Yapayalnızım!

285 40 207
                                    

Canım çok fazla acıyordu. Bedenimden yere akan kanlar canımı daha fazla yakıyordu. Kalbimin ortasına saplanan bıçağı gördükçe nefesim kesiliyordu. Ama ruhum bir türlü beni bırakmıyordu.

Gözlerimi her kapadığımda aklıma abimden başka kimse gelmiyordu. Onunla geçirdiğim son dakikalar beni çok mutlu etmişti. Keşke onunla daha fazla vakit geçirebilseydim diyorum.

İlk kez ölümden nefret etmiştim o dakikalar. Abimi benden almıştı ölüm. Sevdiklerimizi bizden alıyordu ölüm. Sanki bir zamanlar ölmek isteyen ben değilmişim gibi konuşsam da artık ölsem bile bir önemi yok.

Defalarca öldüm zaten. İdam edildim,bıçaklandım , ruhum çalındı, çocukluğum mahv edildi, sevdiğim her kesi kendi ellerimle öldürdüm, şimdiyse galiba gerçekten ölüyordum. Oyunun sonu gelmişti benim için...

Kalbimdeki bıçağı çıkardığım da kanlar daha da çoğaldı. Kırmızı renk çok hoşuma gitmişti o an. Bana çok yakışmıştı. Ölüm rengine benziyordu. Ölümün rengi oldu kırmızı benim için.

Nefesim kesildiği an gözlerimi sıkıca kapadım fakat etrafımdaki sesler çoğalmıştı.
Sesler Felix ,Lix,Lixie diye bağırıyordu ama son duyduğum isim kalbimi sanki yeniden canlandırdı.

Beyaz yıldızım...

"Beyaz yıldızım nolur yapma yalvarıyorum uyan! Bırakma beni! Yıldızlar solmaz Lix'im! Hayatımı aydınlatan tek yıldızım sensin Lix'im!"

Sesler kulağımı dolduruyor ,kalbimi hızlandırıyor, gözlerimi yaşartıyordu.
Peki uyana bilecek miydim? Oyun bitmemiş miydi?

Hayat bir oyundur. Belki de karıştırdım gerçek hayatla oyunu fakat öldükte biter oyun. Ben öldüm! Artık bir ölüyüm. Canlı bir ölü. Hayat bitti mi benim için?

"Felix nolur yapma güzelim uyan! Pes etme güzelim. Hayat sınırları ne kadar zorlarsa zorlasın asla pes etme yaşamaktan! Hatırladın mı!? Şimdi göster bana şu sözün anlamını nolur!"

O an gözümden bir damla yaş aktı. Abime söylediğim sözler şimdi bana mı kullanılıyordu? Abim pes etti belki ama benim bir sözüm vardı. Söz vermiştim yaşamak için. Ama o sözünde durmuş muydu? Hayır bana verilen tüm sözler yalan olmuştu. Ama ben her kes değildim.

Bedenime dokunan soğuk ellerle ürpertici bir his tüm bedenimi ele geçirmişti. Ellerimi sıkan sıcak eller kalbimi hızlandırmıştı. Bedenimin üzerindeki cihazlar ,iğneler canımı acıtmıştı.

Gözlerime yaklaştırılan Beyaz ışıklar gözümü acıtıyordu.
En önemlisi kulağıma dolan acılı sözler gözümden yaşlar akmasını sağlamıştı.

"O uyandı!"

Kulağıma dolan sevinç sesleri ,çığlıkları yüzümde gülümseme oluşturmuştu. Uyanmış mıydım? Yaşıyordum mu?

Sizin hiç canlı ya da ölü olduğunuzu anlamadığınız zamanınız oldu mu? Anlayamıyordum canlı mıyım yoksa ölümü?

Gözlerimi zorla açtım. Ormandaydım ve tam o evin karşısında. Yoksa öldüm mü? Hayat benimle oyun mu oynuyordu?

"Küçük yıldızım. " Dedi biri arkamdan. Gözlerim son kez dolmuştu sanki o an.

Arkamı dönüp onu gördüm. Bana bakarak gülümsüyordu. Sanki bir daha görüşmeyecekmişiz gibi gülümsüyordu acı şekilde.

"Abim." Dedim titrek sesimle.

Ikimizde hayatımı mahv eden o evin karşısında bir birimize bakıyorduk.

"Pes etmediğin için teşekkür ederim." Dedi Minho ve bana sıkıca sarıldı.

"Bir daha seni göremeyeceğim belki ama şunu unutma seni seviyorum. Hayat oyun oynar seninle her zaman ama kayb etme asla. Kayb eden olursan işte o zaman pes etmiş olursun. Kazanmak için yaşa hep abim. Sevgilimi asla yalnız bırakma onun sana ihtiyacı var sevdiğin çocuk gibi. " Dedi kulağıma ve son kez başımdan öptü.

Silent home~Hyunlix Where stories live. Discover now