☀️11. Bölüm: Neptün☀️

30 4 67
                                    

Neptün:Roma mitolojisinde su ve deniz tanrısı.
Yunan mitolojisindeki karşılığı POSEİDON'dur.

İyi okumalar...

Millie hâlâ vahşileşen insanları izlerken kendi elleri ile kendini ateşe attığını fark edememişti. Kendi hırslarına yenik düşmüş, eğer başaramazsa bu vahşileşen insanların canlı yemi olduğunu aklından çıkarmıştı. Onun tek hedefi Emma'nın hayatıydı. Emma'yı alt edebilmek için kendi hayatından vazgeçmişti.

"Vazgeçmek gibi bir lüksün yok Millie, geri dönüş yok artık senin için."

Millie yanına yaklaşan usta Chad'a çevirdi bakışlarını. "Merak etmeyin usta Chad, vazgeçmeye niyetim yok." Millie tekrardan merdivenlere taraf döndü. Taşlaşmaya yüz tutmuş vahşileşen insanların her birine tek tek gözlerini gezdirdi. "Canımı seviyorum usta Chad."

Usta Chad memnuniyetle önüne döndü. Tüm krallıkları tek tek devirecekti. İlk hedef ise Ütopya'ydı. Millie'yi bilerek oraya gönderecek, kral Boris'in kraliçenin güvenin kazanmasını sağlayacaktı. Zamanı geldiğin de ise iki krallığı birbirine kırdırarak iki kallıkların da yok oluşunu izleyecekti. Daha sonraki hedefi ise Truva'ydı. Olimpos'u ise sona bırakmıştı, Kral Dean için ayrı planları vardı.

Usta Chad elinde tuttuğu mor kabzalı kılıca bakmaya başladı. "Kraliçe Alessi senin kızı olduğuna inanması lazım. O yüzden de bu kılıcı kabzasından çıkarmalısın."

"Bu muydu yani, ee kılıç çıkarmaktan kolay ne var."

Millie, ustanın elindeki kılıcı alarak kılıcı kınından çekti. Ancak kınından  ayrılmayan kılıca kaşlarını çatarak baktı. "Bu ne şimdi."

"Kılıç sabibini tanır Millie, kılıç sahibinin ruhuna sahiptir ve başka eller kılıcı kınından çıkaramaz. Krallar, prensler ve kılıç ustaları, her birimizin kılıcı da kendine özeldir ve hiçbirimiz diğerinin kılıcını çıkaramaz. Buna kralların, prenslerin kılıcını çıkaramaması da dahil."

Usta derin bir nefes alarak kılıca odaklandı. "Bu kılıçta kraliçe Alessi'nin kızına ait. Alessi kılıcı Sasha'ya verdi. Kılıç tutacak yaşa geldiğinde kızına versin diye. Bu kılıcı Sasha bile kınından çıkaramadı."

"Peki siz bu kadar bilgiyi nerden biliyorsunuz usta."

Usta Chad sinsice sırıtmaya başladı. "Ben kraliçe Alessi'nin üvey kardeşiyim ve Fiji'den kovulana kadar orda yaşıyordum. "

Millie mor kabzalı ve beyaz işlemelerle süslü, yılan sembolü bulunan kılıca hayranlıkla baktı. Kabzanın üzerine işlenmiş isme gözü kaydı. Her kılıç sahibini temsil eden bir isme sahipti. POSEİDON diğer ismi ile de NEPTÜN. Su ve denizlerin tanrısı demekti. Millie, bu isme gülmeden edemedi.

"Ben bu kılıcı nasıl çıkaracağım."

"Güç transferi olacak."

Millie, kılıcı kenara koyarak odanın ortasında bulunan çarkın ortasına geçti. Çarkın ortasındaki yıldızın köşeleri beş ülkeyi ve beş gücü temsil etmekteydi. Siyah, mavi, kırmızı, sarı ve beyaz ışık hüzmeleri beş gücün renkleriydi. Yıldızın ortasında bulunan dairede beş ışık hüzmesi de birbirine karışmış halde çok güzel bir görüntüye sahipti.

Millie adımını dairenin içine attığı anda köşelerdeki ışık hüzmeleri Millie'nin etrafını sarmaya başladı. Dairenin içindeki renkler biririne daha çok karışmaya başlayınca Millie acı ile kıvranmaya başladı. Kemiklerinin tek tek bedeninden ayrıldığını hissedebiliyordu. "Usta Chad durdurun şunu, ahhh!"

KRİSTALWhere stories live. Discover now