29. Bölüm

59K 3K 1.8K
                                    

650 oy 1700 yorum kotası dolmadan bölüm gelmeyecek..

YORUMLARI DOLDURMAK İÇİN TEK HARF VE YA EMOJİ KOYANLARINKİNİ SİLECEĞİM. LÜTFEN SATIR ARALARINA KİTAPLA İLGİLİ BOL BOL YORUM YAPIN... HEM BENDE DÜŞÜNCELERİNİZİ ÖĞRENMİŞ OLURUM.

Lütfen bölümü okumadan önce watpadde herdem6060  takip edip etmediğinize bakın ve etmiyorsanız beni takip edin.

Yeni açtığım instagram ve tiktok hesabımın linkini ana sayfamda bulabilirsiniz. Tek tıkla beni oradan da takip ederseniz çok sevinirim.

Beni gerek sosyal medyadan gerekse watpadden arkadaşlarınıza önerirseniz, sayfalarınızda paylaşırsanız da çok sevinirim.

İYİ OKUMALAR CANLARIM SİZLERİ SEVİYORUM... 

Banyodan tutunarak çıkan kadına acıyla baktı. Her yeri zemheriye dönüşmüştü, yine üşüyordu. İnsanın içi cayır cayır yanarken nasıl bedeni üşürdü. Cihan adım atamıyordu. Bir adım atsa arkasından koşup sırtından sarılmak, ikisi için şans vermesi için yalvarmak istiyordu. Boşanmayacağını onu kırmadan söylemeli, onu ikna etmeliydi. '

Onu sevdiğini dile dökmezsen hiçbir şekilde Gökçe'yi ikna edemezsin,' iç sesi haklıydı. Kesinlikle bununla ilgili tedavisine devam edecek ve onu sevdiğini çok sevdiğini söyleyecekti.

'Bu saatten sonra sana inanır mı sanıyorsun?' Kaşları çatıldı. İnanmak zorundaydı. Albaya da söylemişti. Gökçe'ye ne varsa anlatmak istiyordu. Gerekli izinleri almalıydı.

'Çocukluğunu aileni anlatmak için izne ihtiyacın yoktu ve hala konuşmaktan kaçıyorsun.' İç sesiyle bir kere daha kaskatı kesildi. Ne annesinin yaptıklarını ne de o işkence dolu günleri psikologlarıyla bile konuşmamıştı. Gökçe'yle sevgiliyken kendini anlatamadığı için birçok kez psikoloğa gitmişti. Özellikle seni seviyorum diyeceği zaman dilinin pelteye dönmesinin sebebinin bulunması için uğraşmıştı.

Tan'ın kriz geçirdiği bir gün Şahin ağlaya ağlaya Kudret Albay'a o işkence dolu günleri anlatmıştı. Selçuk ile o, sanki başkasının başına gelenler anlatılıyormuş gibi dinlemişler ve başlarını yerden kaldıramamışlardı. Dayısı o günden sonra hepsine sık sık sarılıp, çoğu gece başlarında uyumalarını beklemişti. Bazen Tan'la birlikte yatmıştı.

Neredeyse beş sene ayrı odalarda kalmak istememişlerdi. Ne yaparlarsa yapsınlar gece olunca dördü aynı odada uyuyordu. Birbirlerine olan güvenleri sayesinde huzurlu uyuyabiliyorlardı. Tabi bunu sadece Cihan'ın başaramadığını sadece Selçuk fark ediyordu.

Cihan ve Selçuk ilk göreve katıldıklarında yirmi yaşındaydılar. Kudret Albay Şahin ve Tan'ın hazır olmadıklarını daha çocuk sayılabileceklerini bahane ederek onları en azından iki iki ayırmıştı. Uzun süre buna alıştırdıktan sonra birbirleri olmadan özellikle ailelerinin evlerinde yatamadıklarını bildiğinden hem tedavi ettirmiş, hem de çaktırmadan ayrı görev ve sorumluluklarla tek başlarına kalmalarını sağlamıştı. Neredeyse on yıl hiçbirinin üzerinden ilgisini çekmemişti.

Albay günlerce gecelerce zorlu görevlerin altındayken bir de bu çocukları topluma nasıl kazanırız diye düşünmüş, üstlerinden destek almıştı. Tabi kaçırılma olayını o da kimseye anlatamamıştı. Şimdi yetiştirdiği çocuklarla kendi öz üç çocuğuyla gurur duyduğu gibi gurur duyuyordu. Gerçi bu şekilde yetiştirdiği bütün vatan evlatları daha çok göğsünü kabartıyordu.

Mesela Ata Tim'inde Demir vardı. Onu ilk gördüğünde sokakta üç kişiye karşı kendini korumaya çalışıyordu. İzmir'in arka sokaklarında yaşanan olaya müdahale etmiş, bıçaklanmak üzereyken kurtarmıştı. Yasaklı madde kullanmış bir çocuk olduğunu görünce üzülmüştü. On yaşlarında olan çocuğu kendi oğlu Demirhan'a benzetmişti. Onu hastaneye götürmüş, karnını doyurmuştu. Hikayesini öğrendiğinde de bırakmamıştı. Babası gözlerinin önünde annesini öldürmüş ve sokaklarda kalmış çocuğu ilk önce yasaklı madde için tedavi ettirmiş, güvenini sağladıktan sonra da zorlu askeri eğitime tabi tutturmuştu. Teğmen olarak vatana hizmet için yetiştirmişti.

KALP AVUNTUSU Güzel Seven Kadınlar Serisi 3Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin