'I will risk everything for you'

441 28 12
                                    

_cuma yazmam gerekiyordu ama sıkıldığım için şimdi yazıyorum._

Birkaç hafta geçmişti,yavaş yavaş kış kendini belli ediyordu. Soğukça esen rüzgar,artan yağmurlar(bazen dolu bile yağıyordu.),ve kısa süren kar yağışları belli ediyordu kendisini. Harry,bu zamanlarda genellikle arkadaşları ile ortak salonda takılıyordu. Hagrid, McGonagall ve Flich,yemek salonunu süslüyordu. Hagrid büyük ağaçlar getiriyor, McGonagall ve Flich ise ağaçları süslüyordu. Mr Norris de bazen bu aktivitelere katılıyor,ağızında agaç süsleirni taşıyarak Flich'e getiriyordu. Hermione,eve dönmeye hazırlanıyordu. Gitmek istemese de ailesini özlemişti,Harry ve Ron da tabii ki ona saugı duydular. Birkaç saat içinde Hermione ufak bir bavul hazırlamıştı,yemek salonunda satranç oynayan Ron ve Harry'nin yanına geldi. Ginny de arkasından koşturuyordu,onun da elinde bir bavul vardı. Harry ve Ron oyuna o kadar dalmışlardı ki,ikisini de görmemişlerdi. Ron, Harry'i her zmaanki gibi yenmişti, Harry ise bunu asla yediremiyordu kendine.

"Sana cidden bir satranç dersi vermem lazım," dedi dalga geçer gibi bir ses ile. "Berbat oynuyorsun."

"Onu biz de biliyoruz," dedi Harry ters ters.

Ufak bir tartışma olmuştu aralarında,ama Ron Harry'i bu konuda sinirlendirmeye bayılıyordu. Hermione ve Ginny sadece bakıyorlardı onlara,tek kelime olsun konuşmadılar. Uzun bir sessizliğin ardından Hermione dikkat çekmek için hafifçe öksürdü. Ron da,Harry de onlara döndü,meraklı bir şekilde bakıyorlardı,derken Harry'nin gözüne bavullar takıldı.

"Gidiyor musunuz? Şimdi mi?" Dedi hüzünlü bir ses ile, Hermione da en az Harry kadar üzgündü. Birbirlerine sarıldılar hafifçe.

"Geri geleceğiz sonuçta,üzme kendini." Dedi.

"Bu kadar erken gideceğinizi tahmin etmemiştim," dedi Harry, üzüntüsü sesinden belli oluyordu.

"Geleceğiz,merak etme." Diye araya girdi Ginny. Ne tesadüf,o sırada yemek salonuna Malfoy da girmişti,süslemelere bakındı bir süre. O sırada diğerleri hâlâ vedalaşıyorlardı. En sonunda gittiler, Harry üzgündü ama geleceklerini bildiği için fazla takmamaya çalıştı. Ron onun kafasını dağıtması için iskambil veya satranç oynamayı önerdi, Harry de kabul etmişti. Biraz oynamaya başladılar,aonra Malfoy yanlarına oturdu. Harty hemen ona döndü, Ron ise sinirlenmişti. "İzin almak bu kadar zor olmamalı," diye mırılfandı kendi kendine. Malfoy bunu duymuştu elbet,fakat duymamazlıktan geldi.

"Bana da yer var mı? Sıkılıyorum." Dedi kaba sesiyle. Ron, Malfoy'dan ölesiye nefret ediyordu,ama Harry'e baktığında kendisi gibi sinirli olmadığını fark edince yumuşadı.

"Kartlar benim değil," dedi. "Ron izin verirse oyna."

Harry'e baktı bir süre Ron, Harry de Ron'a baktı. Kısa süren bir bakışmadan sonra kabul eder gibi göz devirdi Ron.

"İyi," dedi boğuk bir ses ile. "Oyna."

-----------------

Malfoy oyuna girdiğinden beri Ron kazanamıyordu,Malfoy'un iskambildr iyi olduğunu düşünmemişti. Birkaç el oynadılar,sonra Ron'un daha fazla yenilgiyi kabul edememesi ile oyunu bitirdiler. Havadan sudan saçma sapan konular açmaya başladılar,konu tatil olunca Harry sormadan edemedi.

"Sen her tatil giderdin eve,neden bu tatil gitmedin?" Dedi. Ron da bu sorunun sorulmasını bekliyormuş gibi oturuşunu düzeltti ve gözlerini Malfoy'a dikti. Kısa bir süre duraksadı Malfoy, cevap vermek istemiyormuş gibi görünse de boğazını temizleyip önüne gelen saçlarını geriye attı bir eliyle,bir şey anlatmadan önce yaptığı gereksiz ama nedensizce kendisini çekici gösteren bir hareketti bu,en azından Harry'nin gözünde.

"Yani,aslına bakarsanız... Ev artık sıkmaya başladı. Sürekli aynı konuları döndürüyorlar ortada,derslerim, notlarım falan. Orada olmaktansa burada eğlenmek daha iyi. Gerçi Crabbe ve Goyle gitti,ama yapacak bir şey yok." Dedi,pek üzgün görünmüyordu Crabbe ve Goyle'ın gidişine,ama bu kimseyi ilgilendirmezdi zaten.

------------------

Tatil diye gece yarısı yasağını da kaldırmışlardı,öğrenciler yasak odalar hariç koridorlarda gezebilecekti,yasak sayılan bazı üst sınıf kitaplarını okuyabileceklerdi. Bu Ron için sıkıcı gelse de Harry'nin hoşuna gitmişti,tek sprun kitap okurken bazen Snape'in kütüphaneye dalmasıydı,korkunç siyah gözlerini karanlıkta Harry'e dikmesi her koşulda korkutuyordu kendisini,ama yine de kitaptan ayırmıyordu başını. Bir akşam Malfoy'un kafasına bir şey dank etti, Harry'i bir kenara çekti,birinin duymasını istemiyormuş gibiydi. Harry, Malfoy'un 'saçma' fikri karşısında ne diyeceğini bulamamıştı. Diyebildiği tek şey, "aklını mı kaçırdın sen?" Olmuştu.

"Hadi ama! Yasak yok,sınır yok,ceza yok. Daha ne istiyoruz? Yatakhaneden çıkabiliyoruz,bi göz atalım işte,ne olacak sanki?" Dedi. Harry,Hogwarts'a geldi geleli Malfoy'u bu kadar mutlu ve heyecanlı görmemişti,hayır diyesi dr gelmiyordu zaten,bu saçma fikiri kabul etti,ama yakalanırsa kendisinin sorumlu olmayacağını da eklemeyi unutmadı.

-----------------

Saat 11:24'ü gösteriyordu,görünmezlik pelerinini üstüne attı Harry,ve kapının önüne koşmaya başladı. Oraya geldiğinde Malfoy'un çoktan gelmiş olduğunu fark etti. Yasak olmamasına rağmen koridorlarda kimse yoktu,gerçi okulda da neredeyse kimse yoktu zaten. Malfoy'un orada bekleyişini dakikalarca izleyebilirdi ama bunu yapmadı, arkasından yaklasıp Malfoy'un boynuna ellerini attı,anlık bir irkilmilti Malfoy,ama Harry olduğunu görünce rahatladı. Binadan çıktılar,ormana doğru yürümeye başladılar,tabii ki pelerin üstlerindeydi. Ormana geldiklerinde Harry'nin içi bir garip olmuştu,ıstemıyordu,ama yine de girdiler ormana. Malfoy ne olur ne olmaz diye asasını hazırda tutuyordu,ormanın diplerine indiler,etraf bir anda sessizleşti,rüzgar artmaya başladı,sanki orman onları burada istemiyordu. Harry normalde korkmazdı böyle şeylerden,ama gitmeleri gerektiğini Malfoy'a defalarca kez söylemişti. Arkalarından bir ses geldiğinde Malfoy asasına sarıldı hemen, Harry de aynı şekilde asasını aldı hemen eline. Malfoy, Harry'i korumak istermişcesine Harry'nin önüne geçti. Bir ruh emici karşılarında belirdiğinde Malfoy korkmasına rağmen Harry'nin önünden çekilmedi.

"Çekil!" Diye Malfoy'u iteklemeye çalıştı,ama Malfoy asasını ruh emicilere düz bir şekilde tutmuştu. Olacağından emin bile değildi,ama başka çaresi yoktu. Hayatında hiç almadığı bir riske girerek "EXPECTO PATRONUM!" Diye bağırdı birden,o an en güçlü anısını düşünmüştü., "Harry'e ilk sarıldığı anı." Asanın ucundan beyaz,mavi karışımı bir renk patladı,ruh emicilere doğru büyğk bir kalkan oluşturdu,bu sırada kaçmayı başardılar. Ormandan çıktılarında Harry binlerce kez Malfoy'a teşekkür etti,ama bir yandan da azarlıyordu onu. "Ölebilirdin,kendine zarar verebilirdin,ne kadar tehlikeli olduklarından haberin var mı?" Gibi şeyler söyleyip duruyordu. Harry'nin bu tatlı endişesi Malfoy'un hoşuma gitse de kendisinden özür diledi,sonra hemen binalarına gittiler ve sabah tekrar buluşmak üzere uyudular.

-aklıma senaryo gelince yazaniliyormuşum ha AHSGAGHSJWX

fucking obsessed-DRARRYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin