"Bu okulda her şeyi yapmakta özgürsün fakat karşıda ki şeytan okuluna asla yaklaşmayacaksın ve bir şeytan ile ilişkiye giremezsin."
"Peki bunları yaparsam ne olacak?"
"Tanrı seni tamamen yok edecek."
Başlangıç: 24.03.2023
Bitiş: 09.07.2023
Park Jimin küçüklüğünden beri meraklı bir çocukla olmakla kalmayıp özgür olmayı seven bir çocuktu. Küçüklüğünden beri 18 yaşında girmeyi hayal eden ve kurduğu hayallerle yaşamayı severdi. Hep bu anı beklemişti. Ailesi onun ne kadar garip bir melek olduğunu ve hiç bir soy benzemediğini defalarca söylemişti fakat Jimin sadece özgür ruhlu olduğunu söylemekten çekinmiyordu. Annesi her zaman öğütler verir ve nelerden uzak durmasını küçüklüğünden beri bu yaşına kadar anlatırdı. Jimin artık bunları duymaktan oldukça sıkılmış ve annesinin söylediği şeylere daha çok merakı artırmıştı. Daha çok ailesi bazı şeylerde Jimin'i korkutmayı denemişti fakat bu hiçbir şekilde yaramıştı.
Jimin'in kanatları yeni yeni çıktıkça onları denemek için sabırsızlanmış ve ailesinin uyarılarına rağmen uçmayı istemişti fakat bu yeni oluşan kanlatlarına zarar vermişti. Sürekli düştükçe kanatları zarar görmüş ve hatta bir dalı kırılmıştı. Jimin daha 17 yaşlarında kanadının kırık olmasına ve bir daha uçamamayacağını öğrenince büyük bir depresyona girmişti. Oysa ailesi kanadının iyileşmesi için öyle demişti çünkü biliyorlardı oğullarını. Kanadı düzelince tekrar uçmak isteyeceğini çok iyi biliyordu. Ama Park Jimin ailesini yine dinlemedi ve kanadı iyileşir iyileşmez uçmaya başladı. Fakat bu sefer ki gerçekten olmuştu. Çabalamıştı ve oldu. Artık yaşıtlarına göre cesurdu.
"Vay canına burası harika!" Jimin heyecanla eşyalarını bir kenara atarak odasında koşturmaya başladı. Evi kadar büyük bir oda ve ışıklandırması ise rengarenk. Ama sadece bir tarafta vardı bu ışıklandırma diğer taraf ise sade görünüyordu. Jimin heyecanla odada koşturmaya başlarken bir yandan odasında ki heykellere dokunuyor ve kıkırdamaya başlıyordu. Bu sevimli halleri ile okulun oldukça dikkatini çekeceğine garanti edebiliriz. Çünkü bir meleğin özellikleri. Sakin, az konuşan ve yeri geldiğinde çok konuşan ve meraklı bir tavrı olmayan... Fakat bunların hiç biri Jimin'i yansıtmıyordu. Tam tersi. Özgür olmak, dilediği her şeyi kimsenin kendisine karışmadan yapabilmek istemesi. Ve özellikle de merakı. Her şeyi merak eder ve öğrenene kadar o işin peşini bırakmazdı. Bazen merak hiç iyi değildi.
"Tanrım şuna bak! Bu pencerede her şey gözüküyor." Jimin kocaman penceremden kafasını uzatırken şatonun son katı olan 9. kattan etrafı seyrediyordu. Buradan her şey çok güzel görünüyordu ve saatlerce burayı seyretmeyi şimdiden kafasına koymuştu. İlk önce yatağını seçmesi gerektiğini fark etti. Oda arkadaşı henüz gelmemişti ve o gelmeden en güzel yeri seçmek için iki yatağa bakındı.
"Tabiki ışıklı olan yer." Koşarak küçük bedenini yatağa attı. Yataktan çıkan gıcırtılar üzerine kıkırdayarak yatağın üstüne çıktı ve zıplamaya başladı. O kadar heyecanlıydı ki ailesinden bağımsız bir yerde yaşayacağı için. Onların artık öğütlerini ve kurallarını dinlemeyecekti. Eh tabi ki burada da kurallar vardı ama Jimin ailesinin kurallarını dinlemediği gibi buradaki kuralları da dinlemeyecekti.
