14.BÖLÜM

166 19 22
                                    

⚫Süsen
Arabamın çarpması sebebiyle arabanın hava yastığı otomatik olarak açılmıştı,emriyet kemerim de takılıydı Allahtan ama başım çok ağrıyordu.Elimle başımı ovuşturuyordum ki önden elinde dosya çantası olan biri indi

Elimle başımı ovuşturuyordum ki önden elinde dosya çantası olan biri indi

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

AVUKATIMIZZ❤️‍🔥🔥

Cama vuruyordu,benimle konuşmak için
ama başım gerçekten çok ağrıyordu.Hala vurmaya devam edince artık sinirim tepeme çıktı ve camı açtım

'Ne oluyor ya'

"Hanımefendi iyi misiniz?"

'Hayvan gibi çarptın ya nasıl iyi olayım?'

"Yalnız ben çarpmadım siz çarptınız,ben arabamı çalıştırmamıştım bile"

'Öyle mi?' sinirden onu bile fark etmemişim

"Alkollü müsünüz?"

'Hayır,değilim sadece bir yere yetişmem gerekiyor.Hasarı karşılarım ama şuan gerçekten gitmem gerekiyor'

"Onu bir şekilde hallederim fakat kafanız şişmiş,bir hastaneye gidelim en azından"

'Bir davaya yetişmem lazım'

"Siz de mi avukatsınız" hayır suçlanan kişiyim,sanık Süsen Kılıç

'Hayır,öğrenciyim henüz avukat değilim'

"Anlamadım,o zaman ne davası bu?"

'Gerçekten acelem var'

"Gelin gideceğiniz yere ben bırakayım o zaman"

'İşiniz vardır ben rahatsızlık vermeyeyim'

"Bu haldeki birine araba kullandıracak kadar delirmedim"

'Adınız ne bu arada?'

"Sarp,Sarp Yılmaz"

Davayla ilk başta Atakan Abi ilgilenmişti ama bire bir özel avukatım değildi.Şimdi tanımadığım bir avukatın arabasındaydım.Acaba ne kadar iyi bir avukat?Avukatım olmak ister mi?Gerçi benim dava da öyle bir dava ki ben bile kendi davamla ilgilenmek istemezdim.Kendi kendime konuşuyordum ki Sarp'ın seslenmesiyle ona odaklandım

"Canın sıkıldıysa eğer müzik açabilirsin"dedi kibar bir sesle.Şimdi Ahmet Kaya'dan siz benim neler çektiğimi nereden bileceksiniz açasım vardı ama komik olurdu heralde çünkü canım sıkkınken genelde rap ya da rock dinlerdim ama şuan daha yıkık bir şarkı dinlemek istiyordum ne tuhaf.

"Yok,teşekkür ederim zaten size gereğinden fazla zahmet verdim"

'Davanız neyle ilgili' valla anlamadığım bir şekilde hayatın bana karşı bir davası var çözünce sana da haber vericem söz

"Cinayet" dememle birlikte bana garip bir bakış attı bir katili mi yolcu ediyorum diye düşünüyordu muhtemelen

"Hemen öyle bakmayın canım,katil değilim.Ölen kişinin bir uzvu benim kişisel dolabımda bulundu okulda da kızın cesedini bulunca bununla yargılanıyorum.Bugün de adli tıp kurumundan kızın ellerinde bir yabancıya ait DNA bulgusu varsa onun için gidiyorum"

'Bu aslında güzel bir haber yani çok fazla ipucu yoksa masum olduğunu kanıtlamak için fırsat da olabilir'

"Nasıl yani?"

'Şöyle ki anladığım kadarıyla seninle ilgili makdulun bedeninden bir parça bulmuşlar ama senin herhangi bir parmak izin yok.Mahkemede yargılanmada da serbest kaldığına göre hakimin gözünde de suçlu değilsin daha çok birinin üstüne yıkılmış bir cinayet gibi' o da tabii ki şanstan ölen,geberen benim başıma denk gelmişti.Ben kendimle alay ederken Sarp sözlerine devam etti

'Bu da demek oluyor ki eğer bir bulgu varsa senin de parmak izini verip en azından katilin sen olmadığını kanıtlayabiliriz,katil için yeterince zaman verdiler.' şu an ağzından çıkanları kulağım doğru duyuyorsa ben masum olduğuma inandırabilir miyim?O anki mutlulukla Sarp'a sarıldım

"Sakin olur musun?Kaza geçireceğiz."

'Ay,çok pardon.Şeyy,ben mutluluktan bunun hayali bile beni yeterince mutlu ediyordu şimdi bir de gerçekleşeceğini düşününce uçacak gibi hissediyorum'

Şeyy,ben mutluluktan bunun hayali bile beni yeterince mutlu ediyordu şimdi bir de gerçekleşeceğini düşününce uçacak gibi hissediyorum'

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

SÜSEN'İN MOOD

"Karakoldan çıktıktan sonra sakin bir yere gidip davanı inceleyelim ona göre bir şeyler düşünelim"

'Olur ama sen benim katil olmadığıma inanıyor musun?'

"İnanmasam arabamda ne işin var?"

'Nasıl inandın katil olmadığıma?'

"3 yıllık bir avukat da olsam onlarca dava geçti elime,bu kadar çok davayla ilgilenmekte insan sarrafı olmamı sağlıyor neticede.Gözlerin ele veriyor seni"

Hemen telefonu elime alıp kendimi izledim ama buna gülmüştü.Ne var be,normal insanlar gibi bakıyordum işte

"Avukat olduğunda anlarsın beni şimdi saçma gelir sana"

Karakola geldik benim birkaç dosyaya imza atmam gerekti ben imza atarken Sarp da avukatım olduğunu söyleyerek dava ilgili bir dosya almıştı.Bana söylemeden avukatım mı olmuştu o?Ayy az kalsın iyi ki çarptım diyeceğim

Dosyayla beraber deniz kenarında sessiz bir restorana geldik.Önemli yerlerin altını tek tek çizdik,Sarp da arada sırada bana farklı sorular soruyor, cevaplarımı ise kırmızı pilot kalemle not alıyordu.Bir erkeğe göre yazısı çok güzeldi hatta benimkinden de güzeldi.İyice davaya odaklanmışken telefonum çaldı,arayan kişi Ömer'di.Tabii ya buluşma,kafamdan çıkmış tamamen.Masadan kalkıp biraz ilerde telefonu açtım

"Alo,Süsen"

'Ömer'

"Nerdesin ya seni bekliyoruz hiç de haber vermiyorsun"

'Bir işim çıktı da benim'

"İyi misin?Bir şey olmadı değil mi?"

'Hayır,bir şey olmadı'

Konuşurken arkamdan gelen Sarp'ın bana seslenmesiyle dua ettim Ömer duymasın diye

"Senin işin vardır,kolay gelsin"

'Öme-' daha kendimi açıklayamadan telefonu yüzüme kapatmıştı


Oy vermeyi ve yorumlamayı unutmayınnn🤍

The LAVINIA/SüsÖmWhere stories live. Discover now