[19] Bombast

633 93 56
                                    

Sırtında fırtınalı nefestim, şimdiyse dudak üstünde, sel

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Sırtında fırtınalı nefestim, şimdiyse dudak üstünde, sel

______

[19] Süslü sözler

''Anlamadım. Şimdi savaş falan olmayacak mıymış?'' Jimin şaşkınca ayaklarını yataktan sallarken uykulu gözlerini kırpıştırdı. Derse gitmeleri gerekiyordu fakat Hoseok kendisini durdurmuştu. Üstelik bu olaydan sonra Jimin ile Jin'in cezaları unutulmuştu. Jimin bunu için sevinmişti. Cezalardan nefret ederdi.

''Ah sana söylemedim değil mi? Konsey şeytanlar ile meleklerin şatosunu birleştirdi. Bundan sonra şeytanlar meleklerin şatosunda, meleklerde şeytanların şatosunda olacak.'' Hoseok bıkkın bir şekilde ayanın karşısına geçerek saçlarını düzeltmeye başladı. Jimin ise konseyin bu açıklamasına oldukça şaşırmıştı. Şatonun daha bir adım ötesine bile yaklaştırmadıkları şeytanlar şimdi meleklerin şatosunda olacaktı.

Jimin yavaşça ayaklarını yere bıraktığında camdan dışarı bakmak için pencereye yöneldi. Bir kaç sesler duymaya başlamıştı. Uykulu gözlerini araladığında dışarıya bakındı. Artık yağmurdan bir eser yoktu. Yerlerde birikmiş sular ve çamurlar oluşmuştu. Artık dışarı çıkabilecekti ve kanatları ıslanmayacaktı. Şimdiden her şeyin birer birer düzeleceğine inanmıştı.

Melek derin bir iç çekti ve elini boynuna atarak kocaman yutkundu. Bir tek boynundaki mühür geçmemişti. Bir tek bu düzelmemişti. Emindi Yoongi'nin kendisine aşık olacağına. Ancak bu mühür kaybolduğunda şeytanın kendisine aşık olacağına inanıyordu. Yapacaktı. Ne yapıp edip onu kendine aşık edecekti.

Hızlıca beyaz kıyafetini boynundaki mührü kapatmak için çekiştirdi fakat Hosoek bunu fark etmişti. Ağır adımlarla yanına gelerek kollarını göğsüne birleştirmişti. Oda arkadaşının bir şeytan ile ilişkiye girdiğini biliyordu ama kimseye söylememişti. Lider Jungkook'a bile. Oysa onlar çok iyi arkadaşlardı. Bu yüzden Jimin, Hoseok'a bir şeyler anlatırken asla çekinmiyor ve ona güveniyordu.

''Ne yapmayı düşünüyorsun şimdi bu boynundaki mühür ile?'' Hoseok kaşlarını çatarak meleğin hafif açılan işarete bakındı. Ona çok üzülüyordu. Daha yeni 18 yaşına basan bir varlık olarak çok erken bir hataya düştüğünü düşünüyordu. Üstelik Jimin'in bu hatayı hangi şeytan ile yaptığını bile bilmiyordu.

Susmuştu. Diyecek pek bir şeyi yoktu. Daha kendi ne yapacağını bilmezken ona ne anlatabilirdi ki? Ama içindeki bu korku kemirip duruyordu bedenini. Birine anlatıp, kendini rahatlatacak bir şeyler demesini bekliyordu fakat bu imkansızdı. Yaptığı şeyin hiç bir olumlu tarafı yoktu. Tanrı kendinin de şeytanın da canını alacaktı. Jimin saçlarını geriye doğru hafif attı ve boğazını hafif temizledi. Yapacağı tek şey vardı şeytanın kendisine aşık olması ve zamanla mührün kaybolması...

''O bana aşık olacak ve mühür yok olacak.'' Jimin ciddi bir şekilde konuştuğunda parmağı ile oynamayı ihmal etmiyordu. Stresliydi. Her gün bir olay oluyordu ve artık buna dayanamıyordu. Sadece bir mucize bekliyordu. O da boynundaki mührün yavaşça kaybolması gibi. Biraz da kendi elindeydi. Yoongi'e ne kadar yakın olursa o kadar kendisine aşık olma ihtimali olabilirdi.

mockingbird ㄨ yoonmin ✓Where stories live. Discover now