Unutmak için bir gece geçirdiğim adını bile bilmediğim adamı, bir hafta sonra boks maçında gördüm. Üstelik taktığı maskenin ardından o olup olmadığını da bilmiyordum.
Şans mıydı bu yoksa şanssızlığım mı? Yoksa kader miydi? Belki kaderin cilvesi dedi...
اوووه! هذه الصورة لا تتبع إرشادات المحتوى الخاصة بنا. لمتابعة النشر، يرجى إزالتها أو تحميل صورة أخرى.
(Korkut)
••• Yazardan
Barbaros, etrafa baktı ve Korkut'a doğru yaklaştı. "Engerek." diye cevapladı sorusunu.
Engerek, uzun yıllardır ortalıkta olan geniş bir çete. Öyle ki Türkiye harici yurt dışında da kolları vardı. Kurucu kimdir nedir bilinmez. Zaten bütün işlerini de gizli halleder. Fakat birine gözdağı vermek isteseler.. Ya da birilerine ibret olsun diye bir şeyler yapacaklarsa inanın ortaya çıkmaktan hiç kaçınmazlar.
Engerek çetesi, bir süreye kadar herkesin takdir ettiği bir çeteydi. Çünkü ülkenin sağlayamadığı adaleti onlar sağlıyordu. Ta ki çete lideri değişene kadar. Yaklaşık beş sene önce değişen çete liderinden dolayı artık eski takdire şayanlık hareketler yapılmıyordu. Para onlara tatlı gelmişti. Bu yüzden her defasında daha fazlasını istiyorlardı. Ve bunun çözümünü de uyuşturucuda buldular.
Değişen liderin getirdiği kaosun yanında ihanetler de çoğalınca suikastler de aynı oranda çoğaldı.
Korkut'un kaşları çatıldı, çenesi sıkılaştı. "Arabaya geç Defne." dedi hala karşısında duran Barbaros'a bakarak.
Defne kafasını kaldırıp arkasında duran adama baktı. Ne kadar da uzundu cidden. Korkut kafasını indirmeden gözüyle ona baktı. "Arabaya."
Defne yutkunarak Korkut'un, belinde olan elinden kurtulup arkaya doğru gitti. Yani Korkut oradan geldiyse arabada oradadır.
Açık olan arabaya binip kemerini bağladı. Telefonunu çantadan çıkarıp Yıldız'a mesaj attı.
Defne Korkut geldi, aşağıdayız.
Telefonu kapatıp çantasına koydu ve Korkut'u beklemeye başladı.