U - 9

13.1K 1.2K 180
                                    




Elimde sallanan içkiye ek olarak kendim de dansın akışında sallanıyordum. Çok büyük bir çıkmazın içindeydim. Ne yana döneceğimi biliyordum yapamıyordum.

Uyuşmak ve unutmak istiyorum.

O gece şehire dönmemiş o davette şu adamı görmemiş olmayı istiyorum.

Bir saat önce pastayla yaptığımız kutlama sonrasında kendimi barın önünde bulmuştum.

Bige kendine hoş bir adam bulmuş vakit geçirirken diğerleri çift halinde dans ediyorlardı. Atakan az önce yanımdayken şimdi kollarında esmer bir güzelle ateşli bir dans içindeydi.

-"Selam." İngilizce kelime kulağıma yakın gelince başımı çevirip baktım.

Aynı karşılığı verdim. Dün geceden kalma baş ağrımla bu gece de eklenince performansım düşüktü.

-"Dans edelim mi?"

Şöyle bir alıcı gözüyle süzdüm. Kandemir'den öncesini düşündüm. Tam olarak beğeneceğim tipte bir adamdı ama şu an bende tık yok. Hiç kalbim çarpmadı.

Olur diyebilirdim. Ancak ruhumu karalamak istemedim. Bu yüzden çantam ve içkimle ayağa kalkıp az önce oturduğumuz locaya ilerledim. Sedat,Aycan ve Kandemir'in oturduğu koltukta Aycan'ın yanına oturmuştum.

Hayatımda yolunda giden hiçbir şey yokken hayat çok güzelmiş gibi davranmaktan yorulmuştum. Umursamak istemediğim ailem aklımdaydı. Bir yandan unutmak istediğim Kandemir.

-"Arven?"

İsmimin seslenilmesiyle başımı kaldırdım.

-"Dans etmek ister misin?" Bu gece bu dans etme isteği nereden geliyor anlamış değilim!

Sadece bunu soran kişi Sedat olduğu için şaşırmıştım çünkü beklemiyordum. Yanımdaki Aycan bile kıpırdanınca onun da beklemediği aşikardı.

Omuz silktim.
-"Fark etmez."diyerek ayağa kalktım ve elbisemin iyice kısalmış eteğini düzelttikten sonra içkimi yudumladım.

Ortada yer alan Kandemir'in oturuşu bile bir kudret yayarken bacağındaki elini yumruk yapışını kaçamak bakışlarla izlemiştim.

Sedat masanın kenarından dolaşıp elini uzatınca arkamı döndüm ve bir adım attım. Benimle eş zamanlı hareket etmiş elini sırtıma doğru koymuştu.

Barış abim ve Rasim'lerin yanında onlarla eğlenirken sahte tebessümlerim de bir yerde yorucu geliyordu. Hepsi en sonunda birer kokteyl alma fikriyle bara ilerleyince ben oturmak için onlardan ayrıldım.

Locada yalnızca Kandemir'i bulmayı beklemiyordum.

Yorgunlukla koltuğa çöküp derin bir nefes aldım.

-"Aycan nerede?"diye sordum soluk soluğa.

Bakışları direkt ileriye boşluğa kitli duruyordu. Cevap vermeyince yanağımın içini ısırarak onu inceledim.

Hakim yaka ekru bir gömlek giyiyordu. Göğsünden açılmış düğmeler esmer tenini göz önüne sererken yutkunma ihtiyacı duydum.

-"Sana soruyorum."diye direttim. Umursanmamak daimi olarak sinirimi bozan bir durumdur.

-"Bekçisi miyim ben?"dedi tersleyerek. Bir anda yüzü öfkeye bürününce onu neyin bu kadar sinirlendirdiğini anlayamadım.

-"İyi be ne kızıyorsun?"diyip önüme döndüm.

Saçlarımı düzeltirken üstüme sinen içki ve sigara kokusuna yüzümü buruşturdum. Hafifçe öne kayarak elimi alçak masaya dayadım ve eğilip yeni koyulmuş bardağı kendime çektim.

UYUMSUZWhere stories live. Discover now