şeyi yapardı.

James, Sirius ve Jenna'ya da selam verdikten sonra Soyunma Odası'na doğru ilerledi. Sirius gözlerini hayretle açarak "Bu da neyin nesi? Açıklamak istersen dinlerim Julia." dedi. Sinirlenmiş gibi görünüyordu. James onun kuzeninden hoşlanıyordu ve bunu ondan saklamıştı.

"Bir şey olmuyor Sirius." Jenna da en az Sirius kadar abartılı bir tepki verdi. "Az önce öpüşmemek için ikiniz de zor duruyordunuz." Bu ihtimal Sirius'un soğuk terler akıtmasına sebep oldu. Gözünün önüne gelmesi bile tüylerini diken diken etmişti.

"Saçmalama! Sadece arkadaşız. Bana söz verdiği için atkısını taktı." Jenna göz devirdi ve kafasını kaldırarak Sirius'a "Sence kendini kandırmaya ne zamana kadar devam eder?" dedi. Sirius başını onaylamazca salladı. Kendini ihanete uğramış gibi hissediyordu. Jenna Sirius'un bu tavrına gülmeden edemedi.

Maçı başlatan düdük çaldığında James hızla yükselti. Quaffle hızla yere süzülürken James onu sıkıca kavradı ve çembere doğru uçtu. Mulciber önünden geçen bludgera olabildiğince kuvvetli vurmaya çalıştı. Bludger son hızla James'in önünden geçince James durmak zorunda kaldı. Quaffleın elinden kayıp gittiğini hisseden James şaşkınlıkla kimin aldığına baktı. Sıktığı dişlerinin arasından "Rosier!" diye mırıldandı.

Süt Reçeli • 𝐉𝐚𝐦𝐞𝐬 𝐏𝐨𝐭𝐭𝐞𝐫Where stories live. Discover now