❄️9.Bölüm:Ateş kuşu❄️

46 6 122
                                    

Kraliçe Alessi oturduğu kral koltuğundan hiddetle kalkarak odasından çıktı. Onu gören askerler baş selamı verdiklerinde Alessi askerleri umursamayarak bir sinirle saraydan da çıktı. Kılıcını kınından çıkartarak elinde oluşturduğu buz küresini havaya doğru atıp, kılıcı ile kendi etrafında bir tur dönerek kılıcını buz küresinden geçirip kral Harold'a doğru fırlattı. Kral Harold, kraliçenin bu hamlesine karşılık olarak kılıcını kınından çıkarıp, kraliçeye doğru dönerek ateş topunu fırlattı. "Sen insanları arkasından vurmaya çok alışmışsın Alessi."

"Konu sen olunca herşey mümkün Kral Harold."

İkisi de kılıçlarını kınına koyduktan sonra birbirlerine yaklaşmaya başladılar. "Emma'nın adını bir daha ağzına alma, sen onun hiçbir şeyi değilsin."

"Emma benim kızım, benim soyumdan ve kim ne derse desin Emma'dan asla vazgeçmeyeceğim." Kral Harold'un sözleri üzerine kraliçe sinirle bir adım daha attı. "Bu ilgiyi birazda olsun oğluna göster Harold, şayet prensin bu denli hırslı, öldürme pahasına herşeyi yapabilme potansiyeline sahip olması senin hatan. Son kez söylüyorum bak, Emma senin hiçbir şeyin değil, olamazda."

Harold bu sefer sinirle elinde olişturduğu ateş topuna hakim olnaya çalıştı. "Oğlumu nasıl eğittiğim seni hiç ilgilendirmez Alessi. Şimdi söyle Emma nerede. Bir dakika, benim kızımsa ateşe de hâkim o yüzden aykırı diye Olimpos'a gönderdin değil mi?"

"Hayır hiçbir yere göndermedim. Zaten birkaç ay yaşadı. Gücü kontrolden çıktı ve bununla başa çıkamadı. Emma öldü Harold, artık sende peşini bırak ve sarayına dön."

Kral Harold bu söylenenlere inanmamıştı, anlam veremiyordu bir türlü. Ama Alessi ile daha fazla münakaşa etmek istemediğinden çözdüğü atın üstüne binerek saray kapısından çıktı. Bu işin peşini de bırakmaya niyeti yoktu.

Kral Harold atını durdurarak karşısında bulunan tepeye bakmaya başladı. "Senin yüzünden bu haldeyiz Alessi, şimdi herşey daha farklı olabilirdi, biz mutlu olabilirdik, ama sen kaçmayı seçtin, bir korkak gibi babanın verdiği hükmün arkasına sığındın, oysa ben senin için herşeyden vazgeçmiştim."

Son kez tepeye bakarak arkasını döndü ama karşısında kral Boris ve prens Edwin'i görmeyi beklemiyordu. "Siz ne arıyorsunuz burda kral Boris."

"Kral Grant'ın cenaze töreni gerçekleştirilecek de asıl sen burda ne arıyorsun kral Harold, üstelik yine uzaklara dalmışsın."

Kral Boris tepeyi işaret ettiğinde kral Harold ne demek istediğini anladı. Ne de olsa kraliçeye olan sevdasını bir tek kral Boris bilmekteydi. Bir zamanlar çok yakın olsalarda şuanda birbirlerinden haz etmeyen iki düşmanlardı. "O zaman sizi yolumuzdan alıkoymayayım kral Boris, şayet uzun bir yol var önünüzde."

Kral Harold atını gideceği yöne çevirerek atını sürmeye başladı şayet Fiji'ye geri dönüp cenaze töreninde kraliçe Alessi'nin sahte gözyaşlarını izlemek istemiyordu.

Kral Boris ve prens Edwin'de Fiji krallığının kapısından girdiklerinde Truva ve Olimpos krallıklarının da burda olduğunu gördü. prens Edwin'in gözü bir an için Emma'yı arasa da onun hâlâ bulunamadığının farkındaydı.

Emma etrafına bakarak prens Ranier'e yaklaştı. " Ben etrafı kontrol edeceğim, Sasha'nın, Fiji de bize bıraktığı bir mesajı olabilir."

"Tamam dikkatli ol."

Emma son kez etrafına bakarak ordan uzaklaşmaya başladı. Prens Aramis kızın ayrıldığını görünce kendisi de kızın peşine düştü. Emma her adımın da arkasına bakarak saraydan içeri girdi. Bu görkemli saray, hiçbir anlam ifade etmiyordu. Bu saray onun asıl eviydi, ama buraya ait değildi. Aklına gelen şeyle direk saraydan çıktı. Fiji'nin etrafı sularla çevriliydi, krallık enerjisini sudan alırdı. Belki de güçlerini geri almasında yardımcı olabilirdi bu durum. En azından Fiji en azından bu durumda yardımcı olabilirdi.

KRİSTALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin