11

160 25 16
                                    

11. BÖLÜMÜ YAZAYOM İNANAMAYOM

Şuan daha yayınlanmamış bölümleri yazdığımdan, umarım kitap tutar dilekleriyle yazıyorum.

HAYDE BAKEEM😽😽

***

"Ne gibi bir mesai"

"Ne gibi olabilir Felix, bi düşün bakayım"

"Seyisler napıyo ki?"

"CAHİL MİSİN FELİX!"

"Ne bağrıyon be, ne bilim hayatımda çiftliğe mi gelmişim"

"Ha şuan Parisdesin çünkü"

"Uzatma daha, napcaz?"

"Kalcan mı?"

"Napcaz diye sorduğuma göre gidiyorum"

"İyi hadi güle gülee" SALAK YEMİN EDERİM GERİZEKALI BU ÇOCİK YA.

"Hyunjin, nereye?"

"Gitmiyon mu?" diye sorunca elimle alnıma vurdum.

"Napıcaz diye sordum Hyunjin, napıcaz diye sorduğuma göre eve mi gidiyorumdur?"

"FELİX Bİ GİT GELİYOMUSUN GELMİYOMUSUN?"

"Geliyorum"

Peşinden gittiğimde çiftliği çevreleyen sokak lambalarının yandığını fark ettim.

Hyunjin ahıra doğru yol alırken ben durdum, "Yoo ben at mat dokunmam"

"Felix binmiceksin zaten, tut şunu" derken elime bir atın yularını tutuşturu verdi.

"Ya bu benim üstüme geliyo Hyunjiin!"

"Kendine çektiğinden olabilir mi acaba?"

"Aaaa geliyo!"

"Felix bırak Allah aşkına, bağla şuraya"

Demire sıkı sıkı bağlayıp ahırın kapısına yaslandım, telefonumla ilgilenmeye başladım. Hyunjin ahırdan çıkıyordu.

"Napıyorsun sen?"

"Telefonumla oynuyorum"

"İyi bok yiyorsun, mesai saatti içindesin"

"Ya benim işim mi?"

"Eğer kurallara uymuyosan yallah koçum"

Atı bağladığım yerden çıkarıp götürmeye başladığında göz devirip onunla gittim. Zaten moralim bozuktu geri dönmekte istemiyordum.

"Napcaz bunla?"

"Yıkayacağız"

"Ha?"

Tekrardan bağladığında, sağ tarafındaki hortumu çeşmeye bağlayıp akıp akmadığını kontrol etti.

"Şimdi, sen bana malzeme odasından tımar eşyalarını getir"

"Orası nerde"

"Düz git sağında kalır"

HASBAM SANKİ BİR BOK BİLİYOM.

Bide emir ediyor, sanırsın çiftlik sabibi.

Dediğini yapmaya karar verip ilerledim, ufak bir oda gördüğümde sağıma dönüp ilerledim. İçeriye girdiğimde, gayet hoş kulübeye benzer bir yer olduğunu fark ettim.

Tam karşımdaki masada duruyordu malzemeler, elime kutuyu alıp kapıya yöneldim. Kapının kolunu açacakken kapıyı açan Jeonginle durdum.

BİR YERDENDE ÇIKMA BE ADAM.

"Ooo, kimler kimler varmış"

"İyi akşamlar işim va-"

"Hop hop nereye?"

"Hyunjin'e yardım etmeye"

"Ahah, Lix ne kadar safmışsın. Gerçekten hemen kapıldın mı ona?"

"N-ne kapılması ya, yardım ediyorum sadece"

"Ayrıca" sözüne devam etmeden daha da üstüme yürüyüp belimin duvarla birleşmesine sebep oldu. "Seni işe aldığımı hatırlamıyorum?"

"Ben yardım-"

Aniden dibimden ayrılıp kapıdan çıktı, peşinden gidiyordum.

Hyunjin'in önünde durana kadar.

"Hwang, sen ne zamandır çiftlikte çalışmayanları alıyorsun yanına yardımcı diye!?"

"Jeongin lütfen bağırma ona ben-"

"KONUŞSANA!"

"Üzgünüm, bir daha olmaz"

Jeongin öldürücü bir bakış atıp Hyunjin'in yanından ayrılınca hemen yanına gittim.

"Sana istediğin malzeme-"

"FELİX, SUS!"

"Ama-"

"ÇOK YORULDUYSAN BUNU JEONGİN'E DEĞİL BANA SÖYLEYEBİLİRDİN, GİDİP BENİ PATRONUMA ŞİKAYET ETMENE GEREK YOKTU ANLIYOMUSUN!"

"Ama ben söylemedi-"

"Siktir git Felix, defol!"

Keşke bir cümlemi bitirseydimde öyle kalbimi kırsaydım Hyunjin.

Sende mi?

Büzük dudaklarımla ahırlardan çıkıp taksi beklemeye başladım, buraya taksi çok nadir uğrardı hatta bazen hiç gelmezdi. Fakat yapacak bişeyde yoktu bekliyecektim.

~

Kaç saattir burada beklediğimi hatırlamıyorum, ancak gerçekten delirmeme ramak kalmıştı.

Araba bile geçmeyen yerden taksi mi geçecek gülim bari.

Az daha dalıp gidecekken önümde duran arabaya şaşkınlıkla baktım, hayır buradan araba geçmesine değil bu sefer buradan geçen arabanın son model olmasına takılmıştım. Penceresini açıp konuştu.

"Merhaba bırakmamı istermisin?"

Konuşan kişi, hafif kısa saçlı beyaz tenli hemen hemen benim yaşlarımda bir kızdı.

KAÇIRILSAMDA KABUL EDECEM AMK NAPİYİM.

***

AAAA KİM BU YAAA!??

Tahminleri alim bakim🙃🙃💋💋

Diğer bölüme gelin aşkolar💅

𝙍𝙞𝙙𝙚𝙧ʰʸᵘⁿˡⁱˣWhere stories live. Discover now