'Everything is for you,my dear.'

233 15 6
                                    

"kolunu açar mısın?"

Uzun bir süre Harry'e baktı Draco,bakışları normalde olduğunun aksine fazla endişeliydi.

"Neden?"

"Çünkü istiyorum,ve sen beni herhangi bir konuda kırmazsın. Değil mi? Bir sorun olduğunu anlayabiliyorum,seni tanıyorum,Draco. Eskiden anlatırdın,az da olsa. Anlat artık."

"Evet,ama bunu bilmene gerek yok,daha doğrusu..."

Bir süre duraksarı Draco,yanlış bir şey söylemiş gibi bir yere uzun uzun baktı. Gözünü o noktadan ayırmadı bir süre,cümlenin sonuna geldiğinde ancak Harry'e bakabildi.

"Cedric sana ne söyledi, yine ne uydurdu bilmiyorum fakat bilmene gerek yok. Bazı şeyler vardır,baikaları zarar görmesin diye saklamak zorunda kalırsın."

Harry'e dönerek bir süre onun gözlerine baktı,bir şey söylemek istermiş gibi ama söyleyemiyormuş gibiydi.

"Harry,sana zarar gelmesini istemiyorum. Gerçek şu ki; sana karşı hislerim normal değil. Yanında gördüğüm herkesi kıskanmam da normal değil. Şu ana kadar söylemezsem veya içimde yaşarsam bir sıkıntı olmayacağını düşünmüştüm fakat bu denli büyüyeceğini düşünmemiştim,seni istiyorum ama olamayız. Olursak hayatını riske atmış olurum. Sensiz yaşamak istemiyorum ama belki de doğrusu budur. Kim bilir,belki ileride bu tehlikeyi atlatınca birbirimizi buluruz.."

Tek nefeste söylemiş gibi görünüyordu Draco,fakat içinde kendini öldürüyordu bu kelimelerle. Harry'nin gözü belli belirsiz dolmuştu, Draco zaten dokunsan ağlayacaktı fakat güçlü kalmak zorundaydı,kendini toparladı ve Harry'nin yanağını avucunun arasına aldı,yanaklarından düşen yaşları sildi,ağlamasını istemiyordu fakat anlıyordu onu, kendisi de kolay bir şekilde vaz geçmemişti. Tabii ki buna vaz geçmek deniyorsa..

"Neden?" Gözyaşlarının ardından zar zor bir şekildr cümle kurmayı başarmıştı Harry,sesi kısık ve çatallıydı,titriyordu sesi. Draco Harry'nin kendisine bu kadar fazla değer verdiğini hiç fark etmemişti. Genelde Cedric'e bakarken parlardı onun gözleri,ama ne olduysa şu an Cedric'e parlayan gözleri kendisine yanıyordu. Daha fazla dayanamadı,bir elini kafasının arkasına koyup kafasını göğüsüne bastırdı. Gözyaşları hızlıca giydiği gömleği ıslatmıştı. Sıkıca sarıldı Harry'e, Harry ise ellerini Draco'nun beline dolamış, zar zor ayakta duruyordu. Draco onu böyle görmeye alışık değildi,ağlamak istese de ona bir motivasyon olmalıydı,bu yüzden ağlamadı. Başının arkasına koyduğu eliyle Harry'nin saçlarıyla oynadı,bunu yapınca Harry genelde sakinlerdi fakat lu an bu bile işe yaramamıştı.

"Şhh.. tamam.." ağlamamaya çalışarak titrek bir ses ile Harry'nin ağlamasını dyrdurmaya çalışıyordu,fajat ne yapsa yaramıyordu. Kapağı açılmış bir baraj gibi gözünden yaşlar dökülüyordu Harry'nin. Yanlarında çimenlik bir yer vardı, kendini yere attı,doğal olarak üstüne de Harry düştü. Tek amacı şu an onun ağlamasını engellemekti,sıkıca sarıldı Harry'e, bir süre sonra Harry'nin hızlı bir şekilde nefes alışını duyup Harry'nin kafasını göğüsünden biraz uzaklaştırdı. İlk yaptığı gibi bir elini yanağına koydu ve bir süre yanağını okşadı. O kadar şeyi bu kadar kolay nasıl söylemişti? Kendisi de anlayamıyordu. Onu üzdüğü için kendisi de içten içe parçalanıyordu.

"Özür dilerim.."

"Biliyor musun?" Sedi hâlâ titriyorken bir öfkeyle konuşmaya çalışıyordu Harry.

"O cedric de, peşimde dolaşan diğer erkekler de sikimde değil. Tek istediğim erkek sensin. Başıma gelecek şeyler de sikimde değil. Bunca zamandır bana yaptığın onca şeye rağmen kabullendim seni,şimdi de gelmiş diyorsun ki; 'biz olamayız,' "

Derin bir nefes alıp ayağı kalktı Harry,onun ardından Draco da kalktı ayağı.

"Tek istediğim,tek dileğim sendin. Benim sözde ailem bile bu kadar yakmadı benim canımı. Beni her gün döven,aşağılayan kuzenim bilr benim canımı senin yaktığın kadar yakmadı. Sürekli etrafındaydım,seni ailem yaptım, seni hayatımın merkezine koydum ama senin yaptığın tek şey kalbimi parçalamaktı."

Konuştukça sesi yükseliyordu,gözyaşları sayılamayacak bir hız ile yere düşüyordu. Draco,her ne kadar çabalasa da gözü dolmuştu,bunca zaman kendisi çabalıyor sanıyordu fakat duyduklarına göre o, Harry'nin çabasının yüzde birini bile yapmamıştı.

"Eğer birinin kalbini kırmayı bu kadar çok istiyorsan, eğer seni sevenleri görmekten bu kadar korkuyorsan sevmeyi de deneme Draco. Ben senin için çabaladım bunca zaman,senin tek yaptığın beni kırmak oldu."

"Denemedim mi sanıyorsun?" Kendisi de karşılık vermeye karar vermiş olacaktı ki anlık bir öfkeyle bağırdı.

"Seni o kadar kişiyle görmek beni hiç mi kırmadı sanıyorsun? Her gün etrafında dolaşan kişileri görmek,ben gariç herkese yakın davranışını izlemek beni çok mu memnun etti? Ben de sevdim Harry,tek çabalayan sen değildin. Ben de sana aşıktım fakat sen hiçbir zaman fark etmedin bunu."

"Sen ne anlarsın aşktan? Senin için takılabileceğin iki üç kız olsun,sözde hoşlandığın çocuğa zorbalık yap yeter sana zaten! Tanrı aşkına hiç mi fark etmedin sana bakışımı? Fark etmedşn tabii ki çünkü o sırada aklım bilmem kaçıncı flörtündeydi. Ben hariç herkesi umursadın sen,ben hariç herkese çabaladın. Kıskanarak çabalamış olmuyorsun." Draco'nun kendisine bağırmasına sinirlenip kendisi de bağırmıştı,işler istemsizce çığırından çıkıyordu. Herkes onlara bakıyordu fakat özellikle Harry bunu gram umursamıyordu.

"Madem çabaladığınu düşünüyorsun,bitti. Bundan sonra sana bir gram olsun çaba ya da sevgi göstermeyeceğim. Bakalım ben gittikten sonra ne kadar dayanacaksın. Sakın ha,sakın yanıma geleyim deme. Bir metre yakınımda bile istemiyorum seni."

Çantasını bankdan hızlıca kapıp okul kapısına doğru insanları iterek gitti. Draco ise orada öylece bekliyordu,derin bir iç çekti,bir elini beline koydu, diğer eliyle de saçını arkaya attı. Pozisypnunu değiştirmeden kapıya doğru baktı,en azından denedi. Giriş kavgadan dolsyı çok kalabalıktı. Hızla koşarak kalabalığı yardı, binaya girince etrafına bakındı,gözü Harry'i arıyordu fakat o hariç herkesi görmüştü. Koridordan geçerken Crabbe ve Goyle onu durdurmaya çalıştı.

"Lan kavga etmişsiniz Harry ile nold-"

"Şimdi değil,Goyle."

Onları umursamadan yoluna devam etti ve tuvalete girdi,hiçbir ses yoktu fakat bunu bahane olarak kullanmayacaktı. Bütün kapıları tek tek açarken son kapının kilitli olduğunu fark etti,biraz zorladı fakat yine de kapı açılmadı.

"Harry?"

Ses gelmemişti.

"Harry,sensen kapıyı aç. Konuşmamız gerekiyor."

Uzun bir süre ses gelmemişti,fakat daha sonra Harry'nin sesini duydu.

"Konuşacak bir şeyimiz yok. "Bitti", unuttun mu?"

"Umurumda değil. Aç şu kapıyı."

"Hayır."

"Harry,açmazsan ben kıracağım. Yapacağımı biliyorsun."

Bir süre hiçbir ses gelmedi,daha sonra Draco derin bir nefes aldı.

"Pekâlâ."

Birkaç adım geriye attı,tam kapıya tekme atacakken bir kilit sesi geldi. Tekmesini geri çekip elini kapı koluna yönlendirdi,kolu çekip kapıyı açtı,onun çıkmasını istemek yerine kendisi içeriye girdi. Harry ise sesini bile çıkarmadan klozetin üzerinde oturuyordu,tek yaptığı kapı tekrardan kapandığında başını biraz kaldırıp Draco'ya bakmak oldu. Draco kapıyı kapatıp kilitledikten sonra Harry'e dönmek yerine derin derin nefes almaya başladı,sakinleşmeye çalışıyormuş gibi. Daha sonra her zamanki gibi gülümseyerek ona döndü.

"Selam bebek."

fucking obsessed-DRARRYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin