Gambler |taekook

10

Hiii ben geldim nasılsınız?

Yazım yanlışları varsa affola

iyi okumalar dilerim

------------

"Bunları kim yaptı sana?!"

Benim duyacağım şekilde konuşsa bile bastırarak söylemişti cümlesini. Gözünü odaklandığı yerden tırmanarak gözlerime kaydığında göz göze gelmiştik. Ve oldukça da birbirimize yakındık.

Ağrıyan gözlerim ile karşımdaki gözlere baktığımda başımı iki yana sallamakla yetinmiştim. Benim başımı salamam ile esmer adam sesli bir şekilde burnundan soluyarak konuşmaya başlamıştı

"Daha yeni burada bulunan şe-" Daha sözünü bitirmeden durmuştu.

Ardından kendini geriye doğru çekip başını salladıktan sonra kaçırmış olan gözlerini gözlerim ile buluşturduğunda derin bir nefes alıp kapatmış olan dudaklarını aralayıp konuşmaya yelkelenmişti.

"Az önce bu odada bulunanlar mı seni bu hâle getirdi?"

Diyerek konuştuğunda donup kalmıştım.

Taehyung'un sorduğu sorusundan sonra vücudum kaskatı kesilse bile beni bu hâle getireni söyleyemezdim.

Babamın beni bu hâle getirdiğini söyleyemezdim.

Annem için kardeşim için söyleyemezdim.

Evet adamlarda hırpalanmışlardı beni. Ama babamın yaptıklarının yanında hırpalamaları sönük kalıyordu.

"Ne oldu?"

Bu sefer çatık kaşları ile soru sormuştu.

"Sorum havada kaldı?"

İğneleyici ve bi o kadar sert sesi ile tısladığında gözlerimden yaş geldiğinin farkına varmıştım.

Ağladığımı gördüğü için biraz endişelenmişti galiba. Çünkü çatmış olduğu kaşlarını daha çok kasarak sormuştu sorusunu bu sefer.

"Jeon?"

Geriye doğru atmış olduğu başını bana doğru yaklaştırınca daha önceden sıkmış olduğum avuç içim terlemeye başlamıştı. Ve terlemenin etkisi ile kaşınıyordu da. Oh siktir kokusu kokusu

Bir iki adım uzakta bile olsa o eşsiz kokusu bedenimi etkisi haline almıştı adéta. İlk defa biri ile bu kadar yakın olmuştum. Kokusunu bedenimde hissedecek kadar yakınımdaydı. Kendine gel jeon.

"Hasta falan mısın?"

Elini alnıma yerleştirebilmek için bir iki adımlık mesafeyi kapatmış elini alnıma koymuştu.

Onun bu atik hamlesi ile kendimi geriye doğru atsam bile elini alnıma yerleştirmekten kaçamamıştım.

Nefesini yüzümde hissedecek kadar yakınıma gelmişti.

"Jeon yanıyorsun!"

Bi çırpıda çekmiş olduğu elinin ardından benden uzaklaşarak konuşmuştu. Ah ama neden?

Ağlamaktan kançanağı olan gözler ile karşımdaki bedeni sorgular şekilde baktığımda. Onun bu atik hamlesi karşısında yüzüme sıcak hava yerine soğuk hava doldurmuştu.

Hadi ama yüzüm utangaçlıktan yandığını sanıyordum. Ve sonra onun o sıcak nefesini yüzümden hissetmem ile yanmam ikiye katlanmıştı.

Bir anda ayağa kalkması ile kanepe biraz sarsıldığında başımı kaldırıp ona baktığımda beni bir anda kucağına alması ile göz bebeklerimin büyümesi bir olmuştu.