|3|

2K 128 169
                                    

Yine been xksmsoal bu kitabı yazmaya doyamıyorum. Tabii bunda iki bacımsumunda etkisi var. Bu bölümü dee kitabın ikinci okuyucusu olan eboslakitaplarr'a ithaf edelim <3

eveett uzatmadan bölüme geçelim 🐥
______________________________________

Kamer'den

Telefonumu kapatıp koltuğa fırlattıktan sonra içimdeki sinirle yastığı alıp ısırdım. Aden Hanım yüzünden tanımadığım biriyle konuşmuştum. Hemde erkek biriyle!

Hanımefendi tatlı tarifimi istemişti iki gün önce. Bende gıcıklık olsun diye vermemiştim. Dün pastaneye gidip defterimi aradığımdaysa bulamadım. Meğer kaçırmış küçük fare.

"Kızım! Kapıya baksana çalıyor kaç dakikadır." Annemin sesi ile düşüncelerimden sıyrılıp yerimden kalktım. Başımdaki eşarbı düzelterek kapıyı açtım. Ama kapıyı açtığımda az önceki sinirim geri geldi.

"Aden! Bittin kızım sen!" Sırıtarak bana bakan kuzenim tepkimi beklemiyor olacak ki, kaşları çatıldı.

"N'oldu ya? Evine gelen misafiri böyle mi karşılıyorsun sen? Ben seni düşüneyim, işten yorgun halimle çıkıp yanına geleyim. Senin yaptığına bak." Cık cıklayarak içeri girerken gözlerimdeki korkunç ifadeyi gördü ve bir iki adım geriledi.

"Neden öyle bakıyorsun Kamer? Korkuyorum." Ona doğru bir adım attım.

"Kork zaten Aden Hanım, kork."

O geri adımlarken ben ona doğru gidiyordum. Tam kapıyla arama almışken annem geldi.

"Aden kızım, hoşgeldin. En sevdiğin tatlıyı yaptım, mutfakta. Ellerini yıka da,gelin hadi. Aden gözlerini benden çekerek anneme gülümsedi.

" Hoşbuldum Meryem Yenge. Ellerine sağlık,tam canım çekmişti biliyor musun? " Aden annemle konuşurken benden uzaklaşmış, anneme yaklaşıyordu. Aklınca kaçacak benden.

"E ne güzel denk gelmiş o zaman. Ben gidiyorum, gelirsiniz sizde."

Annem mutfağa geri dönünce Aden'i şalının ucundan tutup odama çektim. Kapıyı kapatıp bana korkmuş gözlerle bakan canım(!) kuzenime döndüm.

"Aden, dün pastaneye gittim ben. Hani senin şu tariflerini çok istediğin tatlılarımın tarif defterini bulamadım. Nerede biliyor musun?" Gözleri irice açılmış, şaşkınlıkla bakıyordu şimdi de.

"Yoo, nereden bileyim ki ben? Senin defterin sonuçta. Ben istediğimde vermedin ya." Tekrardan üstüne ilerledim.

"O defter bir şirkette bulundu bugün. Tesadüfe bak ki, Karahan Mimarlık'ta. Senin çalıştığın yerde!" Aden artık kaçışı olmadığını anlamış olacak ki, kapıya koştu. Hızlı bir refleksle şalının ucundan tutup kendime çektim. Yatağımın köşesine ne olur ne olmaz diye sakladığım badminton raketini alıp yapıştırdım iki tane.

İnleyerek kandini elimden kurtarmaya çalıştı. Yatağa atıp üstüne atladım. Altımda çığlık atarak kaçmaya çalışınca ağırlığımı daha çok verdim.

"Ya tamam, anlatacağım bi' dur! Yeter! Can vereceğim şimdi, nefes alamıyorum!" Bedenimin bir kısmını üstünden kaldırıp yüzüne baktım. Şalı dağılmış, nefes nefese kalmıştı. "Konuş seni küçük fare!"

Not Defteri |Texting Where stories live. Discover now