"Bu okulda her şeyi yapmakta özgürsün fakat karşıda ki şeytan okuluna asla yaklaşmayacaksın ve bir şeytan ile ilişkiye giremezsin."
"Peki bunları yaparsam ne olacak?"
"Tanrı seni tamamen yok edecek."
Başlangıç: 24.03.2023
Bitiş: 09.07.2023
Oups ! Cette image n'est pas conforme à nos directives de contenu. Afin de continuer la publication, veuillez la retirer ou télécharger une autre image.
Şimdi dikkatini çektiğime göre ritim müdahalesi için seni çalmak istiyorum
______
[11] Büyük hatalar
Bölüm smut olacaktır❤️ iyi okumalar
Jungkook saatlerdir Jimin'i arıyordu ve hala bulamamıştı. Şeytanların sınırını bile geçtiği olmuştu fakat iki adım attıktan sonra tekrar hemen eski yerine dönüyordu. Korkuyordu. Tabi bir kaç defa sınırı geçtiği olmuştu fakat daha fazla ileri gitmemişti. Hep de şeytan Taehyung yüzünden oluyordu. Jungkook kendini onun yanındayken hep sınırın dışında buluyordu. Nasıl oraya girdiğini bile fark etmiyordu. Öğrencilerine öğretiyordu fakat bunu kendisi yapıyordu. En azından o kadar da ileri gitmiyordu Jungkook.
Hava neredeyse kararmak üzereydi ve Jungkook melek için oldukça endişelenmişti. Sormadığı kimse kalmamıştı arkadaşı Jin hariç. Onu şuan lavabonun kapısının önünde bekliyordu. İki saat çıkmamıştı ve bu onu öfkelendirmişti. Derin bir iç çekti ve tam oradan ayrılacağı sıra ellerini kurulyarak çıkan Jin'i görünce durdu. Jin kendisine bakan lideri görünce selamlamak için elini alnına koydu. Jungkook ellerini beline yerleştirdiğinde sinirli bir ifadeyle Jin'e bakındı. Sonuç olarak o da Jimin ile beraber şeytanların şatosuna gitmişti.
"Gel bakalım sen buraya." Jungkook sertçe Jin'in kolunu yakalayarak gözlerini etrafında gezdirdi. Lavaboda birilerin olmadığın anladığında onu hızla içeri girdirdi. Jin ise şaşkınca Jungkook'a bakıyordu. Sadece dün kendilerine verdiği görevi yabani otları ayıklamayı yapmadıkları için kızacağını düşünüyordu.
Jungkook kapıyı arkadan örterek Jin'e doğru döndü ve kolunu bıraktı. O kadar sinirliydi ki. Jimin ile baş edemezken ona uyan bir arkadaşı daha çıkmıştı. Daha ne yapacağını bilmiyordu Jungkook. Kafayı yiyecek gibiydi.
"Liderim, bir sorun mu var?" Jin kaşlarını çatarak konuştuğunda Jungkook ona tekrar öfkeli bakışlar gönderdi. Jin bu sefer anlamıştı kendisine kızacağına. Ama Jimin'in de bunda payı vardı. O da o otları yarıda bırakarak gitmişti.
"Özür dilerim liderim. Gerçekten biz temizleyecektik sonra benim karnıma birden ağrı girdi. Jimin beni odama gitmemi söyledi bende gittim..."
Jungkook sertçe kolunu tutup ittiğinde Jin yutkunarak liderinin yüzüne bakındı. "Sen ne anlatıyorsun! Ben her şeyi biliyorum. Senin Jimin ile beraber şeytanların şatosuna gittiğini. İki tane şeytan ile görüştüklerinizi biliyorum."
Jin'in gözbebekleri kocaman açıldı ve iki adım geriye doğru adımlarını attı. Bu kadar erken öğrencilerini bilmiyordu. Oysa kendilerini kimse görmemişti. Şeytanlardan başka. Aklına deli gibi sorular takılmıştı Jin'in.
"B-biz sadece..."
"Kendinizi boşa savunma! Jimin nerede? Şimdi onun nerede olduğunu bana söyle. Sonra konseye çıkacağım sizi. Bu yaptıklarınızdan dolayı."
