2

258 28 23
                                    

Ben geldiğm, gidiyom hadi iyi okumalar bacımsular<3

***

"Sende binmeyi denesene"

"Pek benlik değil"

"İtiraf edeyim benlikde değil amaa, eğlenmeye çalışalım"

"Pekala" onuda gülümsetmek adına gülümsedim, oda gülümsediğinde amacıma ulaştığımdan mutlu olmuştum.

Çok güzel gülüyordu.

"Ben Jisung'u bulup geleceğim, burada otur olur mu?"

"Bebek değilim Felix, olur"

Onu banklardan birine oturttuktan sonra, Jisung'un gittiği yere doğru ilerlemeye başladım. Atların arasında ezileceğime yemin edebilirdim, canıma susamış gibide bilmediğim taraflara gidiyordum ve her taraftan bir at çıkıyordu.

En sonunda korktuğum şey başıma gelmiş, kaybolmuştum. Aslında buna pek kaybolmak denmezdi, ama Jisung'u bir türlü bulamıyordum.

Tam telefonumu açıp Sung'u arayacakkem önümden ata binen benim yaşlarımda bir çocuk geçiyordu. Sesimi duyurmak adına biraz bağırdım.

"Hey! Bakarmısın?"

Genç çocuk atını durdurup indiğinde, benden biraz uzun zayıf ama çelimsiz olmayan biri olduğunu fark ettim.

"Buyrun?"

"Ben sanırım kayboldum, arkadaşım binicilik kulübüne katılacaktı. Onu bulmaya çalışıyordum"

"Yeni misin?"

"Yani evet, ama ben binmiyorum. Arkadaşım için geldim"

"Anladım, atla istersen götüreyim"

"Ha yo, ben düşerim ordan"

"Yürüyelim o zaman"

Bir kaç adım attığımızda, aslında kaybolmadığımı anladım.

"Aa, kaybolmamışım. Kusura bakmayın ben bilmiyordum"

"Olsun problem değil, bu arada adın ne?"

"Felix ben"

"Bende Minho" uzattığı elini hafifçe sıktım, sonrasında ise kulüp kayıtlarının yapıldığı yere doğru ilerledik.

"Sonunda Jisung, yarım saattir napıyorsun burada"

"Sıra vardı- Bu yanındaki kim?"

"Ah, benim salaklığım. Kayboldum sandımda az önce, bu Minho. Beni o getirdi"

"Bende Jisung, Felix'in arkadaşıyım"

Minho ise kafasını sallamakla yetindi, sonrasında atını dizginlediği ipi eline aldı. "Ben gideyim yapılacak biraz işim var" dedi ve üzerinde tek bir leke dahil olmayan bembeyaz atıyla birlikte yanımızdan ayrıldı.

"Beyaz atlı prens Felix, sen ne bulmuşsun be!"

"Ne diyon Jisung?"

"Taş taş"

"Kanka iyimisin?"

"Beyaz atlı-"

"Beyaz atınada prensinede kulübünede başlicam ha şimdi! Yazdır ismini ben Changbinin yanına gidiyorum"

Hayret bişey ya.

İlerlerken çiftliğin şeklini az da olsa kafamda şekillendirmiştim, ufak bir keşif gezisi fena olmazdı.

Aynı zamanda telefonumu çıkartıp Instagramda gezinmeye başladım.

Aynı zamanda telefonumu çıkartıp Instagramda gezinmeye başladım

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

1.897.983 ❤️ | 1M Yorum

@leeee_felix: Öylesine anlık atayım dedim

Telefon elimde yürürken aniden çarpıştığım omuzla, hafif geriye sendeledim. Ancak bu pekte umurumda değildi ha?

Çarpıştığım çocuğun ilk önce gerçek olup olmadığını sorguladım. Sonra baştan aşağı süzdüm, yutkunup yere düşen telefonumu geri aldım.

"Kusuruma bakmayın telefona dalmışım, üzgünüm!" deyip sıyrılacak iken kolumdan hafifçe beni geri çekmesiyle önce kolumdaki eline sonra yüzüne baktım.

"Özür dilerim istemede-"

"Seni buralarda görmedim, yeni misin?"

"Aslında binmiyorum arkadaşım için geldim"

"Anlaşıldı, sorun değil" dediğinde kolumu sakince bırakıp elindeki eyer ile ilerlemeye devam etti. Ne yalan söyleyeyim çocuğun arkasından baka kalmıştım.

Yol boyunca çarpılmış gibi dalgın dalgın yürüdüm en sonunda Jisung'u telaşlı bir şekilde görmemle koşarak yanına ilerledim.

"Noluyo?"

"Felix" dedi ağlamaklı bir ses tonu ile.

"Ne?"

"Changbin yok"

"Ona tam burada beni beklemesini söylemiştim"

"Bulmamız lazım buraları bilmiyor"

"Aricam" umarım bişey olmamıştır.

4. Çalış.

8. Çalış..

9. Çalış...

"Açmiyo kafayı yicem!"

"Bişey olmamıştır bence" dediğinde Jisung ile aramızda ufak bir bakışma gerçekleşti, "Yani sanırım?" yere hafifçe çöktüm ve ellerimle yüzümü kapattım. Ona benim yüzümden bişey olursa kendimi affetmezdim.

"Tamam Felix sakin ol kalk ayağa"

"Hepsi benim yüzümden oluyo!"

"Ya çocuk değil o"

Tam ayağa kalkacakken sağ tarafımdan Changbin'in gelen sesi ile durdum.

"Felix!" dedi yanıma koşarken.

"Felix iyimisin, Jisung noluyo?"

"Kanka insan bir haber verir yüreğine indi çocuğun!"

"Haklısınız haber vermeliydim, üzgünüm. Ama çok canım sıkılmıştı"

"Tamam, sorun değil" diyerek ayağa kalktım, gözlerim dolmuştu fakat belli etmedim. Ta ki Changbin'in yanında duyan bedene gözüm kayıncaya dek.

"Changbin, b-bu kim?"

"Oh, sizle tanıştırmayı unuttum!"

***

Hehehe, sizce kiim?
Görüşürükkk<3

𝙍𝙞𝙙𝙚𝙧ʰʸᵘⁿˡⁱˣWhere stories live. Discover now