"İşte bu yüzden sana söylemedim! Söyleyemezdim!! Öldürürdün bizi!!" Diyerek yere çöktü. Ne yani? Ölmemek için bana gerçekleri söylemedi mi?!
"Bu seni haklı yapmaz!! Hiç birinizi yapmaz!! Güvendiğim insanlar beni kandırdı!! Sen peki?! Sana ne demeli...
Duş almış, giyinmiş ve saçımı toplamıştım. Saçlarımı at kuyruğu yapmıştım. Okul da serbest kıyafet giyinildiyin den bende beyaz sweatshirt siyah paraşüt pantolon giymiştim.
Aşağı indim. Yemek hazırdı. Masaya oturdum.
"Günaydın canım. Yemek ye gidelim. Okulun var sonuçta."dedi. "Günaydın."
*
"Hadi dikkat et kendine. Görüşürüz." Dedi Alex. Gülümsedim. Ardından indim arabadan.
Okulun bahçesine girdim. Masalar dolub taşıyordu. El sallayan Carleyi gördüğüm de onların yanına gittim ve oturdum.
"Günaydın aşkımm."dedi Carley.
"Günaydııın."diyip gülümsedi Gia.
"Ay bunlar mal. Günaydın Eliza."diye bana döndü Danna. Güldüm.
"Size de günaydın. İlk ders ne?"diye sordum.
"Of. En sıkıcı ders. Edebiyat."diyip ofladı Gia. "Ama ders dersdir işte." Dedi Carley. Yani haklıydı.
"Kalkın hadi gidelim derse."dedi ve ayağa kalktı Danna. Bizde ardından kalkıp ilerledik.
Sınıfa girdiyimiz de partidekilerin burda olduğunu gördüm. Anna, Haven, Liam, Rebecca, İris ve tanımadığım digerleri.
Arkadaki masaların birine oturdum. Danna önüme oturdu.
"Ben biraz kızlarla sohbet edeyim gelip otururum."dedi ve gitti Gia. Carley de onun ardından gitti.