27.

2.2K 131 21
                                    

Merhaba.
İyi okumalar.
.
.
.
.
5bin küsür okunma almış kitap. Güzel güzel.
Sakince ilerliyoruz.
.

Durduğu sırada ayaklarını kıpırdatıp ofladı.
Yarım saattir bahçede, güneşin altında mal gibi bekliyorlardı.
Dersleri bedendi ve dersin hocası hâlâ yoktu.

Avukatı rolüne bürünen sınıf başkanı ise ikide bir gelecek az sonra diyip duruyordu.

"Off nerede kaldı ya"

Sağına döndüğünde uzun boylu çocuklardan biri söylenerek yere oturdu.
Ona hak verirken kuruyan dudaklarını diliyle ıslattı.
Öğle arasından sonra direkt bahçede toplanmışlardı. Ve hocadan iki aferin almak isteyen çocuk onları sıraya sokmuş ayırmıyordu.
Ama gerçekten yetmişti artık.

"Gelecek birazdan."

Ve evet yarım saattir bozuk plak gibi tekrarladığı şey gerçekleşmişti.
Beden hocası elindeki çayla, gözlerine taktığı gözlükle onlara doğru bakarak merdivenlerden iniyordu.
Erkin, göz devirip etrafa baktı. Kıstığı gözleri bahçede,kamelyalarda dolanırken camlara döndü.
Gözlerini cama sabitleyip güneşin izin verildiği kadarıyla görmek istediği yere baktı.

Oradaydı.

Kafasını biraz daha geriye yatırırken,ayakta kollarını birbirine bağlamış ona bakan Nedim'i gördü.
Onu izliyordu. Yani sanırım. Güneşten tam göremediği cama lanetler savurup,kararan gözlerini yere doğru çevirdi.
Bir iki defa alışması için gözlerini kırpıp açarken beden hocası da sınıf başkanının yanına gelmişti.

"Evet bir ayağa kalkalım çocuklar." Bunu diyip,Erkin'in en iğrendiği hareketi yaptı. Diliyle dişlerini temizledi.

Yüzünü çevirip dudaklarını birbirine bastırdı.
Biraz zaman geçtikten sonra yoklama alınmış ve herkes yerde filenin içinde duran toplara yönelmişti.
Erkin, onların ne oynayacağı ile ilgili tartışma yapmalarını izlerken, çayıyla arkasını dönüp banka doğru yürüyen hocasını takip etti.

Banka oturup ona dönünce adımlarını yavaşlatıp,durdu.
Eliyle saçlarını arkasına atıp ona bakan hocasına doğru hafifçe eğildi.

"Ne oldu?"

"Hocam, karnım ağrıyor da. Hap alıp sınıfta dinlensem."

Beden hocası çayından bir yudum alıp kısık gözleriyle baştan aşağı onu süzmüştü.
Bakışlarından rahatsız olup eğildiği yerden doğruldu. Bir iki adım geriye giderken hocası başını sallamıştı.

"Tamam git bakalım. Ama koridorda dolanırken görmek istemiyorum seni. Birazdan gelir kontrol ederim ona göre"
Etmeyeceğini bildiğinin rahatlığıyla başını sallayıp arkasını döndü.

Engel olamadığı gülümsemesi yavaş yavaş dudaklarına yerleşirken okuldan içeriye girdi.
Ders işleyen sınıfların önünden geçip bir üst kata çıktı.
Üzerindeki ceketi kapalı ve sıcak sebebiyle çıkartıp beline bağladı.
Bol beyaz tişörtünün yakasını tutup çekiştirirken koridorda gözlerini gezdirdi.
Kimse yoktu.

Rahatlıkla nefesini dışarıya üflerken, istediği kapının önüne gelmişti.
Kapıyı tıklayıp dudaklarını yaladı.

"Gel"

Hafiften terleyen elini kapı koluna bastırıp açtı.
Araladığı kapıdan başını uzatıp içeriye baktığında,masasında bilgisayara dönük elindeki fareyle bir yerlere tıklayan adamı gördü.

Boğazını temizleyip içeriye girdi. Masanın başındaki adamdan bir gülme sesi almıştı karışılık olarak.

"Otur,Erkin."

Gözyaşları Da Durur-GayWhere stories live. Discover now