🌙15.Bölüm:Hizmetçi🌙

21 3 22
                                    

Emma, sarayın mutfağına girmiş kraliçe Alessi'nin kendisine emrettiği gibi erzakları yerleştiriyordu. "Khloe, yaptığın işi bırak. Prenses yemekleri çardağa çıkarmamızı emretti. Onlarla ilgilen. "Hizmetçinin seslenmesi ile başını kaldırarak sesin geldiği yöne taraf döndü. "Siz hazırlayın ben götürürüm prensese."Tekrar işine dönünce hižmetçi  sinirle tekrar konuşmaya başladı. "Kendileri bizzat senin hazırlamanı ve servisle de senin ilgilenmeni emretti. Özel misafirleri varmış."

Emma kaşlarını çatarak yaptığı işten başını kaldırıp hižmetçiye soran gözlerle bakmaya başladı. "Kimmiş bu özel misafirler."

"Üç ülkenin de prenslerine davet mektubu gönderdi,  birazdan onlar gelecek."

"Sebep?"

"Ne çok soru soruyorsun sen de, işine bak hadi. Birazdan gelirler. Zaten prenses Emma hepimize kök söktürüyor."

Emma yaptığı işi bırakarak emredildiği gibi prensler için yemek hazırlamaya başladı. Sasha'dan bir iki şey öğrenmişti, zor durumda kaldığinda kullanması için. Ama hâlâ prenslerin neden geldiğini anlamamıştı. Prens Ranier, prens Edwin ve prens Aramis. Ne diye çağırmıştı ki şimdi onları.

Fiji'ye geleli tam 1 hafta olmuş sözde prenses, Emma'yı şimdiden çileden çıkarmıştı. Güçleri olsaydı ona çok güzel cevabını verirdi ama güçleri gitmişti. Zaten güçleri olsaydı da burda sözde prensesin hizmetçiliğini yapacak değildi." Hazır mı Khloe?"

Düşüncelerinden ayrılarak hizmetçiye döndü. O sırada zaten yemekleri hazırlamıştı. Hazır, çardağa  götürüyorum şimdi."

"Sen bize bırak onları da sen git prensesin hazırlanmasına yardım et."

Fiji'nin asıl prensesi benim demek istiyordu da ispatlayamazdı bunu.  Bir şekilde burdan çıkıp ateş kuşunu tekrardan araması gerekiyordu ama sözde prensesin gözü hep Emma'nın üzerindeydi. 

Emma, prensesin odasına girdiğinde ona bıkkınlıkla bakan bir çift gözle karşılaştı. "Çok yüz vermiş sana Truva krallığı da ben onlara benzemem Khloe. Seni çağırdığım an yanımda olacaksın anlaşıldı mı?"

"Anlaşıldı majesteleri."

"İyi, hızlı ol birazdan gelirler."

Emma, prensesin son hazırlıklarına da yardım ederken avludan sesler gelmeye başlamıştı. Prenses, Emma'dan kurtularak pencereye taraf gitti. "Sonunda geldiler. Hadi bizde inelim."

Prenses bir çocuk edasıyla eteklerinden tutarak odadan çıktığında, onu şaşkın gözlerle izleyen Emma'yı da arkasından bıraktı. Emma bu heyecanın sebebini hâlâ anlayamasada o da odadan çıkarak avluya indi.

Prenses üç prense de baş selamı dedikten sonra hep beraber çardağa geçtiler. Prens Ranier'in gözü ise Emma'yı arıyordu. Sonunda aradığını bulduğunda, gözlerini ondan ayırmadan Emma'yı izlemeye başladı. Yüzünün her hattına özlemle baktı bir daha hiç görmeyecekmiş gibi. Emma'nın da gözü Ranier'e kaydığında bu sefer gülümseyerek bakmaya başladı. Yeşim taşını da yanından hiç ayırmıyordu ve şuanda da parladığından emindi.

Prenses, Khloe'nin dalgınlığını fark edince gözlerini takip ederek baktığı noktaya baktı. Kaşlarını çatarak bu sefer yüksek sesle Khloe'ye seslendi. "Khloe, servise başla derhal."

Emma dalgınlığından kurtularak prensese bakmaya başladı. "Boş boş bakmayı kes de servise başla."

Emma başını sallayarak önce çay servisine basladı. "Bu davetinin sebebini öğrenelim."

Herkes soruyu soran prens Aramis'e taraf döndüğünde prens Edwin ve prens Ranier de benzer tepkiler verdiler. "Evet gelelim asıl konumuza. Ülkelerimizin durumunun hepimiz farkındayız.  Yakın olan bir savaş var.  Ve gelin güçlerimizi birleştirelim, aramızda bir ateşkes imzalayalım."

KRİSTALWhere stories live. Discover now