3- Başlık Yok..

126 13 23
                                    

Herkes uyandığında bir sınıfta toplandık. Chan ve Seungmin hoca bize endişelerinden ödün vermemeye çalışıyorlardı ama belli ediyorlardı. Buna rağmen bizim kafamız dağılsın diye oyunlar oynatıyor, sohbet etmek için bir şeyler anlatıp duruyorlardı.

Seungmin ve Chan hocayı liseye başladığımdan beri tanıyorum. Bizden bir yıl önce bu okulda çalışmaya başlamışlar. Onları tanıdığımdan beri çok seviyorum. Öğrencilerine aynı bir ebeveyn gibi davranmalarından benim gibi herkes onları çok seviyor.

Chan ve Seungmin hoca şimdide lise anılarından bahsediyorlar. Aynı lisedeymişler. Kesin aralarında bir şey var.

Bir anda kapı açıldı. Korkumla sıçrayıp yanımdaki Jisung'a sarıldım. Gelenleri görünce rahatlamıştım. Yeonjun, Soobin, Chaeryoung, Yuna, Jisoo ve Rose ard arda içeri girdiler.

Hepsi gelip tek tek ilk bana sarıldıklarında kimse şaşırmamıştı. Çünkü onlarlada yakınım.

Şuan tam olarak 19 kişiyiz. Kapalı alanda bu kadar kalabalık olmamız bunaltıcı.

"Hocam. Şey.. Ben acıktım." dedi elleriyle oynayan Jisung. Hepimiz ona güldük. "Dışarısı nasıl? Yani koridorlar, kantin falan." dedi Seungmin hoca Rose'ye bakarak.

Rose "Koridorlardada fazla öğrenci var ama çoğunluğu bahçede." dedi Rose.

"Hocam. Kantine gidebiliriz aslında." dedi Changbin önerirce.

Chan hoca "Tehlikeli olabilir." dedi kısaca. Yüzünden ne kadar endişelendiği anlaşılıyordu.

"Hep beraber olursak kendimizi savunabiliriz bence." dedi Soobin.

Çoğu kişiden onaylar mırıltılar çıktı. "Pekala. O zaman biriz ve güçlüyüz!" diye bağırdı Chan hoca ve elini yumruk yapıp havaya tuttu. Hepimiz ona gülüp eşlik ederek kolumuzu kaldırdık.

"Şey.. İlk lavaboya gitsek?" Bu sefer fikir öneren kişi Jeongin'di. Chan hoca "Tamam." dedi ve ayaklandı.

Kapıyı yavaşça açarak koridora baktılar. Hepimiz hocaların arkasında çıkmamız için komut vermelerini bekliyorduk.

Chan hoca eliyle 'gel' işareti yapınca sessiz olmaya çalışarak kısa sürede sınıfı boşalttık. Koridorun sonundaki lavabolara geldiğimizde kızlar kız tuvaletine erkeklerde erkek tuvaletine girdi.

İçeri girdiğimizde aynadan berbat halde gözüken yüzüme baktım. Çeşmeye gidip elimi yüzümü yıkadım. Çeşme hala açıkken suyun yavaş yavaş azalmaya başladığını fark ettim. Bu yüzden hemen kenarda duran kovaları lavabolara koyup çeşmeleri açtım.

Chan hoca ne yaptığımı anlamamış; meraklı gözlerle bana bakıyordu. Açıklamak için konuştum. "Sular az akıyordu. Belki kesilir diye koydum." dedim.

Chan hoca gülümsedi. Ardından dışarı çıktık. Seungmin hoca, Chan hoca, Soobin ve Hyunjin önden gidiyorlardı. Bizde arkada onları takip ediyorduk.

Merdivenlerden aşağı inmeye başladığımız zaman. Koridorun sonundaki bizim tabirimizle 'zombi' öğrenciler bize doğru koşmaya başladı.

Hyunjin ve Soobin'in hocaların yanında; en önde gitmelerinin sebebini şimdi anlıyordum. Harika dövüşçülerdi. Çocukları engellemeye çalışıyorlardı. Bizde gidebilirmiyiz diye merdivenden aşağıdaki koridora bakıyorduk.

Oradada varlardı. O yüzden en yakın boş sınıfın kapısını açıp "Şimdilik buraya gelin!" diye bağırdım. Hepimiz hızla içeri girip kapıyı kapattığımızda "Aşağıdaki koridordada öğrenciler var. İnecek miyiz?" emin olmak için sordum.

Herkesin kafası karışmıştı. Korkmuşlardı. İnmek istemiyor gibiydiler. Cevaplarını merak ederken kapının kenarından gelen hıçkırık sesiyle oraya döndüm.

Soobin yere çökmüş dizlerini kendine çekmiş yüzünü kapatarak ağlıyordu. Yanına gidip eğildim. Bir anda geri geri gitti ve " Uzak dur benden!" dedi endişeli gözlerle. Gözlerini sildi ve yavaşça ayağa kalktı.

Ona üzülmüş ve endişeli bakan Yeonjun'un yanına gitti. Ellerini tuttu. "Seni seviyorum." dedi ve öptü onu. Şuan çoğu kişinin aklına tek bir seçenek geliyordu ama bunun olmasını istemiyorduk.

Soobin ondan ayrıldı. Yeonjun ona sarılmak istedi ama Soobin çekildi. Geri geri gitti. Ne olduğunu anlamaya çalıştığımızda Soobin'in gözleri yavaş yavaş beyazımsı bir hal aldı. Ve.. En yakınında duran beni kurbanı seçti.

Üstüme geldiğinde geri gitmeye çalıştım ama yere düştüm. Soobin bana ulaşamadan Hyunjin geldi ve onu tuttu. Seungmin hocada arkada kapıyı açtığında Hyunjin onu hemen dışarı çıkarıp kapıyı kapatmıştı.

Nefesimi düzenlemeye çalışırken elimi istemsizce kalbimin üstüne götürdüm. Hyunjin'in geri içeri geldiği adım seslerinden anlaşılıyordu. Jisung ve Jeongin'in sesini duydum. "İyimisin!?" diye bağırdılar ard arda.

Gözlerimi aralayıp başımı aşağı yukarı salladım. Onların yardımıyla yerimden kalktım.

Tüm sınıf sessizce dururken ortamı bir hüzün kaplamıştı. Ne yani bir veda bile etmeden öylece gitmişmiydi? 18 kişi kaldık. Şu her her gün başında dikilip kendime çilekli süt aldırdığım çocuk şimdi gitmişti..

Yeonjun'un hıçkırık sesi sınıfı doldururken kimse ağzını açmadan duruyordu.

---
ya Soobin bu bolumde geldi ve gitti
😭😭😭
cok kisa oldu bu bolum kb
neyseeeh
bide bundan sonra bolumleri 3. kisi agzindan anlatmayi planluirum
iyi geceler
tekrardan gecmis olsun Turkiyem

road to deathHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin