'please,come back' /FİNAL

263 18 12
                                    

' Aşkdediğimiz şeyin günümüzde yanlış anlaşıldığını,yanlış anlaşılmaktan da öte yanlış uygulandığını düşünüyorum. Aşk tek taraflı bir rulet oyunu değil,kazan-kaybet durumu değiş. Aşk; Ruleti oynarken gerekirse sevdiğinize zarar gelmesin diye kazanmanıza rağmen kafanıza sıkmanızdır. '

'Draco'dan'

O olayın ardından yaklaşık olarak 3 yılı geçti,fazla kısa bir zaman aralığı değil,fakat bazen günler bile fazla kısa gelebiliyor insana. Özellikle de ölüp bittiğiniz kişiyi görmeden geçen her bir saniye size fazla uzun gelebilir, çünkü yanınızda o yoktur. Bunu yazmanın benim için ne kadar zor olduğunu size anlatamam. Aslına bakarsanız o zamandan bu ana kadar saniyeler yıl gibi geçti benim için, içimde kendimle savaştım,kabullenmek istemedim. Kabullenmemem gerekiyordu,kabullenmem ona ihanet olurdu. Hâlâ da hazmedemiyorum bu olayı, sonuçta her insanın her gün yaladığı şeyler değildi bunlar. Sizi merakta bırakmak istemiyorum fakat bunu sizin merakınızı dindirmek için de yazmıyorum. Kaybedecek bir şeyim kalmadı,gerçekten. Hâlâ içimde ona söyleyemediğim,söylemeye,göstermeye cesaret edemediğim onlarca şey var. Ve inanır mısınız bilmem ama hâlâ söylemek istemiyorum. Benden nefret etmesini istemiyorum. Olayı fazla uzatmak da istemiyorum,ona olan hislerimden başlayacağım.

Harry'i ilk gördüğüm andan itibaren bende ters giden bir şeyler olduğunu anlamıştım. Sonuçta ben bir erkektim ve başka bir erkeğe böyle şeyler hissetmem doğru muydu bilmiyordum. Onu görünce atmayı bırakmış kalbim adeta yerinden çıkacakmış,göğüs kafesimi delip parçalayacakmış gibi hissediyordum. İnsanların 'kar beyazı' dediği tenim onu görünce pespembe oluyordu(ki cildim normalde hassas değildir,ne denli bir his varsa artık içimde,onu görmek bile bu kar beyazı cildimi pespembe yapıyordu,bazıları domatese benzediğimi bile söylemişti.). 3. Sınıfa kadar bu hislerim devam etti,hatta 3'de daha şiddetli bir hal aldı diyebilirim. Ben her ne kadar hislerimin nefret yüzünden olduğunu iddia etsem ve savunsam da, şu anda anlıyorum ki bunun nefret ile alakası bile yok. Bu tamamen bir takıntının başlangıcıydı. Zamanla ona olan takıntım artmaya başladı,dediğim gibi, 3'de fazla şiddetlendi. Her teneffüs derslerimiz Gryffindor ile birlikte olmasa bile onların derslerini öğrenip onu görmeye çalışmaya başladım, içimde bir his onu istiyordu. Onu görmeyi,onun sesini duymayı istiyordu. Ben de bu hisse kulak verdim. Ondan hoşlandığımı öğrenmemesi için uzun bir süre zarfında ona berbat davranmak zorunda kaldım,ki fark etmesen de bu,onun benden soğumasına yol açtı. Benim için zordu, mecburiyetten ötürü ona kötü davranmak bdni öldürüyordu. Sadece onun benden nefret etmemesi veya okuldan birisi yüzünden ona kötü davranmıyordum. Babam ondan hoşlandığımı öğrenirse ağızımı yüzümü dağıtırdı. Ben de onun yolundan gittim. Ama içimdeki his her an,her saniye daha da artmaya başladı,sırf bu his yüzünden yaz tatillerim berbat geçiyordu.

Ama sonunda oldu. O istediğim,sürekli içten içe arzuladığım kişinin ilgisini çekebildim. Kavgalarımız oldu,ama yakındık. Önemli olan da buydu. Fakat zamanla öğrendim ki,o da benden hoşlanıyormuş. Bunu öğrendiğimde ölecek gibi olmuştum,fakat onu riske atamazdım, Voldemort onu buldupu yerde öldürürdü. Tek bir çıkma teklifiyle sevgili olabileceğim kişiyi unutmak zorunda kaldım. Bunun nasıl hissettirdiğini anlatabilir miyim bilmiyorum.

Bu,onsuz geçen 3. Yılım,koskoca 3 yıl. Her gün mezarına gidip gözlerimden kanlar akana kadar ağlıyorum,şu ana kadar bu yaşanmadı, fakat o kadar çok ağladım ki eminim bir gün yaşanacak. Elimde değil. Onun yanımda olmamasının tek sebebi benim. Belki de sadece bana ihtiyacı vardı,ve ben onu koruyamayacağımı bilip benden uzakta olmasının onun için daha iyi olduğunu düşündüm. İntihar edeceği aklımın ucundan geçmemişti..

Giderken ne bir not,ne de bir koku bıraktı benim sevgilim. Sadece anılarımız,soyutluğun içinde kaybolmuş,sadece aklıma geldikçe canımı yakan ve ağlamama sebep olan anılarımız. Birbirimize net bir şekilde "seni seviyorum," dememiş olsak bile, kalplerimiz birbirimize ait idi. Asla çıkmasak da,onun dudaklarını öpmesem de veya herhangi bir aşık belirtisi göstermesek de her anımda,her saniyemde ve her salisemde sevgilime adıyorum bu kitabı,bunu milyonlar görebilir,belki de kimse görmeyebilir. Kimse hikayemizi tam anlamıyla bilmiyor olabilir,fakat çok da sorun değil. Biz biliyoruz,bu bize yeter.

Seviyorsanız,zamanında bunu söyleyin. Yarınımızın belli olmadığı bir Dünya'da,sevdiğinizi söylemek için zamanınız kalmayabilir. Belki de bunu söylemek için çok geçtir.

Bazen kendinizi bir mezarın başında, sevdiğiniz insanın adını haykırırken bulabilirsiniz. O anlarda emin olun,sizi dinliyorlardır fakat ellerinden bir şey gelmiyordur.

fucking obsessed-DRARRYWhere stories live. Discover now