'one last chance'

193 14 4
                                    

"selam bebek."

Harry bir süre Draco'ya boş boş baktı,daha sonra o boş bakışı birden soğuklaştı, Draco aptalca davrandığının farkındaydı. Draco'ya sadece baktı,aüızını açıp tek bir harf bile söylemedi.

"Ah, pekâlâ. Bak.."

Yere çömelip ayakkarının üstünde durdu ve Harry'nin elini avucunun içine aldı,Harry elini çekmeye çalışsa da, Draco'nun sert tutuşu yüzünden bunu beceremedi ve daha fazla uğraşmadı.

"Az önce söylediklerim için.. üzgünüm. Kabaydı,farkındayım."

"Hangi kısım için?" Sonunda ağızından birkaç kelime çıktığını görmek az da olsa mutlu etmişti Draco'yu,ama suçluluk duygusunu bastıramıyordu.

"Kavgadan mı bahs ediyorsun yoksa 'bizden olmaz,' olayından mı?"

"İkisinden de,ikisi de seni kırdı çünkü. Bak, Harry.. Cidden amacım seni kırmak değildi,benden daha fazla çaba sarf ettiğini görememiş olmam tamamen benim suçum. Dediğim gibi,seni yanımda istiyorum fakat sana zarar gelmesinden korkuyorum. Anlıyor musun? Sana zarar gelirse yaşayamam ben. Zaten babam sana aşık olduğumu öğrense gebertir beni,ama düşündüğüm şey kendim değilim. Bana olacaklar umurumda değil,bana olacaklar da bir başkasının umurunda değil. Ama sana gelecek bir zarar başta büyük ihtimalle ben olmak üzere herkesi etkiler. O Voldemort denen piçin sana yapabileceklerinden korkuyorum. Zaten dört bir yanda seni öldürmek için plan yapıyor, seninle sevgili olursam onun eline koz vermiş olurum. Seninle çıkmak istememe sebebim seni sevmemem değil,seni düşünebileceğinden,hayal edebileceğinden çok daha fazla seviyorum fakat bulduğu yerde öldürür seni. Belki o an düşüncelerimin karmaşıklığı yüzünden fazla sert bir şekilde anlattım ve sen de o şekilde algıladın, olabilir,seni suçlayamam. Ama biraz olsun anlayış göstermeni istiyorum. Benden nefret etmeni veya benden uzakta olmanı istemiyorum,hatamın farkındayım,dediklerim hoş değildi,fakat umuyorum ki beni affedersin." Ayağı kalkmadan önce avucunun içinde tuttupu eli nazikçe öptü,daha sonra kapının kilidini açmak için arkasını döndü, tam o sırada Harry, Draco'nun gömleğini sıkıca tutmuştu,gitmesini istemiyormuş gibi.

"Nereye?" Dedi kendisinin bile duymadığı bir ses ile,fakat belli ki Draco rahatlıkla duymuştu.

"Önemi var mı?"

"Benim için var. Nereye?"

Bir süre sessizlikle bekledi Draco,daha sonra kafadını hafifçe yana çevirdi.

"Astronomi kulesine."

"Sonra gidersin,yanımda kal."

"Nasıl istersen.. ama daha düzgün bir yere mi geçsek? Bahçeye falan?"

"Burası güzel,zaten yeni kavga ettik,bizi birlikte gormesınler."

"Pekâlâ, nasıl istersen."

Yere çömelip arkasındaki kapıya yaslandı Draco.

Bir süre sadece Harry'nin gözlerine baktı, anlayamadığı bir şekilde onun gözlerinde sakinliği buluyordu,dönüp dolaşıp geri döndüğü yer de onun gözleriydi.

"Umurumda değil." Dedi Harry,bunu söylerken sinirli veya gergin değildi,normal bir şekilde söylemişti. Her zamanki hayat veren o tatlı,mutlu sesiyle. Ama Draco yine de anlam verememişti. Harry'nin umurunda olmayan şey neydi?

"Pardon?" Dedi,meraklı gözlerini Harry'e dikerek ona bakmaya başladı.

"Sonuçlar. Bana gelebilecek zararlar, umurumda değil."

"Sana zarar gelebilir dedim,umurunda olmayabilir ama riskli. Sana zarar gelmesini istemiyorum."

"Aşk da bu değil mi zaten? Sonuçlarının riskli olmasına rağmen göze almak değil midir aşk dediğimiz şey? Ya da biraz daha farklı şekilde soracak olursam,risk almadan,cidden aşık olmuş sayılır mıyız?"

Bakışlarını Harry'nin üzerinden bir an olsun çekmemişti Draco,ne demeye çalıştığını anlamıştı,onca şeyden sjnra bu kadar çaba göstermesine hayran kalıyordu, sonuçta bunu 'kim olsa' yapmazdı.

         Aşk gerçekten de fedarkarlıktı,
       En azından O,böyle düşünüyordu.

fucking obsessed-DRARRYWhere stories live. Discover now