Gambler |taekook

7

Düz yazı:)

Umarım bu bölümü begenebilirsiniz ne diyeyim:")

İyi okumalar dilerim

+++

Jungkook"

Telefonu komidinin üstüne koyduğum sırada annem ile babamın bağırış sesleri gelmeye başlamıştı. Seslerin bir anda kesilmesi ile uzanmış olduğum yataktan kalkıp kapının yanına doğru ilerlemeye çalışmıştım- kendimce.

Kapının önune geldiğim sırada duraksayıp aklımdan geçirdiğim cümleleri düşünmeden edememiştim.

Ya anneme birnşey yaptıysa ya da hasta olan kardeşime el kaldırdıysa diye düşünmeyi bırakmak için,terli olan avuç içimi kapının kulpuna yerleştirdiğim gibi kapıyı açıp kendimi dışarı atmıştım.

Odamdan kolidora gittiğimde bir anda annemin bağırma sesi ile olduğum yerde dona kalmış bir vaziyetteydim. Ne yapacağımı bilmiyor ve haddinden fazla korkuyurdum.

"Jungkook!" Dediğinde sanki beynimden kurşun yemiş gibiydim. Olduğum yerde hareket dahil edemiyordum. Her adım atacağım sırada sanki beynim buna izin vermiyormuş gibi duraksama yaşıyordum.

Evet bu sefer emindim babam anneme akla alınmayacak küfürler savurmuş ve bir insanın aklından bile geçemeyeceği işkenceler yapmıştı.

Ya da yapmaya hazır bekliyordu.

Annemin çığlık sesleri yükselmeye başladığı sırada aklıma kardeşim gelmişti. Bir dakika bile düşünmeden üst katta odası olan kardeşimin yanına gitmeye çalışmıştım.

Kardeşimin odasının kapısının önüne geldiğimde tam alt katta kavga eden annem ile babamın bağırış sesleri geliyordu ve bağırış sesleri git gide yükselmeye başlamıştı.

Ve evet bu sefer babam olacak şerefsizin annem ile her kavga ettiklerinde bozuk plak gibi tekrarladığı cümleyi söylemeden es geçmemişti.

"Senin ile evlenmem hataydı amına koyayım. Benden olmayan o oruspu çocuğunu al defol git bu evden. Ama kızımı alamazsın benden bunu o aklına sok."gözümden düşen göz yaşını kollarıma kadar uzanan kazağım ile silmeye çalışmıştım kendimce.

Daha sonra ise önünde bulunduğum kapının kulpunu indirip sessiz bir şekilde odaya girip kapıyı ardımdan kapatıp derin bir nefes almıştım. Karanlık olan odada pencereden odaya giren ay'ın ışığı ile minik bedeni aramaya başladığım sırada yorganın altında olduğunu gördüğümde, Tirtir titriyordu...

Yatağın yanına gittiğim gibi dizlerimin üstüne çöküp titreyen o minik bedene bakmıştım uzun süre. Kendime geldiğim anda yorganın altından titreyen bedeni görmek için yorganı biraz kendime doğru çekmiş ve ağlamaktan kızaran gözlerin içine bakmıştım.

Minik bedenden süzülen yaş damlalarını elimin yardımı ile silmeye çalışmıştım. Boğazımda sanki bir şey takılmış gibi bir hissiyat vardı. Ve bu hissiyat yüzünden yutkunmakta zorluklar çekiyordum.

Derin bir iç çektikten sonra minik bedene yaklaşıp ilk alnını daha sonra ise saçını öpücükler bırakıp geri çekilmiştim. Gözlerimi onun gözleri ile buluşturup ellerimden yardım alarak kendimi açıklamaya çalışmıştım"Her şey güzel olacak miniğim."diyebilmiştim. Çünkü elimden sadece bu gelebiliyordu.

Dolu olan gözlerimden yaş damlaları süzülerek yanaklarıma kadar akmaya başlamıştı. Yorganın altında olan minik beden açık olan pencereden odaya yansıyan ay'ın loş ışığı sayesinde yatakta oturur pozisyon alıp gözümden düşen yaş damlalarını silmişti.