4. Bölüm

2.1K 170 24
                                    

Daha sık bölüm atmaya çalışıcam bebelerim. İlham perileri beynimde s2şiyolar şu an diğer kitaplara da yazıyorum.

———-///———-

Arabadaydık ve Hanoğlu konağına ilerliyorduk. Yol akıp giderken gözlerimi camdan dışarı çevirdim. Mardin'in yöresel ve tarihi yerleri  her zaman göz alıcıydı. Ama kendimi bir türlü buraya ait hissetmiyordum.

  Yol boyunca ailemle yapacağım konuşmayı düşündüm. Ömer zaten sadece telefonuyla ilgilenmişti. Sabahki olaydan sonra işleri daha da hızlandırmıştı. Kaçma ihtimalime karşı çok sıkı önlem alıyordu. Sıkılmıştım artık.

Bir an önce bu eziyetten kurtulmak istiyordum.

Araba konağın önünde durduğunda kapının önündeki korumalar kapılarımızı açtı. Dışarı çıkınca kocaman bir konakla karşılaştım. Eskiden buraya hiç gelmemiştim. Düşüncelere dalıyordum sürekli. Ömer'in yanıma gelip elini belime koymasını da farketmem biraz geç oldu. Tutuşundan kurtulmaya çalıştım ama tutuşunu sıklaştırdı. "Rahat dur Derin."

  Sinirle soluyup izin verdim. Zaten karşı çıkmaya gücüm yetmiyordu. Bir an önce Sanem'e ulaşmam lazımdı.

Avluya girince bizi büyük bir kalabalık karşıladı. Hem Hanoğlu aşiretindekiler hemde benim ailem burdaydı. Yüzlerine baktığımda gayet mutlu olduklarını gördüm. Bu durum içimi parçalamıştı. Göz göre göre hayatımı mahvederken bu insanlar gülerek dünürleriyle oturuyorlardı.

Zaten hiç bir zaman sevmemiştim onları. Dedemden, babamdan , amcalarımdan, abilerimden ve kuzenlerimden nefret ediyorum. Beni her zaman hor görmüş ve aşağılamışlardı. Sırf düşünce yapım onlar gibi değil diye. Annem de kendi çapında beni korumaya çalışıyordu fakat gücü yetmiyordu.

  "Hoşgelmişsin torunum. Eşine de sahip çıkıyorsun. Helal olsun aslanıma."

  Beni ilerleterek onların önüne getirdi. Önce onun dedesinin elini öptük sonra benim dedemin elini öptük. Yüzlerine bakmıyordum. Söyleyeceklerimi buraya gelmeden önce düşünmüştüm ama dedemin ve abimlerin önünde cesaret edememiştim  bir türlü konuşmaya.

  Ben cesaretimi toplayana kadar büyüklerin ellerini öptük. Hepsi Ömer'e gururla bakıyordu. Benim ailem ise bana değerli bir şeymişim gibi bakıyordu. Ne de olsa onların çıkarına kullanılmıştım.

Geçip oturduk ve derin bir nefes alıp konuşmaya başladım.

"Öncelikle saygı çerçevesinden çıkmamaya çalışıcam."  Dedelerimizin gözlerine baktım. Tek muhattaplarım onlardı. Beni umursamayan ailemi bende umursamayacaktım. Ve ilk fırsatta kaçıp gidicektim bu yerden.

Ömer ise yanımda otururken konuşmamla elini bacağıma koymuştu. Ama ona aldırmadan devam ettim.

"Benim bu olanlardan haberim olmadan benden izinsiz benim adıma karar verdiniz. Ayrıca Ömer de beni aniden alıp buraya getirdi. Benim bu evliliğe razım yok. Kabul etmiyeceğim. Siz ne kadar isterseniz isteyin bu olmayacak."

Babamın  ve abilerimin öfkeli bakışları üzerimdeydi. Hanoğlu aşiretindekiler ise memnunsuz bakıyorlardı. Dedeler ise beni sakince dinliyordu. Şaşırmıştım doğrusu.

"Ben buraya bunu söylemek için geldim. Benim zaten hayatımda biri var. Yani anlayacağınız size damat gelmeyeceğim bey amca. Şimdi izninizle gitmek istiyorum. Beni merak ederler."

Oturduğum yerden kalktım. Ömer'e bakınca şaşırmıştım. Sinirli olmasını beklerken üzgün bir ifadesi vardı. Umursamadan dış kapıya doğru ilerledim. Ama daha ulaşamadan kolumdan tutulup geri çevrildim. Ömer şimdi kızarmış gözleriyle ve boynuyla çok yakınımdaydı. Sessiz ama sert sesiyle konuştu.

Ömer Ağa - GAYWhere stories live. Discover now