12.BÖLÜM

188 23 5
                                    

'Seni deli gibi sevdiğimi🤍'

⚫Süsen
Tek bir cümle nasıl oluyor da doğduğumuzdan beri ritmik bir şekilde atan kalbimizin düzenini bozuyordu?Tam olarak hissettiğim şey buydu.Sanırım bazen zıtlıklar mıknatısın iki kutbu gibi birbirini çekiyordu(araya manyetizma bilgisi aşösmdkvklslsldmd)
Daha iki saat önce Ömer'in annesi benden uzak durması için onu ikaz etmişti şimdiyse nefes alıp vermelerimiz bile uyumluydu.Yukarıda iki tane hastamızın olduğunu hatırlayıp birbirimizden ayrıldık ama Ömer ellerimi tutuyordu.O bir daha hiç bırakmak istemiyor gibi sımsıkı tutuyordu ben ise hiçbir tepki vermiyordum ne geri çekmek adına ne de aynı şekilde karşılık vermek adına.Çoğu zaman akışa bırakmak iyiydi tıpkı bu yaşadığımız an gibi

Merdivenlerden çıktığımızda ilk Can'ın odası karşılıyordu bizi.Hasta odasının kapısına geldiğimizde Ömer durdu

'Niye duruyorsun Ömer gelsene?'

"Bakıyorum da hoşuna gitti?"

'Ne hoşuma gitti?'

"El ele tutuşmamız,baya tutuyorsun ha elimi hatta yapıştın" yok daha neler,şaşkınlıktan gözlerimi belerttim.Ellerimizi havaya kaldırıp gözlerimle işaret ettim

'Kimin kime yapıştığı belli bence daha fazla konuşup batma,elimi sıkmandan kangren edeceksin beni hala gelmiş yok sen tutuyorsun falan saçmalık ötesi' kapıyı açtığımda Can'ı göremedim

'Ömer,Can yok'

"Aaa nasıl yok?"

'Dalga mı geçiyorsun benimle?'

"Dalga geçiyorum seninle" beni taklit etmesine sinirlenmiştim,elimle omzuna vurdum

'Ben böyle konuşmuyorum bir kere'

Ozan'ın odasına bakalım dedik çünkü başımızda Tolga gibi bir bela var,her an her şey olabilir.Ozan'ın kaldığı odaya girdiğimizde Ozanla Can'ı aynı yatakta komedi filmi izlerken gördük

"Napıyorsunuz ya siz burada?Daha az önce dayak yediniz şimdi burada değişik şekle girmişsiniz.Doktorun da dediği gibi siz baya ağır darbe almışsınız"helal be aslanım,ağzına sağlık.Ne güzel yargı dağıtıyordu öyle ya

'Hiç bana masum bakışlarını atma Can.Ömer haklı bu sefer hem de kelimesi kelimesine.Çabuk odana, hadi yürü'dedim

'Ayy,oldu olacak birer tane tasma takın.Siz de kurtulun,biz de kurtulalım' Can ve isyanları part bilmem kaç

Yol boyunca Ömerle birlikte bizimkileri azarlıyorduk ne yapalım,yappacak bir şey yok.Bazen uslanmayan insanlara bu şekil tarifeler uygulamak gerekiyordu

Herkesi evine bıraktıktan sonra dizlerim titreye titreye evin kapısına geldim oldukça yorgun bir gündü,kendimi düğünlerde 4,5 saat halay çeken halay başı gibi hissediyordum.Kapıyı açıp eve girdiğimde annemle babam salonda oturmuş beni bekliyordu.İşte evimizin mahkemesi kurulmuş,sorgum birazdan başlayacaktı

'Süsen' diye seslendi babam

"Efendim babacığım" böyle olaylarda yalaka modu ne kadar açarsanız o kadar iyi olur sizin içim

'Bir on dakika salona gelir misin? Konuşacak şeylerimiz var seninle.' emir kipi yok,ses tonu normal düzeyde,desibel de normale bu da demek oluyor ki tehlike yok.Aslında evde hiç gürültülü bir kavga yaşamadık,sorun her neyse beraber oturup çözüme kavuştururduk ama daha önce de kimsenin böyle bir davası olmamıştı.Neyse hayatta her şey olabiliyor.

Üzerimdeki ceketi,anahtarımı portmantoya fırlatıp kendimi salondaki tekli koltuğa bıraktım.İnsan oturduğu zaman yorgunluğu daha çok hissediyordu arkadaş ne tuhaf

"Kızım,biz senin tatile ihtiyacın olduğunu düşünüyoruz.Bu yaşadığın olaylar normal bir süreç değildi.Okulunuz bir ay yok zaten,bu sürede dinlenmek sana da iyi gelir"

'Baba belki normal bir süreç değildi ama ben atlattığımı düşünüyorum ya da en azından atlatmaya çalışıyorum,bitmedi farkındayım daha çözülecek ama ben zaten bir sürü iftiraya maruz kaldım,birkaç tane daha eklense değişen bir şey olmaz benim için inan ki.Üzüldüğüm şey o haber başlıkları ya da insanların benim hakkımda düşündükleri değil sadece giden bir cana üzüldüm' yeterince konuştuğumu farkına varınca sessiz kalmaya karar verdim.

Annem ve babam,bu söylediklerimin üstüne herhangi bir söz söylemedi ve gelip yanaklarımdan öptüler.Bir yanağımdan annem,diğer yanağımdan babam.Bir kere daha iyi ki siz canım ailem

Üzerimi değiştirip ılık bir duştan sonra kendimi günler boyu süreceğine inandığım uykunun kollarına bıraktım

Sabah kapının alacaklı gibi çalınmasıyla güç bela uyandım ya da yarı uyanıktım.Gözümdeki uyku bandını daha çıkarmaya vakit bulmadan aşağı indim.Kapıdaki Can ise (başka birinin olma ihtimali yok da) sağlam gözünü de ben morartacaktım

Kapıyı açtığımda gördüğüm kişiyle ufak çaplı bir kalp krizi geçirdim.Ömer'in Annesi...

Eveeet bir bölüm daha bitti canlarım.Size kötü bir haberim var
Okul sınavları için iki hafta önce okula gitmiştim yanına oturduğum çocuk uyuzmuş ve bunu bile bile yanıma oturmuş.Ben de daha önce bu hastalığı bilemediğim için mevsim geçişlerinde normaldir dedim ama sabah doktora gittiğimde öğrendim.Bir haftalık bir tedavi sürecim var,bölüm atmak istedim öncesinde.Çok dikkat edin kendinize daha sonra yeni bölümlerde buluşmak dileğiyle.Bu hikayede başından beri benimle olan herkese çok teşekkür ederim🩷

The LAVINIA/SüsÖmWhere stories live. Discover now