13.bölüm: yok oldu...

10 5 1
                                    

Ormandan eve gelmiş ve koltuğa yayılmıştım. Alex mesaiye kalacaktı. Daha hava kararmamıştı. Bende dışarda yürüyüş yapmaya karar vermiştim.

Sokakları geziyor ve etrafı inceliyordum. Her yer çok güzeldi. Sahile geldiğimde durdum. Oturup biraz dinlendim.

Hava çok güzeldi. Etraf sessizdi.

Eve gitmeye karar verdim ve ayağa kalktım. Yürümeye başladım. Birden duyduğum inlemeyle durdum.

Bir kız bağırıyordu.

Dikkatle dinlemeye başladım.

"Türün ne!"diye tısladı biri.

"B-ben... Cadıyım! Lütfen bırakın beni!" Diye bir kız sesi geldi ardından.

Ne oluyordu?

"Bırak şunu. Cadı sonuçd-"

"Koku..." Diye başka bir ses duydum. Ardından yaklaşan adım sesleri.

Hemen eve koştum.

*

Kalbim yerinden çıkarcasına atıyordu. Bu hem korku yüzünden hem de koşmam yüzündendi.

Ne kokusu?

Ne cadısı?

Odama geçtim. Yatağa oturdum. Telefonu aldım ve Carley'i aradım.

"Efendim aşkım?"

"Carley... Ev boş. Gelsenize. Hem bir şey konuşmalıyız."dedim hızla.

"Tamam olur. İyi misin?"

"Evet evet. Gelin."telaşla söyledim.

Kapattım ardından.

*

Üçüde gelmişti. Misafir odasında karşı karşıya oturuyorduk.

"Ee? Ne konuşacağız Eliza?"

Duyduğum her şeyi anlattım. Danna düşünmeye başladı. Gia pörtlemiş gözlerle bana bakıyordu. Carley ise anlamıyor gibi yere bakıyordu.

"Tıslar gibi mi?"diye sordu birden Danna.

"Evet."

"Pouriler..."dedi kısık sesle Carley.

"Ne?! Ne istiyorlar ki?! Buraya gelmeleri yasak!"dedi telaşla Gia.

"Tabii ki yasak! Ama neden geldiler... Bilmiyorum."dedi Carley.

"Kalkalım. Geç oldu. Bir şey bulursak sana haber veririz Eliza. Görüşürüz." Diyerek kalktı Danna.

Ardından gittiler...

Pouriler?

Ne istiyorlar?

Kapının çalmasıyla ayağa kalktım. Açtığım da Lauren burdaydı.

"Hoş geldin. Geç."dedim gülümseyerek.

Ona güveniyordum. Bana her şeyi anlatan oydu.

Gülümsedi. İçeri geçdi.

Koltuğa oturduk. Karşımda oturuyordu.

"Nasılsın?"diye sordu. "İyiyim. Sağol. Sana bir şey söylemek istiyorum." Dedim.

"Söyle."

Her şeyi anlattım. O her seferinde kızlardan daha çok şey söylüyordu bana.

"Pouriler... Burda mı? Koku mu?"

"Evet. Pouriler olup olmadığını bilmiyorum. Ama koku doğru." Dedim.

"Tıslama pourilere aittir. Kesin onlar. Koku..."dedi ve durdu.

"Koku?"

"Ben düşünüyorum ki... Estrella'yı aramaya devam ediyorlar. Ama buraya geldilerse... Yaşadığından eminler... Ve koku... Onun kokusunu almış olmalılar ki telaşla arama yaptılar. Eğer böyleyse... İyi şeyler olmaz. İyice musallat olurlar buraya. Daha sık gelirler Eliza."dedi.

Orda...

Benden başka biri var mıydı?

Koku...

Benim kokum muydu?

"Anlıyorum... Sen vampir misin? Cadı mısın?"

"Vampirim. Ama onlarla olmayan vampirlerden..."dedi. Buruk bir gülümseme yayıldı yüzüne.

Gülümsedim. "Ben gideyim."dedi.

"Sen niye gelmiştin?"

"Seni kontrol etmek istedim." Dedi. Ve gitti.

Şimdi....

Koku kimindi?

Odama çıktım ve yatağa bıraktım kendimi.

*

Sabah olmuştu. Yataktan kalktım ve banyoya girdim.

Duş alıp çıktım ve aşağı indim.

"Tatlım gel ye."diye seslendi Alex.

*

Son dersti. Gia benimle oturuyordu. Danna ve Carley gelmemişti. Ders matematikti.

Hocayı dinledim. "Ve evet? Soruyu kim cevaplar?"

"Haven?"diye sordu ardından.

"Ha? Ne?"diyerek ayağa kalktı Haven. Bu aralar fazla dalgındı.

Neden?

Hoca ağzını açtığı an zil çaldı. Herkes kalktı.

Sınıftan çıktık. "Ne yapalım?"diye sordu Gia.

"Bilmiyorum."diye yanıtladım.

"Haven evin boş olduğunu söyledi. Oraya gidelim mi?"dedi. "Ben gelmek istemiyorum."dedim. "Tamam."

*

Eve gitmiş üzerimi değişmiştim. Ardından dışarı çıkmıştım. Hava çok güzeldi. Serindi. Yürümeye başladım.

Biraz ilerledikten sonra evde ekmek olmadığı aklıma geldi. Hemen markete girdim.

Ekmeği almış ve çıkmıştım. Eve doğru ilerliyordum. Birden kolumdan çekildim. Ve ardından duvara sertçe çarptım.

"Türün ne!"diye tısladı beni yaslayan adam. Siyah bir pelerin giymişti. Yüzü görünmüyordu. Yanında biri daha vardı.

"Türün ne?!" Bir daha tısladı.

"İ-insanım..."dedim zorla.

"İnsan mı?! Yalan söyleme! Türün ne!" Diyerek kolumu sıktı.

O an...

Aklıma gelmeyecek bir şey oldu...

Önümdekinin boynuna dişlerimi sapladım.

SAPLADIM!

Önde iki dişim uzamıştı. Ama nasıl?

Önümdeki yere yığıldı. Diğeri bir bana bir yerdekine bakarak söyledi.

"Vampirsin..."dedi.

Ben mi?

Vampir mi?

Üzerime gelmeye başladı. "Neden vampir olduğunu söylemedin?!" Tısladı.

"Bilmiyordum... Gerçekten..." Diyerek geri geri gittim. Hızla üzerime atıldı. Ama ben ondan önce davrandım ve kenara çekildim.

Adam bana döndü.

Bilinçsiz bir şekilde ellerimi kaldırdım. Ve...

"Ngaro..."dedim.

Anlamını bilmiyordum...

Ve karşımdaki...

Yok oldu...

GüçHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin