7

176 26 20
                                    

Selamın aleyküm, sizce güzel gidiyormuyum (ilk ficim lütfen ona göre eleştirin) Sizleri seviyorumm sizde kendinizi sevin, size değer vermeyenlere gereksiz değer verip kendinizi yormayın değmezz<3

***

"Liix, kaalk okul daha bugün salıı"

"İlk ders ne?"

"Bedendi herhalde"

"Tamam sen git ben 3. ders gibi gelirim"

Jisoo teyze odaya kulağını bırakıyordu mübarek cırlamaya başladı, "Hayır efendim o okula gidilcek kalkın!"

Zaten daha da uyuyamazdım bi kere kalkmıştım. Hızlıca dipleri gelmiş saçlarımı tarayıp kıyafetleri giydim.

Dünü hatırlamamak için beynime uyarı gönderiyordum resmen. Bugün düşünmiyecektim onu, muattap bile olmamaya çalışırım biraz.

Umarım yanlış anlamaz.

Kıyafetlerimi üzerime geçirip tatsız tuzsuz bir kahvaltı yaptım. Jisung ise beni güldürmek için şekilden şekile giriyordu arada, onu kırmamak için gülüyordum ama bunun oda farkındaydı.

"Çıkalım, Felix!"

"Efendim"

"Hadi"

"Geliyorum"

Okul yolunu yarılamışken Jisung koluma girip beraber yürümemizi sağladı. "Heh naber?"

"İyi"

Kafasını salladı, sonunda okulun kapısına gelmiştik. İçeri adım atar atmaz, onunla göz göze gelmiştik.

Normalde olsa uzun süre bakakalırdım gözlerine, lakin şimdi geçip gittim.

Sınıfa çıkıp kitaplarımı bıraktıktan sonra beden dersi olduğundan aşağı inecektim, ancak ayılamamıştım bu yüzden oturdum.

Bu hocalar benim götümede alarm koydu herhalde, daha iki saniye olmadan zil ötmeye başladı.

Koşa koşa aşağı indim ve sıraya girdim.

Changbin hemen yanımda belirdi, bilerek mi yapıyordu bu çocuk.

"Günaydın Feelix" yapma yapma yapmaaa.

"Günaydın"

"Bugün çıkışta bişiler yapsak mı"

Ne.

Şurada bayılıcam tutmayın beni.

Napmalıydım, düşün Felix.

"Üzgünüm, işim var biraz başka zaman" neden, neden dedimki bunu ben. Changbin'in hafiften yüzü düşmüştü, sıraya geri geçti. Zaten hocada gelmişti.

Ders boyu hoca tarafından zibilyon defa rencide olsamda şuan takmadan koridoru turluyordum.

Tam geri sınıfa girecekken kolumda hissettiğim elle durdum.

SAL ULAN BENİ, SAAAL.

"Felix benimle gelirmisin?"

"Kardeş, sal daha bi beni" kolumu elinden kurtarıp geri sınıfa ilerledim.

Tabiki bu virüs beni salarmıydı, hayır.

"Felix, lütfen"

"Bırakırmısın beni?"

"Öff amma inatsın" bu sefer sınırlarını zorlamış olmalıydım ki çekiştirerek koltura koştura götürüyordu beni. Geçtiği koridorlardan kütüphaneye gittiğini anladım.

Tamda öyle olmuştu, kapıyı açıp beni içeri itti.

"Noluyoruz?"

"Felix ben dün için"

"Sus, sus konuşma" kafamı istemsizce sağa sola sallıyordum, "Dün deme yalvarırım sana"

"Sorun ne?"

"ALLAHIM SANA NE DEMEM GEREKİYOR PEŞİMİ BIRAKMAN İÇİN, SİKTİR GİT!"

"Bak çok sinirlisin sakin ol"

"Ya, ben daha adını bilmiyorum ya?! Sen gittim benim en büyük sırrımın yazdığı günlüğümü okudun"

"Özür dilerim, ben sadece merdivenlerde çıkarken düşürdüğünü gördüm aslında bakmadan verecektim ama merakıma yenik düştüm bilemezdim ki"

"Bir daha o çirkin yüzüne bakacak başka birini bul, çünkü seninle daha muhattap olmak bile istemiyorum!"

Her bir kelimemde içinin yıkıldığını hissettim, biraz ileri mi gitmiştim

"Çirkin ha Felix?"

"Biraz iler-"

"Tamam, ben üzgünüm. Sana sadece çıkışta kendimi affettirmek için bir teklifte bulunacaktım. Belli ki beni sevmedin" kapıyı çarpıp çıktı.

Kır Felix daha da kır insanların kalbini.

O anki öfkemde ne yapmadım ki? Neyi kırmadım, neleri devirmedim, neyi yırtmadım, neye sövmedim.

Şuan ise kendi çöplüğümde kafamı bacaklarıma gömmüş sadece titriyordum.

Sen çok mu güzelsin Felix? Sen kimsin ki, liseye geçtiğinden beri dış görünüşüne sanki hiç laf edilmemiş gibi.

Göz yaşlarım yanaklarımdan usulca süzülürken herşeyin bu kadar üst üste gelmesi, beni daha da yıkıyordu.

~

Kaç saattir orada donarak uyuyordun bilmiyordum, ama şuan gerçekten büzülmüş haraket edemiyordum.

Tam tekrardan uyacakken kapı yavaşça açıldı, gözümdeki çapaklar yüzünden kim olduğunu tam net bilmiyordum. Ama şuan bana doğru yaklaşıyordu, görebiliyordum.

"Felix!" o çocuktu, gerçekten benim için gelmişmiydi o kadar çirkin laflarımdan sonra.

"Hm?"

"Kalk donmuşsun, tirtir titriyorsun"

"Git burdan"

"Felix tamam, kalk"

"Hayır"

Bir süre gittiğini sandığım bedeninin kucağında dışarı çıkıyorduk şuan, ben nolduğunun ancak yeni yeni farkına varıyordum. Tek bildiğim çocuk yeni doğmuş bir bebek kadar güzel kokuyordu.

Akşam olmuştu, Jisung yine öldürecekti beni. Çok meraklanmıştır kesin.

***

Biraz klişe ama olsun eheheh ben beğendim yazdığımı.

Şuana kadar en sevdiğiniz kim olduu?

Byaseğ❤️‍🩹

𝙍𝙞𝙙𝙚𝙧ʰʸᵘⁿˡⁱˣWhere stories live. Discover now