Piano sesi (M)

635 39 196
                                    

!

Evet arkadaşlar geldik herkesin merakla beklediği bir bölüme. Rahatsız olacaklar siktirip gidebilir.Şaka. Hepinizin alnından öpüp bölüme başlıyorum.Hadi hayırlısı.

;

Kafamla onayladım.Dudaklarıma yeniden kapandı.

Büyük bir şehveti kan damarlarımda hissediyordum.Gerçekten bu hissi yaşamayalı o kadar uzun bir zaman oluyordu ki.Bağımlısı olabilirdim.Kokusunu,tadını tanıdığım adam olduğuna o kadar emindim ki, bir dakika bile şüphe duymadım.Arzumun,istediğimin derinliği, o mükemmel duygular çok uçuk görünüyordu gözüme sanki rüyadaydım ve uyanırsam herşey bitecekti.

Ona dokunmak istiyordum fakat ellerim,ayaklarım,belim her tarafım zincirliydi.Demirlerin soğuğu vücuduma işliyordu.Deli ediyordu beni.Dudaklarımı dünyadaki son günündeymiş gibi yiyordu.Bende ona yapabildiğim kadar karşılık veriyordum.Ahh,bu anın hiç bitmemesini sonsuza kadar bu anda kalmayı diliyordum.

Elleri vücudumda gezmeye başladı keşife çıkmıştı bedenimde.Pürüzsüz ellerini en derinlerime kadar hissediyordum.Alev-alev yanıyordum.Tanrım,bu günahkar kulun en büyük günahına tapabilir.

Alt dudağımı esir almıştı.Yarınımız yokmuşcasına ateşli bir öpüşmeydi bu.Üst dudağını emiyordum. O ise en sevdiği yemeği yiyormuşcasına alt dudağımı ısırıyordu.Kendimi serbest bıraktığımda ağzının içine doğru boğuk bir inleme bıraktım.Bundan hoşlanmıştı ki,dudaklarını hafif kıvırdı.

Nefessiz kalmıştık bu yüzden çok kısa bir süreliğine ayrıldık bir-birimizden.O an ona olan doyumsuzluğumu farkettim.Saniyelik bile olsa gözlerim gözlerine çıktı.Gözlerindeki siyahlık beni içine çekti.Oradan hiç ayrılmak istemedim.

Bu sefer ilk hamleyi ben yaptım ve yeniden dudaklarına kapandım.Dayanamıyordum artık dokunmak istiyordum ölüp bittiğim yüzüne,dudağına,boyuna.Dilini ağzımın içine gönderdiğinde gözlerim kaydı.Dans ediyordu adeta dillerimiz.Ahengle ateşe veriyordu kasıklarımı.Yeniden ve yeniden nefessiz kalmıştık.Ayrıldığımızda yorulduğumu hissetmiştim ama bu zevk yorgunluğuydu fakat bu yorgunluğu ömrümün sonuna kadar hissetsem bile asla durmazdım.

Yalvarırcasına gözlerine baktım ve kulağına doğru fısıldarcasına seslendim."Ellerimi aç,Hyunjin."

Çekilip gözlerime baktı.O olduğunu anladığıma şaşırmış gibi durmuyordu.O Tanrının muzicesi yüzüne baktım.Sanırım yeniden kör-kütük aşık olmuştum.Yeşil irislerini kahverengi irislerimden çekti ve vücuduma süzdü.Öyle bakmıştı ki, bana bende kendime bakma ihtiyacı duymuştum.

Eteğim biraz daha yukarı çıkmıştı.İtiraf etmeliyim ki,seksi bir görüntüsü vardı.O masum hallerimden eser kalmamıştı.
Bu lanetler ettiğim lanetli ev artık o kadar da ürkünç gelmemişti gözüme.

Sanırım zincirlerden rahatsız olduğumu hissetmişti ki,çözmeye başladı.Hızlı bir şekilde zincirlerden kurtulmaya başladı.Dizlerimi hafif kırıp bacaklarımı bir-birine sürttüm.Ayak parmaklarım büküldü.Zincirlerden tamamen kurtulduğumda çok rahatladığımı hissettim.Elimi boynuna attım sıkıca sarıldım.O da elini belime attı.Yavaşça okşamaya başladı ince belimi.Rahatlatmaya çalışıyordu.Kafamı omzundan kaldırıp yüzüne baktım.Söylemek istediğimi anlamış gibi belimden tutarak beni kaldırıp yatağa uzattı.Üstüme çıktığında bir bacağı iki bacağımın arasındaydı.Bir eli bacağımı okşuyordu.

Boynumu öpmeye başladı.Öptüyü kısımları yalayıp ısırdığında inlemiştim.Ona alan takımak için kafamı yeriye attım.Ağzımın açıldığının farkında bile değildim.Kısık-kısık inliyordum.Onun boynumda bıraktığı izleri uzun süre taşıyacağımın farkındaydım.

Silent home~Hyunlix Where stories live. Discover now